10. Bölüm: Farkına Varmak
Medya: Dila ve Berke 🤤 Berke'nin neden üstsüz olduğunu bölümde öğreneceksiniz :)
Bölüm Şarkısı: Dolu Kadehi Ters Tut - Kaçar Gider
Bölüm 5700 kelime. Yani epey uzun. İkiye bölüm, dinlenerek okursanız sizin için çok daha kolay olur ^^ İyi okumalar 💚💜
***
Küçücük alandaydık, Berke adeta delirmiş gibi abisine vuruyordu. Başlarda vurmasından zevk alan çocuk şimdi sinirlenmiş ve aynı şekilde Berke'ye vurmaya çalışmıştı. Kafam durmuş gibiydi, Berke'yi çekmeye çalışmıştım ama bu sefer becerememiştim. Gerçekten gözü dönmüştü. Çocuğun ağzıma bile alamayacağım iğrenç yakıştırmaları yüzünden adeta canavarlaşmıştı.
Çocuk, Berke'nin güzelim yüzüne yumruk geçirdiğinde daha fazla bu görüntüye dayanamayacağımı hissedip Berke'nin kolunu iki elimle tuttum ve adeta bütün gücümle çektir. "Dur, lütfen dur!"
"Orospun da korkmuş sanırım." Çocuğun ağzı burnu kan içindeydi ama hala Berke'nin damarına basmaya çalışıyordu. Berke, tuttuğum kolunu kurtarmaya çalışırken ufkumu genişleten birçok küfrü abisine ediyordu.
"Siktir git şuradan yoksa ben sana saldıracağım!" Dedim ve kendimden beklenmeyecek bir şeyi yapıp tekmemi karşımdaki çocuğun kasıklarına geçirdim. Acıyla inlerken, Berke kolumdan kurtuldu ve iki büklüm olan çocuğun yakasından tutup merdivenlerden aşağı, adeta bir paçavraymış gibi fırlattı. Çok şükür düşmemişti sadece merdivenlerden tökezleyerek inerken karşıdaki duvara sertçe çarpmıştı.
"Bir daha gözüme gözükürsen merdivenlerden sarkıtırım seni kodumun piçi. Siktir git şuradan."
Çocuk burnundan akan kanı silip kendine gelmek istiyormuş gibi başını iki yana sallayıp yaslandığı duvardan doğruldu ve Berke'ye baktı. "Şimdi gidiyorum ama geri geleceğim." Gözlerini bana çevirdiğinde, Berke bir anda beni arkasına almıştı. Kalbimin sesi apartmanda yankılanıyordu sanki. "Seninle de sonra görüşürüz güzellik."
"Lan puşt siktir olup gitsene."
Berke merdivenlere doğru yönelirken elini tuttum. Bu sırada çocuk da merdivenlerden inip gözden kaybolmuştu zaten. Adrenalini iliklerime kadar yaşamıştım. Daha önce bu kadar yakından bir kavga gördüğümü hatırlamıyordum. Gerçekten korkunçtu. Berke'ye bir şey olacak, kazayla korkuluklardan falan düşecek diye çok korkmuştum. Neyse ki düşmemişti ya da bir yere çarpmamıştı.
Bedenini tam anlamıyla bana döndürdüğünde bile tuttuğum elini bırakmadım. Kavga eden o değil de sanki benmişim gibi sert nefesler alıp hafif hasarlı yüzüne bakıyordum. Gerçekten çok korkmuştum bu yüzden kankalığı, dostluğu, her şeyi bir kenara atıp bir anda kollarımı bedenine sardım. Hala sinirliydi, bedeni de kaskatıydı zaten ama hiçbir şeyi umursamadan ona sarıldım.
Daha önce ona sarılmış mıydım bunu bile hatırlamıyordum.
Bir elini belime koyup o da bana sarıldığında başımı göğsüne yaslayıp konuştum. "İyi misin?"
"İyiyim. Hadi seni evine bırakayım." Hızla geri çekildim ve gözlerimi yüzünde gezdirdim. Aptal çocuk yumruk attığı için Berke'nin dudağının kenarı kanıyordu aslında çok bir şeyi yoktu ama bu halde onu bırakıp gitmek istemiyordum.
"Yüzünü temizleyelim öyle bırakırsın." Ayakkabılarımı gerisin geri çıkartıp açık olan kapıdan içeri geçtiğimde o da bir şey demeden beni takip etti. Ev sanki benimdi, öyle bir rahatlıkla içeri girmiş ve üzerimdeki montumdan kurtulmuştum. "İlk yardım malzemeleri var değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşilli
Teen FictionRüzgar saçlarında dans ederken gözlerimi onun gözlerinden alamıyordum. Çok garipti, sanki daha az önce ondan nefret ediyormuş gibi hissediyordum ama şu an yeşil gözlerine bakarken nefreti hissetmiyordum. "Neden bana öyle bakıyorsun?" Dudakları arası...