51.bölüm

4.5K 288 65
                                    

İyi okumalar 😘♥️


    Hata yapmak insana mahsustur derler. Her bir hata bir keşke biriktirir insanın hayatında.Bazı hatalar düzeltilmezdi ama telafi edebilirdi. Yada ders çıkarılır bir daha yapılmazdı.
İkinci şans bunun için verilirdi.
Barlas, Enes ve Suat'ın bütün öz geçmişini biliyordu. İkisi de Kenan için çalışmış, onunla arkadaş olmuşlardı. Onun yanında durmalarının en büyük sebebi Kenan'a olan hayat boçlarıydı. Sokak düvüşü sırasında ölümcül bir yara alan Enes'i hastaneye götürerek hayatını kurtarmıştı. Kenan, iki arkadaşın yeteneklerini bildiği için bunu yapmıştı.
Başlarda Kenan'ın her dediğini yapıyorlardı. Yıllar geçtikçe buda değişmişti.  Bu durum, Kenan'ın hoşuna gitmese de bir şey yapamamıştı. Enes ve Saut gibi adamları düşmanı yapamazdı.
Barlas, iki arkadaşın heba olmasını istemiyordu. Bunun için ikisine de bir teklif de bulunmuştu.
" Bir karara vardınız mı?"
Enes ve Suat, Barlas'ın teklifini çok düşünmüştü. Onlar da normal bir hayat yaşamak istiyordu. Enes, bunu en çok İrem istiyordu.
" Bize güvenecek misin Barlas? Daha önce kimin için çalıştığımızı biliyorsun."
İkisini de test etmişti zaten. Birazcık bile şüphe duysaydı, böyle bir teklif de bulunmazdı Barlas.
" Eğer aklımda soru işaretleri kalmış olsaydı, ikinizi de Sare'ye yaklaştırmazdım ve bu teklifte bulunmazdım değil mi?"
Enes, arabayı süren adama kısa bir bakış atıp başını sağa sola salladı. Yanında ki Barlas Faysal'dı. Özel istihbaratın akıl gücüydü. Ve en yetkili adamıydı. Kime ne anlatıyordu.


" Neden bize böyle bir teklifle geldiğini söylemeyeceksin değil mi? Kimse kötü adamları ortağı yapmaz ama sen, bizi herkesten iyi bilen adam bizden ortağı olmamızı istiyor. Yine de kabul ediyoruz  seninle çalışmayı, benim ki de seninkinin kankası nede olsa."
Barlas, arabayı şirketin önünde durdurup Enes'e baktı.
" Kömürü işlemezsen elmasa dönüşmez değil mi? Bende onu yapacağım sadece kendim için değil herkes için şimdiye kadar size bulaşan ve Kenan'ın size sürdüğü siyahlığını aşındıracağım. Can aldığınız gibi kurtarabilirsiniz de. Size ben kefil oldum. Devlet tarafından öldürülmemeniz için. Benim sizde gördüğümü onlara da gösterin. Aynı yolda olduğunuzu bilseydim size ikinci şansı vermezdim."
Öldürülmek için peşinde olduklarını biliyordu Enes. Bunu engelleyen kişinin Barlas olduğunu da Suat tahmin etmişti.
" Muhtaçlıktan bana bağlı yada benimle çalışın demiyorum Enes. Hayatınızı istediğiniz gibi yaşayabilirsiniz. Ben istiyorum ki yanımda olun, istiyorum ki arkamda da bir gözüm olsun.
Benim toplantıya gitmem gerekiyor. Arabayı al şirkete git. Suat'a haber ver, sizin için hazırladığım dosyalar masada. Ben gelene kadar her şeyi gözden geçirirsiniz. Özel güvenlik şirketi adıyla özel adamlar yetiştireceğiz. Kimin işimize yarayıp yaramayacağını seçin. Kerem, orada sizi bekliyor."
Barlas, arabadan çıkınca, Enes de direksiyona geçmek için çıktı.
" Evet diyeceğimizdem bu kadar emindin yani, gerçekten söylenildiği gibi bir adamsın Barlas Faysal. Seninle çalışmak zevkli olacak. "
Barlas, Enes'e verdiği baş hareketinden sonra şirkete doğru yürüdü. Burası özel istihbaratın toplandığı yerdi.
Enes, şirkete giren adamın arkasından acıyla gülümsedi.
" Ne yapmaya çalışıyorsun Barlas Faysal, beni buraya getirerek neyi kanıtlamaya çalışıyorsun. Bizim gibi pisliğe bulaşmış ve pislikte büyüyenlere neden temiz elini uzatıyorsun."

 

   Enes, üzerinde olan gözleri fark etmeden arabayı sürmeye başladı.
Barlas, şirkete girdiği zaman üst kata çıkmak yerine arkasına dönüp görünmez camlar arkasında Enes'in arabaya binişi izledi.
" Onu buraya getirerek seninle olduğunu mu gösteriyorsun. Bu onun bir suikastçi olduğunu değiştirmiyor Barlas."
Barlas, etrafında olan adamlara gözlerini kısarak baktı.
" Binbaşım, ikisi de benim sorumluğumda ve ortaklarım. Daha önce ne yaptıkları kimseyi ilgilendirmez. Bana şimdisi lazım. Buraya getirmemim sebebi dokunulmaz olduğunu göstermek! Herkes bilsin, gölgeme aldığım birine doğrultulan silah bana doğrutulmuş demektir.! Binbaşı, diktiğiniz tetikçileri geri çekin yoksa yapacaklarımdan sorumlu değilim! Ayrıca
size o yıldızları kimin verdiğini unutmayın."
Sonda söylediği cümleyi sessiz bir şekilde dile getirmişti Barlas. Bu kadar insanın içinde binbaşının utanmasını istemiyordu. Ama kendisi sayesinde o yıldızları aldığını da unutmamalıydı. Şimdiye kadar veren taraf hep oydu. İlk defa bir istek de bulunmuştu. Eğer onun için bunu kabul etmiyorlarsa burada yeri yoktu demekti.
Emre, rengi atan binbaşıya bakıp Barlas'ı takip etti. Barlas'ın öfkeli sesi ve kararan gözlerini herkes gibi oda fark etmişti. Asansöre binen Barlas'ı Akif de takip etti.
Burada ki herkes biliyordu yapacakları tek bir hatadan bile Barlas'ın burayı terk edeceğini. Böyle bir şeyi istemedikleri için her zaman ki gibi ona güvenmeyi seçmişlerdi.
" Oğlum zaten insanı korkutan sert bir yüzün var, öfkelenince valla altıma yapacak gibi oluyorum. Yapma böyle."
Akif'in sözleriyle Emre gülerek omuzuna aynaya yasladı.
" Öfkeli değilim ben. Gerekeni söyledim sadece. Yüzüme tamam deyip arkamdan iş çevirene az bile.!"
Akif, tabi tabi der gibi başını salladı.
" Söyleme şeklinin bir aslanın görlemesi gibi olduğunu biliyor musun peki? Yenge nasıl duruyor yanında, bakma bana öyle bakma."
Akif'in gözlerini kapatıp, korkuyormuş gibi Emre'nin arkasına saklanması, Barlas'ın öfkesini dindirmişti. Belki de yenge dediği içindi.
" Yengenin yanında kedi gibi böyle değil ki. Sare, sayesinde çekilir bir adam oldu."
Emre'nin söyledikleriyle Akif küskün bir şekilde Barlas'a baktı.
" Kedi demek ha, aşk olsun Barlas, yıllardır senin için uğraştım, peşinden koştum bana değil de Sare'ye mi kedi oluyorsun."
Asansör durunca ilk çıkan Barlas oldu.
" İkiniz de uzun vadeli bir göreve gitmek istiyorsunuz galiba. Şöyle yurt dışına falan."
Barlas'a takılan ikili duydukları sözlerle önce korkuyla birbirine baktı sonra Barlas'ın peşinden koşarak toplandı odasına girdiler.



TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin