53. Bölüm: Etkinlik
Medya: Berke ve Dila 🫠🫶🏻
İyi okumalar Bücürler 💜💚
***
Saçlarımın arasında hissettiğim dudaklar benim de dudaklarımın iki yana kıvrılmasına neden oluyordu. Parmaklarımız birbirine kenetlenmiş bir şeklide karnımın üzerindeyken ciddi anlamda sarmaş dolaş bir şekilde yatıyorduk. Huzuru somut bir şekilde gösteremezdim ama şu sessizlik, bu temas benim için huzurun tanımıydı.
Belanın kolları arasında olduğumu düşündüğüm günlerden huzurun kollarında yattığım günlere geçiş yapmıştık ve bundan çok memnundum. Yaşanılan her şey bana bir şeyler katmış, şu anki halime dönüşmemi sağlamıştı. Sadece bana da değil, dudaklarını saçlarımın arasında hissettiğim Berke'ye de birçok şey katmıştı. İkimizin de ilk tanıştığımız andaki halimizden eser yoktu.
Berke'nin göğsüne yasladığım başımı kaldırıp ona döndüğümde dudaklarını saçlarımın arasından ayırmak zorunda kalmış, yarım aralık yeşillerini gözlerime kenetlemişti. Dudaklarımda kendiliğinden peydahlanan minik tebessümü bozmadan ona doğru uzanıp minik bir öpücük bıraktım dudağına.
Tebessümümü onu öperek ona da bulaştırmışım gibi dudaklarında minik ama içten bir gülümseme oluştuğunda elimi elinden çektim ve göğsünden destek alarak tamamen ona doğru döndüm. Üst bedenimin bir kısmı çıplak bedeninin üzerindeydi ve sanki birbirimiz için yaratılmışız gibi kıvrımlarımız bütünleşiyordu.
İç çekip kuruyan alt dudağımı ıslattım ve çenemi göğsüne yaslayarak ona bakmaya devam ettim. "Şimdi biz gerçekten de aynı evde mi yaşayacağız?"
Sorum karşısında dudaklarından kısa boğuk bir gülüş kaçmış ve elini yanağıma getirerek usulca okşamıştı. Başımı eline doğru yatırıp yarım aralık gözlerle onun yüzünü incelerken çenemi okşadı ve o da dudaklarını ıslatıp mırıldandı.
"Evet güzelim artık hep beraberiz." Parmakları çenemden boynuma kaydığında içimin ürperdiğini hissettim ama belli etmemek için düz durmaya çalıştım. Berke'nin minik ama yakıcı dokunuşları boynumda gezinirken parmağını hissettiğim bir noktada iç çekmek zorunda kalmıştım çünkü garip bir sızı hissetmiştim.
"Acıdı mı?"
"Birazcık," diye mırıldandığımda boştaki elini belime sarıp beni biraz daha yukarıya çekti ve az önce temas ettiği noktaya kuş tüyünden hafif bir öpücük bıraktı. "Özür dilerim. Konu sen olunca hayvanlaşıyorum."
Kıkırdadığımda Berke tekrar aynı noktaya minik bir öpücük bırakmış sonrasında başını yastığa yerleştirip gülüşümü izlemişti. Özür dilemeyi bırak pardon bile demeyen çocuk bana karşı tam bir centilmen oluyordu. Ey aşk nelere kadirsin?
"Ben de biraz hayvanlaşmış olabilirim," diye mırıldandım Berke'nin üst bedenini incelerken. Yer yer morluklar ve kızarıklıklar vardı ama asıl hasarın sırtında olduğuna emindim. Henüz sırtını görmesem de uzun ve sivri tırnaklarımı kaç tur sırtında gezdirmiştim sayamamıştım bile. Sırtında bir sanat eseri taşıyor olabilirdi ve ben bunu anca o kalkınca görecektim.
"Umarım çekimin yoktur." Zihnimde beliren Türkiye haritasından daha karmaşık haritayı silmeye çalışırken alt dudağımı ısırdım. O izleri yok etmek için Berke'yi fondöten kovasına atsalar bile bir işe yaramazdı.
"Var," dedi oflayarak ve hafifçe doğrulup etrafa bakındı. "Şortumu nerede çıkarttık amına koyayım ya."
Ev turu yaptırayım derken böyle detayları da aklında bulundurmalıydın Yeşilli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşilli
Teen FictionRüzgar saçlarında dans ederken gözlerimi onun gözlerinden alamıyordum. Çok garipti, sanki daha az önce ondan nefret ediyormuş gibi hissediyordum ama şu an yeşil gözlerine bakarken nefreti hissetmiyordum. "Neden bana öyle bakıyorsun?" Dudakları arası...