Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hızla atıyordu. Belki saçma bir histi ama ben bu adamdan korkuyordum.
Delice bakan kara gözlerinden, emir verir gibi olan konuşmasından, onun varlığından bile korkuyordum.
Heran canımı acıtıcakmış gibi bir his doluyordu içime.
Dolan gözlerimden akan bir damla göz yaşını takip etti soğuk kara gözleri. Ne kadar kendimi ondan kurtarmaya çalışsamda başarılı olamıyordum. Benden daha güçlüydü daha yapılıydı. Bedenime yasladığı bedeninden kaslarını hissedebiliyordum. Bu adam çok güçlüydü, benim gücüm onun karşında bir kelebeğin kanadı kadar hafif ve zayıftı.
" Bırakın beni dokunmayın bana.!"
Kenan," Sare, benim masum güzelim sana zarar vermek istemiyorum. "
" Bana zarar veremezsiniz zaten, bırakın beni hayatımın sonuna kadar yüzünüzü görmek istemiyorum."
Kenan, yaralı bir kaplan gibi hırlayıp alnına alnıma yasladı.
Dolap ve kendisi arasında bedenimi daha çok sıkıştırıp, öfkeyle konuşmaya başladı.
Kenan," Ne demek görmeyeceksin lan beni.! Sana benimsin diyorum bunun nesini anlamıyorsun.! Burdan çıkmayacaksın benim iznim olmadan hiç bir yerde çalışamazsın.!"
" Sizin falan değilim, siz saplantılı birisiniz, hastasınız. "
Kenan," Ne dersen de umrumda değil. Hastaysam tek ilacım da sensin. "
Yüzüme değen sıcak nefesi bile beni üşütüyordu. Öfkeyle bakan gözlerinin içinde artık arzu ve tutkuda vardı.
Buda beni daha çok korkutuyordu.
Neden kimse yardıma gelmiyordu.
Başımı çevirip gözlerimi gözlerinde kaçırdım.
" İmdat, yardım edin lütfen. "
Kenan tek eliyle ellerimi sıkıca tutup, diğer eliyle çenemi sıkıca tutup kendine çevirdi.
Kenan," Kimse seni duymaz, duysa bile kimse gelemez, beni daha çok kızdırma Sare'm, burda gözlerimin önünde olacaksın işten ayrılmayacaksın zaten kısa bir süre sonra buna da ihtiyacın olmayacak."
" Buna siz karar veremezsin, burdan çıkar çıkmaz ilk işim sizi şikayet etmek olacak. Bunu sizi....."Dudaklarıma kapanan soğuk dudaklarla şaşkınlık ve korkuyla gözlerim yerinden çıkacakmış gibi daha çok açıldı.
Vücudumda geçen soğuk ürperti ile gözlerimden yaşlar akmaya başladı.
Kenan, inleyerek sert bedenini daha çok bastırdı bedenime.
Ne kadar hareket etsemde, çenemi tutan eli daha çok sıkılaşıyordu.
Üst dudağımı emip ısırınca acıdan inleyip açtığım ağzımda dili hüküm sürmeye başladı.
Kenan tekrar inleyip kendini bana bastırınca karnımda hissettiğim sertlikte kapalı olan gözlerimi daha sıkıp korkuyla yutkundum.
Kenan, susuz kalmış gibi beni öpmeye devam ederken, hıçkırığım onun dudaklarında boğuklaşarak çıktı.
Kenan, dudaklarını benden ayırıp tekrar alnını alnıma yaslayarak hızla alıp verdiği nefesleri arasına konuşmaya başladı tekrar.
Kenan," Aç gözlerini Sare, lanet olsun sana zarar vermeyeceğim titreme artık, kahretsin.!"
O söyleyene kadar titrediğimi bile bilmiyordum. Gözlerimi daha çok sıkıp yine hıçkırdım. Gözlerim kapalıydı belki ama yine de gözyaşlarım durmadan akıyordu.
Korkuyordum hemde çok korkuyordum. Titremelerim çoğalınca Kenan, ellerimi serbes bırakıp düşecek olan bedenimi tutmak için kolunu belime sardı. Çenemde olan eli gevşeme başladı.
Kenan," Korkma benden, kes artık titremeyi, sana zarar verecek bir şey yapmam Sare'm. Gözlerini aç. "
Başımı Olumsuz anlamda sallayıp güçsüz olan ellerimi göğsüne yaslayarak onu itmeye çalıştım.
Kenan, " Aç gözlerini yoksa seni yine öperim Sare. "
Korkuyla gözlerimi hemen açıp bana fazlasıyla yakın olan gözlerine baktım, tabi sadece bir saniye sürmüştü bu bakış hemen gözlerimi kaçırdım.
" Lüt-fen... Lüt-fen bırakın be-ni."
Daha fazla ayakta duracak gücüm yoktu hemen burdan gitmek istiyordum.
Kenan, kokumu içine hapsedecekmiş gibi derin bir nefes alıp dudaklarını yanağıma sürttü.
" Dokunma bana aşağılık adam. "
Kenan," Beni kışkırtma, seni bırakmam için önce birşeyleri anlaman gerekiyor. Ayrıca yakında kocan olacak olan kişiye böyle hakaret etmemelisin. "
" Asla böyle bir şey olmayacak.! "
Kenan, başını boynuma gömüp burnunu boynuma sürtüp dudaklarını tenime bastırdı.
" Lütfen yapmayın, dokunmayın bana lütfen. "
Kenan," Burda çalışmaya devam edeceksin, sadece bana hizmet edeceksin benim masama tek bakacaksın başkalarının değil. "
Ayaklarım artık beni taşıyamaz hele gelince kendimi yere bıraktım.
Tabi beni sıkıca tutan bu hasta adam sayesinde düşmemiştim.
Kenan, " Lanet olsun böyle titremeye devam edersen seni hastaneye götürmek zorunda kalacağım. "
Kenan, yere oturup beni de kucağına oturtarak kollarını sıkıca etrafıma sardı.
" Bırak beni bırak, dokunma bana senden iğreniyorum. Ne hakla bana dokunup beni öpersin. "
Kenan," Sakin ol..! "
Hıçkırarak ağlamaya başladığım da artık bütün bedenim titriyordu.
Soğuktan donan insanlar gibi titriyordum. Aslında farkım yoktu onlardan. Üşüyordum bende hemde bana sarılan bu adam yüzünden. Ayrıca deli gibi korkuyordum, biliyordum çünkü bu adam çok güçlüydü istediğini yapabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
Ficción GeneralKenan," Burdan kaçamazsın..! Buna asla izin vermem sen benimsin anla bunu... Saklandığım yerden nefes dahi almadan bekledim çünkü o benim nefes alışlarımı bile biliyordu.... Kenan hasta bir adamdı, bağımlıyıdı.. Ve bu hastalık ne yazık ki bendim...