22. Bölüm

899 54 1.4K
                                    

22. Bölüm: Baharı Yaşatan Gözler

Medya: Dila ve Berke 🥵🥰

İyi okumalar Bücürler 💜💚

***

Önüme gelen saç tutamını tutup minik bir örgü ördükten sonra parmaklarımın arasına aldığım toz pembe lastik tokayla tutturdum. Kısa saçlarım artık önüme gelmiyor, iki minik örgü şeklinde duruyordu. Okul aynasının buğulu görüntüsünden yeşil gözlerimdeki parıltıları görüyordum ve istesem de onları saklayamıyordum.

Olaylı bir günün ve gecenin ardından sabah erkenden uyanıp mışıl mışıl uyuyan Berke'yi resmen kovmuştum ama yapacak bir şey yoktu. Biraz daha onun güzel kokusunu içime çekerek uyumayı ben de isterdim ama okul saatine az kalmıştı ve annem gelirse biterdik. Neyse ki şans benim yüzüme vurmuştu ve sorunsuz bir şekilde geceyi atlatmıştık.

Şimdiyse okulda rol zamanıydı. Pek iyi bir oyuncu olmadığımı ben de biliyordum ama kinci biriydim ve kinim beni çok çabuk manipüle edebiliyordu. Bunun iyi bir özellik olmadığının farkındaydım ama neredeyse aşık olduğum kişiye olan güvenim paramparça oluyordu hem de o geçmiş zamanlı videolar yüzünden... İstemeden Lara'ya kinlenmem normaldi.

Tuvalete giren iki kızı fark ettiğimde gözlerimi aynadan çekip onlara baktım. Birini çok iyi tanıyordum. Sarı saçları dalgalı bir şekilde omzuna düşmüş, mavi gözleriyle bana alaycı bir bakış atıyordu.

"Duyduğuma göre Berke sana postayı koymuş. Şaşırmadım."

Lavabo tezgahının üzerindeki açık tonlardaki rujumu alıp ona doğru tamamen döndüm ve omuz silktim. "Mutluluğunu görebiliyorum. Sevinmek hakkın sonuçta eski sevgilinin yeni eski sevgilisiyim. Yerinde olsam sevinmezdim ama."

"Neden tatlım? Tekrar yeni sevgilisi mi olacaksın? Bütün okul Berke'nin seni bırakıp gittiğini konuşurken mi?" Ece arkadaşına bakıp güldü ve bana sırtını dönüp aynada saçını düzeltmeye başladı.

Berke'yle ayrılma sebebi ben bile değilken neden bana düşman olmuştu anlayamıyordum. Onların mevzusu ben daha onlar hakkında hiçbir şey bilmezken bitmişti ama suçlu ben oluyordum. Eski sevgili ya da yeni sevgili değildi konu, neden birbirimize düşman olduğumuzu anlamıyordum. Tamam, her şey Berke'yi ondan kurtarmaya çalışmamla başlamıştı ama yine de suçlu olan ben olmamalıydım.

"İstediklerini konuşabilirler ama ben Berke'nin yeni sevgilisi falan değilim. Tabii sen hazır ayrılmışken onca yaptığın şeye rağmen ona yürüyebilirsin. Berke seni affeder mi bilmem ama... İyi günler kızlar." Onlara samimiyetsiz bir gülümseme bahşedip tuvaletten ayrılırken gözlerimi deviriyordum.

Gerçekten birilerinin dedikodu sebebi mi olmuştuk? Aman ne kadar da umurumdaydı.

Eskisi kadar bir şeyleri kafama takmadığım için kendimi rahatlamış hissediyordum. Eğer birkaç yıl önceki Dila olsaydım muhtemelen ne sinirle Berke'nin evine gidip onun aşk itirafını duymuş olacaktım ne de şu an Ece ile konuşup arkamdan konuşulanları duymamış gibi yapacaktım. Bu noktaya geldiğim için memnundum. Duygusallık her zaman iyi değildi.

Bayık bakışlarımla kantinin içinde ilerlerken her zaman oturduğumuz masa da Lara ve Aden'i görmem içten içe beni neşelendirmişti ama bu neşemi yüzüme vurmak yerine annemin sinir olduğu baygın bakışlarımı yüzüme yerleştirdim. Anneme göre bu bakışlarla ruhsuzun teki oluyordum ve hep böyle bakıyordum.

"Selam," dedim yorgun çıkan sesimle Aden'in yanındaki sandalyeyi çekip oturduğumda. Üzerimde siyah bir yünlü kazak ve altımda da aynı şekilde siyah pantolon vardı. Sesimin yorgun çıkması rolden değildi çünkü yağmur yediğim için bütün gece doğru dürüst uyuyamamıştım. Bir de üstüne hasta gibiydim ama yine de okula gelmiştim.

YeşilliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin