17. Bölüm: Meyhane
Bölüm Şarkısı: Taylor Swift - Dress
'Adımı söyle ve her şey sadece dursun
Seni en yakın arkadaşım olarak istemiyorum'
İyi okumalar bücürler 🤪💜💚
***
Bazı durumlarda işlerin içinden çıkamayacakmış gibi hisseder ve olayları daha da karıştırırdınız ya işte şu an tam olarak öyle hissediyordum. İşler benim için zaten çok karışıktı. Herkes sevdiği çocuğun annesinden çek alıp sevdiği çocuğu ilik vermesi için ikna etmiyordu. Ve herkes bu anlarda birine basılmıyordu. Hiçbir zaman şanslı biri olduğumu düşünmemiştim ama bu kadarı da fazlaydı.
Elimdeki katlı çek avucumu kesiyormuş gibi hissettiriyordu.
Tek yapmak istediğim ağlamakken bunu yapamıyordum çünkü bir çift meraklı kahverengi göz bana bakıyor ve bir açıklama yapmamı bekliyordu.
Berke'nin özelini Deniz'e hatta bırak Deniz'i günlüğüme bile yazmamış, anlatmamıştım. Gidip de kötü hisler beslediğim kıza anlatacak değildim. Beni Berke'nin annesi Gülfem Hanımla görmesi kötü olmuştu. Sana ne deyip geçip gidemiyordum çünkü ona güvenmiyordum. Bu olayı çok daha farklı bir şekilde birilerine anlatırsa adımın ne şekilde anılacağını tahmin edebiliyordum.
'Berke'yi parası adına kullanan kız' ya da daha çirkinleri...
Elimde sıkı sıkıya tuttuğum çeki rahat bıraktım ve gözlerimi Lara'dan çekip boş koridora baktım. Bu, bir şeyler düşünmem için kendime verdiğim süreydi ama beynim donmuş gibiydi. Çalışmıyordu.
Siktiğimin beyni neden en ihtiyacım olduğu an duruyordu ki!
Berke'yle takıla takıla onun gibi küfrettiğimi fark etsem de bunu düşünecek vaktim yoktu. Alevlerin arasındaydım ve çabuk olmazsam yanacaktım. Hem de cayır cayır...
Gözlerimi Lara'ya çevirdiğimde kaşlarını kaldırmış yüzüme bakıyor ve bir açıklama yapmamı bekliyordu. Başımın üzerinde bir ampul yandığında riskli de olsa başka şansım olmadığı için ona tutundum. Ne kadar inanırdı ya da bu onu ne kadar durdurabilirdi bilmiyordum ama başka bir şey yoktu zihnimde. Tek şansıma tutundum sıkı sıkı.
"Berke'nin doğum gününde burada değillerdi. Aslında bir hediye almışlar ama Berke bana yeni çıkan bir motosikleti gösterince... Gülfem Hanıma söyledim. Onların çok işi olduğu için bana çek yazdı. Berke'yi bir şekilde motosiklet galerisine götürüp istediği motosikleti ailesi adına aldıracağım."
Ne kadar inandırıcı olduğu tartışılırdı. Ben, Berke'nin ailesi hakkında bir şeyler bildiğim için bunu inandırıcı bulmasam da Lara bir şey bilmiyordu. Yani umarım bilmiyordu. Şu Ece bütün okula ne kadarını yaydı hiç hatırlamıyordum ama bu olayın unutulduğunu biliyordum. Unutulmasaydı kesinlikle Berke'nin arkasından konuşulanları bu üç yıllık zamanda duyardım ama yoktu. Unutulmuştu.
Lara kaşlarını indirdi ve başını hafifçe sallayıp gülümsedi. Gülümsemesi minik ama normal bir gülümsemeydi. Hiçbir kötü enerji ya da başka bir şey yaymıyordu. Normal, sıradan bir gülümseme... Nefesimi sesli vermek istesem de zorlukla gülümsedim sadece. Oysaki bedenim zangır zangır titriyor ve kolum acıyordu. Sahi, kolumun bu kadar acıması normal miydi? Gözlerim yanıyordu ama ağlamamak için kendimi öyle sıkmıştım ki canım daha da acıyordu sanki.
"Demek bu yüzden Berke'ye söyleme dedin. Ah sürpriz yapıyorsunuz."
Başımı salladım. "Evet sürpriz. Aslında Gülfem Hanımın buraya geleceğini ben de bilmiyorum. Okul çıkışı konuşacaktık ama işi çıktığı için gelmek zorunda kalmış." Her yalan söylediğimde bayılma ihtimalim daha da artıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşilli
Teen FictionRüzgar saçlarında dans ederken gözlerimi onun gözlerinden alamıyordum. Çok garipti, sanki daha az önce ondan nefret ediyormuş gibi hissediyordum ama şu an yeşil gözlerine bakarken nefreti hissetmiyordum. "Neden bana öyle bakıyorsun?" Dudakları arası...