Biliyorum baya gecikti bölüm ama hala telefon derdiyle uğraşıyorum. Bölüm yazana kadar belki on defa kapanıyor. Prizle yapışık yaşıyorum artık. Kusura bakmayın lütfen 🙏
Keyifli okumalar 😘😘😘
Neydi bizi en çok acıtan. Fiziksel acı mı yoksa ruhsal acı mı.? Peki hangisi iz bırakırdı.? Ben şuan ikisini yaşıyordum. Hem canım acıyordu hemde kalbim. Hem ruhumda iz kalacaktı hem de bedenimde. Önce hangisini sarmam gerekiyordu.
Attığım çığlıkla Kenan, birden elimi bıraktı. Durmadan akan göz yaşlarımı silme gereği duymadan zarar verdiği elimi diğer elimle sarıp geri geri gitmeye başladım. Kenan, bana doğru bir adım attığın korkuya başımı kaldırıp bir adım daha geri gittim. Sırtım duvarla temas ettiğinde korkuyla yutkunup yere çöktüm. "gel-me gel-me..." Kenan, önce elime sonra da yüzüme bakıyordu. Sanki bunu başkası yapmış gibi şaşkın ve korku doluydu bakışları. Başımı hızla sağa sola sallayıp dizlerimi kendime çektim. Ya bana zarar vermeye devam ederse nasıl kaçacaktım. Elimin acısından dolayı yine hıçkırdığım da Kenan, transtan çıkmış gibi iki adımda yanıma gelerek elini uzattığında küçük bir çığlık attım. " Dokunma bana dokunma.! " Kenan, yere oturarak beni kucağını aldı. "Sare'm, ben bilerek yapmadım. Özür dilerim güzelim, özür dilerim sevgilim, ben kendimi kaybettim canını acıttığımı fark etmedim. Sana zarar vermem ki bile isteye, sen benim her şeyimsin meleğim." Kucağından çıkmak için ne kadar dirensem de başaralı olamıyordum. Elim o kadar ağrıyordu ki acıdan dolayı direnmeyi bırakıp ağlamaya devam ettim. " Bırak, dokunma bana." Kenan, zarar verdiği elime, elini uzattığında hızla kolumu çektiğim için daha çok acımaya başladı. Acıdan dolayı inlediğimde alnını başıma yaslayıp yüzümü avuçları arasına aldı. " Kaçırma gözlerini benden. Bana bak Sare, gözlerime bak. " Avuç içine aldığı yüzümü kaldırdığında gözlerine baktım. Gözlerinin içi kızıla dönüşmüştü. Pişmanlıkla gözlerimin içine bakıp durmadan akan göz yaşlarımı sildi. " kaçma benden, sana dokunmama mı isteme benden. Sen benim canımsın sen acırsan ben daha çok acıyıp yanarım." konuştuğu için dudakları dudaklarıma temas ediyordu. Gözlerimi kapatıp başımı çekmek istediğim de beni göğsüne yaslayıp, kollarını iyice bana sararak ayağa kalktı. Hızla odadan çıkıp dışarıya doğru ilerlediğinde adamlara arabayı getirmeleri için bağırıyordu. Başıma durmadan öpücükler bırakıp beni sevdiğini fısıldıyordu. Arabaya bindiğimizde hala onun kucağındaydım. Yüzüme gelen saçları geri çekip yüzümün her yerini durmadan öptü. " Çok mu acıyor. Lanet olsun.! İsteyerek yapmadım.! Uzak durma benden.! Kendini benden esirgersen deli olurum güzelim. Ne kadar özür dilesem yada pişman olduğumu söylesem de bir anlamı yok biliyorum ama ben sana zarar vermem ki." Burnumu çekerek gözlerine baktım.
" Zarar verdin ama acıttın." Kenan, alnıma dudaklarını bastırıp beni daha çok göğsüne yasladı. " Lanet olsun bana. Seni bu kadar çok severken acıttığım için lanet olsun." araba durduğunda Kenan'ın kucağında hızlı hastaneye girdim. Doktor acıyı geçirirdi ama ya içimde ki izi kim silecekti.Sargılı elime bakıp titrek bir nefes alarak ağladığım için acıyan gözlerimi kapattım. İki parmağım kırılmış, bileğim de incinmişti. İçtiğim ağrı kesici sayesinde ağrım biraz da olsa geçmiş, şuan ufak bir sızı vardı sadece. Yatakta oturmuş tek bir noktaya öylece bakıyordum. Şimdi ne yapacaktım. Ufak bir temas yüzünden Kenan, bu hale geldiyse ilerisini düşünemiyorum. Bir insanın bu kadar kıskanç olması normal değildi. Her seferinde şiddete mi başvuracaktı. Ben onu böyle tanımadım. Sevdiğim Kenan bu değil ki. Beni seven bana aşık olan adam değildi. Yatağın başlığına iyice sırtıma dayayıp dizlerimi kendime çektim. Acıyan gözlerimi açtığımda Kenan, yatağın ucunda oturmuş öylece beni izliyordu. Acı vardı gözlerinde pişmanlık vardı ama bu yaptığı şeyi telafi etmezdi. Gözlerim ellerini bulduğunda parmak boğumlarının kan içinde kaldığını gördüm. Önce bana sonra da kendine mi acı çektirmişti. Yerinden kalkıp dolabı açtığında boş gözlerle onu izliyordum. Kenan, geceliğimi alıp yanıma gelip oturduğunda ondan uzaklaşmak için hareket edeceğim zaman ayak bileğimi tuttu. " Dokunma bana çek elini.!" Geceliği bırakıp tamamen yatağa çıktı. Yüzümü avuçlayıp gözlerine bakmam için yüzümü kaldığında bile gözlerimi kaçırdım. Onun gözlerine bakmak istemiyordum artık. " Gözlerime bak Sare.!" yüzümü avuçlarından çekmeye çalıştığımda öfkeyle hırıltılı nefesler alıp parmaklarını tenime bastırdı. " Bana bak dedim.! Gözlerime bak. Sakın benden uzaklaşmaya çalışma hatamı kabul ediyorum özür dilerim meleğim, bu geceyi unutalım olmaz mı.? " dolan gözlerimi kapatıp yaşların akmasına izin verdim. Kenan, dudaklarını göz yaşlarıma bastırdığında gözlerimi açıp kara gözlerine baktım. " Ben gitmek istiyorum." Kenan'ın kara gözleri mümkünmüş gibi daha çok karardı. Gerilen bedeni ve kabaran boyun damarları öfkesinin göstergesiydi. Peki bu sert ve deli bakışları biraz önce parmaklarımı kıran bakışlar gibi değil miydi. " Ne dedin sen.!" sesi öyle soğuk ve duygusuzdu ki ruhum üşümüş kalbim buz tutmuştu. Kenan, zaten sert bir yüze ve bakışlara sahip bir adamdı, öfkelendiğinde gözlerine bakmaya korkardı insan. Tıpkı şuan ki ben gibi. " Be-n gitme-k ist..." Kenan, ağzımı koca eliyle kapattı. Eli titriyordu. Bu onu terk edeceğimin korkusundan değil öfkedendi. Hızla yerinden kalkıp deli gibi ellerini saçlarından geçirerek bağırarak konuşma başladı. " Benden başka gideceğin yerin yok artık. Sen, sen gerçekten seni bırakacağımı mı sanıyorsun.!" Parmağını bana uzatıp tükürürcesine konuşmaya devam etti. " Sen bana aitsin, benimsin. Lanet olsun seni de kendime de öldürürüm ama gitmene izin vermem bunu aklına sok. " Kenan, odanın içindeki her şeyi devirip kırdı. İki elini başına yaslayıp gözlerini kapattı. Nefes nefese kalmıştı. Yaralı olan elleri kanamış yaralı bir aslan gibiydi nefesleri. Ben ise yatakta mümkün olduğu kadar kedimi toplamış korkuyla onu izliyordum. " Ke-nan, dur lütfen." Hızla dolapta ki silahı çıkarıp kontrol ettikten sonra kırmızı damarların sardığı gözleri beni buldu. Korkuyla yutkunup biraz daha sindim yatağa. Öldürecek miydi beni gerçekten.? " Önce seni sonra da kendimi öldürürüm. Bana bir yabancıymışım gibi bakmaya devam edersen yada yüzünde ki şu ifadeyle bakmaya devam edersen öldürürüm ikimizi de.! " Sesi o kadar soğuk ve ürperticiydi ki bütün bedenim titredi. Gözlerinden anlaşılıyordu bunu yapacağı. Kenan, gözünü kırpmadan öldürürdü ikimizi de. " Kenan, bırak onu lütfen." ağlamaktan sesim boğuk çıkıyordu. Çaresizce ona baktım.
" Bir pislikmişim gibi bakma bana o zaman. Deli gibi aşığım sana ben ulan, hem dokunmaya kıyamayacak hemde kıskançlık için zarar verecek kadar. Sen kalbimin tek sahibisin aşık olduğum tek kadınsın."
Hüzünle baktı dolan gözlerime. Birkaç sarsak adımla yanıma gelip başını dizlerime yasladı. Gözleri kan gölüne dönmüştü. Kaşları hala çatık yüzü sertti ama gözleri hüzünlüydü. "Beni deli bir adama dönüştürme Sare'm. Şuan ikimizi de öldürmek istiyorum biliyor musun. Bana engel ol, beni sakinleştiren tek varlık sensin. " Silahı yatağa bırakıp önüme doğru itti.Başını göğsüme yaslayıp kollarını belime sardı sıkıca.
" Kenan." Ben onu kendimden uzaklaştırmaya çalışırken o tam tersine burnunu tenime yaslayıp derin bir nefes aldı. " Sana zarar vermek istemedim. Seni bu kadar severken acıtmak istemem ki meleğim. İstediğini söyle, yada vur hatta istersen kır parmaklarımı ama gitme. Dayanamıyorum başkasının sana dokunmasına, seni hissetmesine. Kendimi kaybediyorum. Böyle bir adamım bende sevdiğimi gölgesinden bile kıskanan bir adam." Harabeye dönüşmüş odaya baktım daha sonra da elime. " Hep böyle mi olacak. Her kavgada yada kıskançlıkta bana zarar mı vereceksin. Bu mu senin sevgin ve aşkın Kenan." vücudu kas katı kesilirken yüzünü karnıma yasladı. "Kimse benim gibi sevemez seni kimse benim kadar aşık olamaz sana. Sen benimsin benden gidişin yok.! Eğer gideceksen önce beni öldür."
Sesi sert ve öfkeliydi. Kollarını daha çok sıktı sanki kaçacakmışım gibi ve durmadan karnıma öpücükler bıraktı. Başımı yatak başlığına yaslayıp göz yaşlarımın akmasına izin verdim. Kenan, beni bırakmayacaktı tek çözüm kaçmaktı. Önce annemi hastaneden çıkarmalı sonra da bu şehirden gitmeliydim. Kenan'a baktığımda kararmış gözlerle bana baktığını görünce korkuyla yutkundum. Düşüncelerimi okuyormuş gibi bakıyordu gözlerime. Birden kalbim hızla atmaya başladı. Ya yakalansam. En büyük zorluk annemi oradan çıkarmaktı. Ben annemin hastaneden çıkışını yapsam Kenan, hemen öğrenirdi. Yardım isteyebileceğim kimse yoktu. Arkadaşlarım vardı ama Kenan, kadar güçlü değillerdi. Kenan, yerinden doğrulup göz yaşlarımı sildi. " Ağlama, beni affetmen için her şeyi yaparım yeter ki gitme benden uzak durma. Baştan anlattım sana uyardım çıkma benim kurallarımın dışına diye, ama sen hep ilk fırsatta başkasına dokundun. Biliyorum iyi niyetle yaptın ama sonuçta dokundun başkasına." Şaşkınlıkla Kenan'ın yüzüne baktım. " İnsanlar birbirleriyle tokalaşır yada sarılır. Bu normal bir şey. " Kaşlarını çatıp yüzüme gelen saçımı eline alıp önce öptü sonra da kulağımın arkasına sıkıştırdı. " Benden başka kimse dokunamayacak sana senin de dokunduğun tek beden benim ki olacak. Canını yakmak istemiyorum çünkü canın yandığında benim ki daha çok yanıyor. Bir daha istemediğim şeyleri yapma tamam mı meleğim. " Kendi bildiğini okuyan ve yapan birine ne denirdi. Kenan, ben ne söylesemde hep bildiğini yapacaktı. ' çünkü o hasta' dedi iç sesim. Sargılı elime dikkat ederek avuç içine aldı. Sarılı olan parmaklarıma öpücükler bırakıp bileğimi narince okşadı. Tam karşıma oturup beni de dik bir şekilde oturttu.
" Üstünü çıkarayım, ağlamaktan yorgun düştün. Seni yıkamamı istermisin bebeğim." Başımı olumsuz anlamada salladım. " Şunu kaldırır mısın." Gözlerimle silahı işaret ettiğimde Kenan, silahı alıp baş ucumda ki çekmeceye koydu. Daha sonra bana dönüp önce elbisenin fermuarını açtı. Etek uçlarını tutup topladığında dizlerimin üzerinde durdum oda elime dikkat ederek elbiseyi çıkarıp yere attı. Yatağa bıraktığı geceleği alıp başımdan geçerdi. Alnıma öpücük bırakıp beni giydirdiğinde bir robot gibi ona uyuyordum. Beni yatağa yatırıp yerinden kalkarak hemen üzerindekileri çıkardı. İç çamaşırıyla kaldığında yatağa girip elime dikkat ederek beni üstüne çekti. Ne kadar ondan uzaklaşmak istesemde korkuyordum. Bu gece bir şey daha anlamıştım Kenan, söz konusu ben olunca deli bir adama dönüşüyor hata yapan ben bile olunca gözü hiçbir şeyi görmüyordu. Beni bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
General FictionKenan," Burdan kaçamazsın..! Buna asla izin vermem sen benimsin anla bunu... Saklandığım yerden nefes dahi almadan bekledim çünkü o benim nefes alışlarımı bile biliyordu.... Kenan hasta bir adamdı, bağımlıyıdı.. Ve bu hastalık ne yazık ki bendim...