8. Bölüm

902 75 2.2K
                                    

8. Bölüm: Arkadaş

İyi okumalar 💚💜

Berke'den;

"İyi akşamlar, Berke Akar." Ellerini omzumun üzerine yerleştirip bana doğru uzandığında aklımdan geçen ilk düşünceyi gerçekleştirmek için başımı bir anda ona çevirdim. Sonuç olarak dudakları dudağıma değdiğinde gerçekten şaşırmıştı. Bilerek yaptığımı düşünmüyor olabilirdi ama ben bilerek yapmıştım. Benden hoşlanmayı bırakması için uğraşıyordum, bu hareketim pek uğraşıyormuşum gibi göstermese de biraz sonra gerçekten kalbini kıracaktım.

Bana karşı bir şeyler hissetmemeliydi. Onun sevebileceği, kafasında kurduğu o adamlardan değildim ben. Ona üzüntüden başka bir şey getirmezdim.

Ellerimi beline yerleştirip onu kendime çektim ve dudaklarımı hareket ettirdim. Şoktan nefes bile almıyordu. Kalbinin sesini duysam da duymuyormuş gibi davranıyordum. Bana karşı bir şeyler hissetmeye başladığını anlayamayacak kadar aptal değildim, sadece anlamıyormuş gibi yapmak işime geliyordu.

Benden kat kat iyilerine layıktı. Ben onun istediği sevgiyi ona veremezdim. Bu yüzden ona karşı bu kadar serttim. Yüzünden her hissini okuyabiliyordum. Bana bu kadar kırgın bakarken neden beni unutmaya çalışmıyordu? O zaman ikimiz için de her şey çok daha kolay olurdu.

Şokun etkisinden çıkması uzun sürse de ellerini omzumdan göğsüme indirip beni ittirdi ve dudaklarını benden kurtarıp birkaç adım geriledi. Nefes nefese ve şaşkınca yüzüme bakarken alt dudağımı yalayıp öylece ona baktım.

"Sen... ne yaptığını sanıyorsun?" Titrediğini görebiliyordum. Benden neden bu kadar etkileniyordu ki? Hem... sadece minik bir öpücüktü.

"Dibime girmiştin ben de öptüm." Omuz silkip ellerimi ceketimin cebine yerleştirdiğimde sulanmış gözlerini kırpıştırıp sesli bir nefes verdi.

"Her dibine gireni öpüyor musun?"

Kaşlarımı çatıp düşünüyormuş gibi yüzünü inceledim ve sırıtarak onu cevapladım. "Güzelse belki. Hem sahteden de olsa sevgili değil miyiz? Önemsiz minik bir şeyin lafını yapmazsın herhalde."

İçinden bana lanetler okuduğunu tahmin etsem de sırıtmayı bırakmamıştım. Şu an çok kötü biri gibi görünebilirdim ama bana ileride teşekkür edecekti. Benim gibi adamlara değil de onu gerçekten sevecek adamlara aşık olmalıydı.

"Sen... sen ne hakla beni öpersin ya? Kendini ne sanıyorsun?" Yüzüne uçuşan saçları sinirle ittirip başını iki yana salladı ve ona iyi şeyler söylemem belki de özür dilemem için yüzüme baktı. Kalbini uzatıp bana veriyordu ve ben de gözünün içine bakarak kalbini parçalayıp eline uzatıyordum.

"Sana Berke Akar tavsiyesi vereyim." Birkaç adım atıp aramızdaki mesafeyi azalttığımda titrek bir nefes alıp öylece yüzüme bakmaya devam etti. Başımı eğip yüzüne baktığımda yutkunmadan edememişti. Dudaklarımı kulağına yaklaştırdım ve mırıldandım. "Güvenmediğin erkeklerin yanında durma. Bir bakmışsın öper, bir bakmışsın..."

Cümlemi bitirmeden beni ittirdi ve yüzünü buruşturup bana baktı. "İğrençsin. Gerçekten iğrençsin, Berke Akar." Koluma çarpıp yanımdan geçip giderken doğruldum ve derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.

Doğru olanı yapmıştım. Hem... aklımın bir köşesinde dönüp duran onu öpme düşüncesini gerçekleştirmiş hem de bana olan hislerini bırakması için uğraşmıştım. Normalde olsa, kendimden uzaklaştırmaya uğraşmaz hatta onunla oynardım ama o bana yardım ediyordu, en azından bunu hak ediyordu.

YeşilliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin