5. bölüm. İlk kaybediş

45.3K 1.2K 561
                                    

   

  Ben geldim 😍😍😍😁😁
Dayanamadım sizin için bölüm yazdım. Keyifli okumalar 😘 😘 😘 😘

    Hayat o kadar acımasız ve  zordu ki nefes almak bile canımı acıtıyor.
Sadece bana mı bu kadar zalimce davranıyordu kader yoksa herkes mi benim gibiydi bilmiyorum. Kim bilir benden daha kötü durumda olanlarda vardır belki, tıpkı benden iyi hayatlara sahip olanlar gibi.
Öfke bütün bedenimi esir almıştı. Gözüm hiçbir şeyi görmüyordu. Sabahın erken saatleriydi eminim çoğu çalışan daha işe gelmemişti. Umarım Sümbül ve Fatih'le karşılaşmazdım. Hızlı adımlarla restorana girip Tarık Beyin odasına doğru ilerledim. Çoğu kişi beni tanıdığı için herhangi bir müdahalede bulunmamışlardı. Kapıyı çalmadan öfkeyle açıp odaya girdim.
Tarık Beyin konuşmasına fırsat vermeden dilimin ucunda olan kelimeleri döktüm.
" Nerde o. "
Tarık Bey," Kimden bahsediyorsunuz Sare Hanım. "
" Kenan denilen aşağılık adam nerde Tarık Bey, bana onun adresini verin."
Tarık Bey," Önce sakin olun lütfen, oturun biraz dinlenin ben Kenan Beye haber veririm. "
" Haber falan vermeyin bana onun şuan nerde olduğunu söyleyin. "
Tarık Bey, küçük bir kağıt üzerine adresi yazıp bana uzattığında hırsla elinden alıp adrese baktım.
Atahan şirketi, nedense hiç şaşırmadım. Hızla odadan çıktığımda Tarık Beyin söylediklerini duymadım bile. Bir saat sonra büyük binanın önündeydim. Bu adam istediği her şeyi elde edecek güçteydi, benden ne istiyordu peki.
Sinirden titreyen ellerimin arasında olan kağıt parçasını sıkıp şirketin giriş kapısına gittim. Güvenlik tarafından sorun yaşayacağımı düşünürken tam tersine ismimi söylediğim anda beni hemen şirkete almışlardı. Kapıdan girdiğim gibi genç bir bayan tarafından karşılanmıştım.
" Buyrun Sare Hanım, Kenan Bey sizi bekliyor. "
Kadını takip edip asansöre bindiğimde bana bakan gözleri görmezden geliyordum. Son katta duran asansörden hemen çıkıp kadını takip ettim. Büyük siyah bir kapının önünde durduğumdan kadın bana soğuk bir baş selamı verip orda ki masaya geçmişti. Belli ki Kenan denilen kötü adamın sekreteriydi. Oda Kenan, gibi soğuk biriydi. Belli ki kendisi gibi soğuk insanlarla çalışıyordu. Pis despot adam.
Kapıyı çalmadan içeri girdim. Bu adama nezaket kurallırını göstememe gerek yoktu.
Odaya girip kapıyı öfkeyle kapattığımda onun gözleri çoktan beni bulmuştu.
Büyük camın önünde, ellerini üzerine tam oturan kumaş pantolonun cebine koymuş yoğun gözlerle bana bakıyordu. Öfkeli adımlarla yanına gidip, ellerimi göğsüne yaslayarak tüm gücümle ittim onu.
" Sen pislik adamın tekisin, aşağılık acımasız birisin. Ne istiyorsun benden ha ne istiyorsun?
Durmadan göğsüne vurduğum ellerimi tutup hızla kendine çekti. Bedenim onu bedenine yasladığında kendimi geri çekmek istesemde Kenan buna izin vermeyip bir elini belime sarıp hareket etmeme mi sağldı.
Kenan," Seni istiyorum.! Sadece seni istiyorum anladın mı.! "
Öfkeyle gözlerine baktım. Kaşları çatıktı, sinirden yüzü kızarmaya başlıyordu. Gözleri giderek daha çok kararıyordu.
" Ben istemiyorum ama anlayın bunu. Hayatıma müdahale etmeyin artık. "
Kenan," Ben istiyorum Sare, hemde deli gibi istiyorum seni. Neden bana gelmemek için bu kadar direniyorsun, sana ve annene çok güzel bir hayat sunabilirim. "
" Benim güzel bir hayatım var zaten tabi siz onu mahvetmeyene kadar. Uzak durun benden yoluma taş koymaktan vazgeçin artık. Kendize başka bir oyuncak bulun. "
Ondan ne kadar uzaklaşmak istesemde beni kendine o kadar çok bastırıyordu ki nerdeyse tek beden olacaktık.
Kenan, başını eğip burnunu boğnuma sürtüp derin bir nefes aldı.
Boğuk çıkan sesiyle konuşmaya başladığında, dudakları tenime değiyordu.
Kenan," Bu kokudan nasıl uzak dururum. Kara elmas gibi gözlerden, kar gibi güzel teninden nasıl uzak dururum. "
" Bırak beni, sapıkmısınız nasıl benimle böyle konuşursunuz. "
Kenan, başını kaldırıp buz gibi bakışlarla gözlerime baktı. Çenesini o kadar sıkıyordu ki dişlerinin çıkardığı sesleri duyabiliyordum. Son söylediğim şeye belli ki çok öfkelenmişti. Yüzü öyle sertti ki yutkunup gözlerimi gözlerinden kaçırdım. Belimde olan parmakları sıkılaşıp tenime battı.
Kenan," Şuan senin için kemdimle nasıl bir savaş verdiğimi bilemezsin Sare, konuşmalarına dikkat et güzelim ben o kadar da sabırlı bir adam değilim. Biliyorum senin için herşey biraz erken gelişmeye başladı ama seni bir oyuncak gibi değil hayatım kadını olarak görüyorum. Son defa bunu söylüyorum çalışabileceğin tek yer benim yanım."
" Bırakın beni. "
Gözlerim dolmaya başlamıştı. Şuan daha iyi anladım ki bu adam beni hiçbir zaman bırakmayacaktı. Sığınacağım kimse yoktu yada yardım isteyebileceğim. Güçsüzdüm, zayıftım ve kimsesizdim. Tek ailem annemdi.
Kenan, dolan gözlerimi fark edince sert bir soluk olup küfür ederek dudaklarını anlıma yasladı.
Kenan," Lanet olsun ağlama, biliyorum seni korkuttum herşey ani oldu ama sana zarar vermem Sare'm, seni seviyorum seni istiyorum. "
Belimde olan ellerini gevşetip bir elini yüzüme çıkardı.
Kenan," Biraz düşün bana bir şans vermeni istiyorum sadece. "
Sesi yumuşamıştı, ne kadar öfkelensede bana karşı kendini hep dizginliyordu bunu fark ediyordum.
" Lütfen beni bırakın Kenan Bey, hayatıma karışmayın benden uzak durun lütfen. "
Ellerinden kurtulup bir iki adım geriye gittiğimde, İfadesiz bir şekilde yüzüne baktım.
Dudakrını ıslatıp elini hırsla saçlarından geçirdi. Kaslı gövdesi giydiği gömleği zorlaken keskin bakışları yine gözlerimi buldu.
Kenan," Bana başka yol bırakmadın güzelim, madem öyle bana gelmen için herşeyi yaparım. "
" Benden uzak durun. "
Kenan, " Bu mümkün değil anlasana kadın.! Sensiz yapamıyorum bunu daha nasıl anlatabilirim. "
"  Bende sizi hayatımın sonuna kadar görmek istemiyorum ama. Uzak durun benden.! "




TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin