5. Bölüm: Felaket
İyi okumalar 💚💜
Okul çıkışındaki karmaşanın arasından zar zor sıyrılıp servisimi beklemek için okulun demir duvarına yaslandım. Deniz bana öpücük atıp gitmişti ve ben de düğümcük olmuş kulaklığımla uğraşıyordum ama sanki çözmek yerine daha da düğümcük oluyordu.
Pes edip üzerimdeki kapüşonlumun cebine geri koyduğumda okulumdan çıkan öğrencileri izlemeye başladım. Berke'ye yapmam gereken iyiliği nasıl yapacağımı bilmiyordum. Ona sormaya çalışsam da bütün gün, hiç uyanmadan uyumuştu. İnsan tuvalet için kalkardı ama kalkmamıştı. Sinirlerim bozulmuş, onu uyandırmak için eline kalemimi batırmıştım ama bu evrende falan değildi. Gıcıktı ve uyurken bile gıcıklığı üstündeydi.
Okuldan çıktığını gördüğümde uyanık olduğuna şaşırsam da yaslandığım yerden doğrulup gitmeden yetişebilmek için peşinden hızla yürüdüm. Şükür, motoruna binmemiş ve yaslanıp telefonuna bakmaya başlamıştı.
"Sonunda uyumuyorsun!" dedim isyan edermiş gibi. Gözlerini telefonundan çekip sorgulayıcı bir ifadeyle yüzüme baktı.
"Ne var?"
Öküzlüğünü görmüyormuş gibi davranıp ellerimi kapüşonlumun cebine yerleştirdim. "Ece hakkında hiçbir şey bilmiyorum, kızı senden vazgeçirmem için bir şeyler öğrenmem lazım."
Bir şeyleri anlayamıyormuş gibi gözlerini gözlerime diktiğinde başımı biraz kaldırmak zorunda kalmıştım. Bir cevap vermesi için öylece yüzüne bakıyordum ama yok, sessizlik yemini etmiş gibi yüzüme bakıyordu.
"Ee öğren o zaman."
"Konuşursan öğrenebilirim. Mesela sende sevdiği özellikler neydi? Bana bilgi vermelisin."
Telefonunu kilitleyip yaslandığı motorundan doğrulduğunda bir adım geri gitmiş ve başımı daha da kaldırmak zorunda kalmıştım. Allah'ım boyun fıtığı olmamı mı istiyorsun? Ha, eğer istemiyorsan çocuğun yüzüne bakmayacağım da.
"Nereden bileyim ben? Kendin bul işte bir şeyler, uğraştırma beni." Gözlerini arkamdaki bir noktaya çevirip genişçe gülümsediğinde arkama bakmamak için onun yüzüne bakmaya devam ettim. Gözleri hala düz bakıyordu, gülümsemesi sadece dudaklarında kalmıştı yani gerçekten gülümsemiyordu.
Yanımdan sarışın bir kız geçip Berke'nin boynuna sarıldığında gözlerimi onlardan kaçırıp sabır diledim. Herif, kendine yeni bir sarışın bulmuştu ve benden başındaki diğer sarışını almamı istiyordu. İnsan bir bilgi falan verirdi.
Gözlerimi onlara çevirdiğimde bu görüntüyü görmeyi beklemediğim için gözlerimi saniyesinde kaçırdım. Öpüşmek normal bir eylem olabilirdi ama iki yabancının gözümün öpüşmesi mideme dokunmuş gibiydi. Ellerimi cebimin içinde yumruk yapıp boğazımı temizlediğimde şükür ki varlığımı hatırlayıp kızdan ayrıldı ve sorgularca yüzüme baktı.
"Bu kız kim Berke?" Sarışın ve sinir bozucu derecede güzel olan kız, gözlerini bana çevirdi ve kaşlarını kaldırdı. Eben canım demek istesem de minik bir tebessümle yüzüne bakmaya devam etmiştim. Cem yüzünden mi bilmiyordum ama artık sarışınlar sinirimi cidden bozuyordu. Yeniden neden sarışın değilim ki diye ciyaklamıyordum en azından.
Berke, kızın yüzüne bakıp dudaklarını ıslattı ve motorundan bir kask çıkartıp ona uzattı. "Bilmem, beni biriyle karıştırdı sanırım."
Gözlerimi sinirle yumup başımı iki yana salladım. Bu durumda olmak kötüydü ve cidden sinirim bozulmuştu. Sınıftan biri diyebilirdi ama beni tanımıyor gibi yapması sabrımın taştığı noktaydı. O çok yakışıklı yüzüne bir yumruğu hak etmişti ama sevgilisinin önünde rezil düşmesine gerek yoktu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşilli
Подростковая литератураRüzgar saçlarında dans ederken gözlerimi onun gözlerinden alamıyordum. Çok garipti, sanki daha az önce ondan nefret ediyormuş gibi hissediyordum ama şu an yeşil gözlerine bakarken nefreti hissetmiyordum. "Neden bana öyle bakıyorsun?" Dudakları arası...