Giriş

3.3K 120 954
                                    

YEŞİLLİ

Bu hikaye Fake-Hearts'a ithaf edilmiştir.

Kasım 2015

Gökyüzü gri bulutlarla süslenmiş gözyaşlarını narin narin akıtıyordu. Havanın kapalı olması ya da yağmurun çiselemesi umurunda değilmiş gibi dudaklarının arasına sigara yerleştirmiş, birilerini yumruklamaktan moraran ve kanlanan elleriyle cebindeki gümüş rengi çakmağını çıkartıyordu.

Kavgadan çıktığı için yüzünün belli yerlerine kan oturmuştu. Kaşından akan kan, kurumuş ve garip bir yapı bırakmıştı yüzünde ama aldırış etmeden sigarasını yakıp derin bir nefesi ciğerlerine çekti. Okulun duvarına sırtını yaslamış, önündeki yeni resimler çizilmiş okul duvarına ilgisizce bakıyordu.

Sigarasının çıtırtısı dışında başka birinin ayak sesleri de eklendiğinde gerilmiş yüzünü bir saniye bile sesin geldiği tarafa çevirmedi. İki parmağının arasına yerleştirdiği sigarayı dolgun sayılabilecek dudağına yaklaştırdığında birinin onu görüp durduğunu fark etti.

"Hih." Kız, çocuğu fark ettiğinde garip bir ses çıkarıp elini duvara koydu ve korkuyla sıçradı. Ders saatinde burada birinin olmasını beklemediği için korkmuştu.

"Ders vaktindeyiz farkında mısın?" Kız, burnunu sokmadan duramayıp mırıldandığında, çocuk yeşil gözlerini hafifçe kıza çevirdi ama dikkatli bakmak bir yana dursun, birkaç saniye bile yüzüne bakmamıştı. Yine de kız, çocuğun yüzündeki kurumuş kanları ve yaraları fark edebilmişti bu kısa sürede. Gözleri fal taşı gibi açılırken elini duvardan çekip bir adım çocuğa yaklaştı.

"Ne oldu senin yüzüne? Yoksa az önceki kavgayı başlatan çocuk sen misin?" Art arda sorularını sorarken çocuk sadece sigarasından derin bir nefes almakla yetindi. Birkaç dakika içinde başına ağrı saplanmıştı. Birinin başında bu kadar dırdır etmesine alışık değildi.

"Bu kadar merak senin için iyi olmaz. İkile."

Kız, kollarını göğsünde bağladı ve birkaç adım daha ilerleyip alaycı bir gülümsemeyle çocuğa baktı. "Okulda sigara içmek yasak. Seni ispiyonlarım, müdürümüz çok fenadır. Eminim ailen bundan hoşlanmaz."

Çocuk, ruhsuz bir gülümsemeyle yaslandığı duvardan sırtını çekti ve sanki kavgadan çıkmamış, bir yerleri yaralanmamış gibi dik bir duruşla karşısındaki kıza baktı. Kız, çocuğun kemikli ve bir o kadar da sert yüzünü tam anlamıyla gördüğünde bir anlığına afallamıştı. Yeşil gözleri, karanlığa bürünmüş bir ormanı andırıyordu. Biçimli kaşlarının birinde yara olsa da çatmaya devam ediyordu. Dolgun sayılabilecek dudakları pembeydi ve dümdüzdü. Çocuk gerçekten çok yakışıklıydı.

"Amcam beni sever. İspiyonlamak istiyorsan koşarak gidebilirsin." Sigara bulunan eliyle okulun girişini işaret etti ama kız mest olmuş gibi çocuğa bakıyordu. Çocuk, gözlerini kaçırıp sigarasını duvarda söndürdü ve biraz ilerideki çöp kovasına basket attı.

"Sen..."

"Berke Akar." Berke kızın yanından geçip gidecekken kız bir anda çocuğun kolunu tuttu. Berke, bunu beklemediği için kaşlarını kaldırarak kızın yüzüne baktı. Bu, kıza ilk defa gerçekten baktığı andı. Sarı saçları omuzlarına geliyordu. Kahverengi gözleri kocaman açıktı. Yüzündeki hatlar pek belli olmasa da çenesindeki çukuru görebiliyordu.

YeşilliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin