Yeşilli

41. Bölüm

41. Bölüm: Gelin ve Damat

Medya gördüğünüz gibi bizimkilerin giydikleri kıyafetler 💜🥵

Bölüm Şarkısı: Chase Atlantic - Swim

'Şeytanla dans etmeyi seçtin ve şanslı çıktın                                                                              

Su soğuyor, izin ver okyanusunda olayım, yüzeyim'

Bölümde +18 Sahneler mevcuttur. İyi okumalar 💚💜

***

Sırtımda hissettiğim parmaklar yüzünden kendimi daha da gergin hissediyordum. Hayatımın hiçbir evresinde gelinlik giyeceğimi düşünmemiştim. Tamam, çoğu genç kızın hayalinde beyaz atlı prensiyle evlenmek vardı ama bu sonuçta bir hayaldi. Kimse bir anda o gelinliğin içinde olmuyordu.

Ve ben şu an tam anlamıyla prensesler için yapılmış bir gelinliğin içindeydim. Arkamdaki kız, bütün kemiklerimin organlarımın içine girmesini istiyormuşçasına ipleri sıkıyor, her sıkışında nefesimi daha da kesiyordu. Eğer biraz daha sıkarsa ciğerlerimde nefes almaya yeterli alan kalmayacaktı.

"Ölüyorum," diye fısıldadım ellerimi boğazıma getirip sanki o şekilde nefes alabilirmişim gibi hafifçe bastırarak. Acaba gelinler cidden bunu çekiyor muydu? Zaten gelinlik çok ağırdı, bir de üstüne üstlük nefes alamıyordun.

Sanırım gelinlik giymeyi bu çekimden sonra hayallerimden tamamen çıkartacaktım.

"Hayır ölmüyorsun sadece belinin kıvrımını daha iyi göstermemiz lazım." Biraz daha arkadaki ipi sıktığında yüzümü buruşturup birbirine girdiğini düşündüğüm organlarıma gelinliğin üstünden okşadım.

"Bence yeteri kadar gözüküyordur yoksa ben nefessizlikten öleceğim." Karnımın üzerinde parmaklarımı gezdirdim. "Harbiden öleceğim."

Kız, artık ipleri sıkmayıp beni rahat bıraktığında derin bir nefes alamasam da sesli bir nefes almıştım. Derin nefes alamıyordum çünkü diyagramımın genişleyebilmesi için yeterli bir alan yoktu.

Kız arkamdaki işini halledip ipleri birbirine bağlayarak önüme geldiğinde esmer yüzünde tatlı bir gülümseme oluşmuştu. "Çok yakıştı. Düğününde kesinlikle böyle bir gelinlik giymelisin."

"Allah korusun," dediğimde bu tepkiyi beklemediği için koyu kahve gözleri şaşkınlıkla açılmış, dudakları da aralanmıştı. Güzel olabilirdim de şimdiden patlayacakmış gibi hissediyordum. Bir de bu tarz bir gelinlikle bütün bir günümün geçtiğini düşünemezdim.

"Neden öyle diyorsun ya. Evlenmeyi düşünmüyor musunuz?"

"Evlenmeyi düşünmemekle bir alakası yok. Yani... hem daha evlenmek için çok gencim orası öyle de yine de eğer evlenirsem bu tarz bir gelinlikle günü geçirebileceğimi sanmıyorum. Sen arkamdaki ipleri bağlarken ben öleceğimden emindim. Hem çok ağır, hareket bile edemiyorum." Dudaklarımı büküp güç bela birkaç adım attım.

"Her güzelin bir kusuru vardır sonuçta. Ben olsam yine de aklıma yazardım bu tarz bir gelinliği."

"Bilemiyorum," diye mırıldanıp aynanın karşısına geçerek kendime baktım. Göğüslerime baskı uyguladığı için göğüslerim epey belirgindi. Kızın sıkmalarının sonucu belim de iyice incelmiş, belimin hemen altından başlayan kabarık etek kısmı da tam oturmuştu. Sonuç gerçekten güzeldi ve hiç düşünmesem de kendime yakıştırmıştım. Hala saç ve makyaj yapılmadığı için tam anlamıyla tamamlanmış sayılmazdım ama yine de güzel olmuştum.