Bu korkuyu kaç defa yaşayacaktım. Annem daha ne kadar gözlerimin önünde ölümle mücadele edecekti. Ne zamana kadar galip çıkacaktı peki.
Ambulansta sağlık görevlilerinin annemi hayata döndürmek için yaptıkları kalp masajı bende şok etkisi yaratmıştı. Sessizce ağlayıp titreyerek kendimi toplamış küçük bir çocuk gibi ağlayarak aracın bir köşesine sinmiştim. Diğer sağlık görevlisi benimle ne kadar konuşsada ben annemden gözlerimi ayırmamıştım. Beni sakinleştirmek için söylediği ve yaptığı şeyleri duymuyordum bile, tek isteğim annemin tekrar hayata dönmesiydi.
Birkaç dakika süren kalp masajından sonra azda olsa atmaya başlamıştı kalbi. Gözlerimi kapatarak başımı araca yasladım.
İçimdeki kız çocuğu çığlık çığlığa ağlıyordu korkudan. Omuzlarına küçük yaşta yük bindirdiğim küçük Sare, artık pes edip dizlerinin üstüne çökerek kalkmayacak kadar yorgun olduğunu haykırıyordu.
Ruhum, bedenim, aklım, hayalerim, içimdeki çocukluğum, gençliğim ve geleceğim hepsi pes etmişti.
Ben bu korkuyu kaldıramıyordum.
Ben annemi böyle görmeye dayanamıyordum.
Ben artık normal insanlar gibi annem ile zaman geçirmek her dakika ölüm korkusu olmadan yaşamak istiyordum. Ben sadece annemi istiyordum.
Duran ambulans ile hemen annemi çıkarıp hızla hastaneye taşıdılar. Başka bir sağlık görevlisi kolumu tutarak çıkmama yardım etmişti.
Sakinleştirici yapmak isteselerde ben red etmiştim.
Rüzgarda savrulan yaprak gibi titreyerek bir adım attım. Yutkunup gözyaşlarımdan dolayı bulanık gördüğüm yolda ölü bir beden gibi bir adım daha attım. İnsanlar acıyarak bakıyordu bana ama benim tek düşündüğüm annemdi.
Titreyen ellerimi kavuşturup ne kadar acınacak bir halde olduğumu anladım. Kimsesizdim. Burda yalnızdım. Tutunacak bir dalım yoktu. Sırtımı yaslayacağım bir dağım yoktu. Başımı yaslayacağım bana iyi gelecek sıcak bir evimde yoktu.
Benim cennet kokan annemdem başka kimsem yok ki benim.
Dalımda, dağımda, evimde babamdı. O gidince bizde yurtsuz kaldık. Hep kışta kaldık. Biz babamdan sonra hiç baharı yaşamadık.Hastaneye girdiğimde bana doğru hızla gelen adamı gördüm. Dudaklarımdan firar eden hıçkırıklarla Kenan, hızla yanıma gelip kollarını bana dolayıp beni sıcak göğsüne yasladı. Krize girmiş gibi ağlarken Kenan, beni kucağına alarak ilerlemeye başladı. Başımı boynuna gömüp kendimi herşeyden saklamak istiyordum.
Kenan," Şşş, sakin ol güzelim. Yapma bunu bana ağlama Sare'm. "
" An-nem"
Kenan," Korkma elimden geleni yapacağım, sen yeterki ağlama. "
Kenan, boş bir odaya girip beni yatağa yaptırdığında nereden geldiğini fark etmediğim doktor elindeki iğneyi hazırlayıp kolumu tutunca hızla çektim kolumu. Kalkmaya çalıştığım da Kenan'ın sert ve itiraz istemeyen bakışları beni bulduğunda geri uzandım.
Kenan," Bana güveniyormusun."
Başımı olumlu anlamda salladığımda, alnıma dudaklarını bastırıp derin bir nefes aldı.
Kenan," O zaman herşeyi bana bırak. Şimdi doktor sana sakinleştirici yapacak, söz veriyorum güzelim uyandığında annen daha iyi olacak. "
" Ben sakinim uyumak istemiyorum. "
Kenan," Ağlamaktan konuşamıyorsun bile. Seni böyle görünce herşeyi yakıp yıkmak istiyorum. Bunu bana yapma güzelim ağlama. Ben buradayım tamam mı? Hep yanında olacağım. "
" Annemi görmek istiyorum. Onun yanında olmalıyım. "
Kenan," Bu halinle mi Sare.! Ayakta duramıyorsun. Titremekten yürüyemiyorsun.! Sakinleşmeyene kadar bu odadan çıkamazsın. "
" Bırak beni.! Annem beni bırakırsa ne yaparım ben. O olmasa bende yaşayamam. "
Kenan'ın yüzü sinirden kaskatı kesilmiş gözleri daha çok kararmıştı.
Üzerinde ki çeketini kızgınlıkla çıkarıp yatağın ayak ucuna attığında yanıma oturarak beni kucağına aldı. Ne kadar direnmek istesemde kemdimde bu gücü bulamıyordum.
Kenan, beni kucağına alıp başını boynuma gömdü.
Kenan," Bir daha sakın gitmekten bahsetme Sare, sakın. Bana güvendiğini söylemiştin değil mi."
Başımı olumlu anlamda salladığımda Kenan, boynuma küçük bir öpücük bırakıp burnunu tenime sürttü.
Kenan," O zaman bırak iğneyi yapsın söz veriyorum sen uyandığında annen iyi olacak. "
" Önce annemi görsem sonra sakinleştirici yapsa olmaz mı.?"
Kenan," Hayır güzelim. Annen şuan doktorların kontrolü altında istesen de göremezsin bunun için direnmeyi bırak artık. "
" Peki."
Kolumda hissettiğim acıyla yüzümü buruşturduğumda Kenan'ın kızgın sesi odayı doldurdu.
Kenan," Dikkat et canını acıtıyorsun. İşini iyi yapamıyorsan başka doktor gelsin. "
" Kenan."
Doktor," üzgünüm Kenan bey, acıtmamaya çalıştım. Geçmiş olsun."
Doktor hızla odadan çıktığında Kenan, saçlarımı okşayarak başımı göğsüne yasladı. Birkaç dakika sonra göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı.
Uykuya daldığımda hala Kenan'ın kucağındaydım.
Bir eli sırtımı okşarken diğer eli saçlarımı okşuyordu yada yüzümü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
General FictionKenan," Burdan kaçamazsın..! Buna asla izin vermem sen benimsin anla bunu... Saklandığım yerden nefes dahi almadan bekledim çünkü o benim nefes alışlarımı bile biliyordu.... Kenan hasta bir adamdı, bağımlıyıdı.. Ve bu hastalık ne yazık ki bendim...