☆gel☆

29 4 8
                                    

İki saat sonra doktor kapıdan çıktığında önce baran sonra hepimiz yerimizden fırladık.
Doktor maskesini çıkardı ve bizi süzdü.
"Herşeye hazırlıklı olun."










Sanki bütün dünyam üzerime yıkılmıştı...
Herşey?
Herşey ne olabilirdi?
Ben birini daha kaybetmeye hazır değildim ki...

"Ne...."

"Durumu kritik. Çok kan kaybetmiş ve kurşun göğüs kafesini zedelemiş-"

"Yaşar ama dimi. Yani gitmez o. Sen kovsan arkanı dönsen de koşup sarılır sana... bırakmaz! Enes beni bırakmaz..."(gece)

"Sakin olun..."

"Ne sakinliği lan! Orda benim kardeşim hayat savaşı veriyor ne sakinliği?"(Baran.)

"Baran gel biraz elimizi yüzümüzü yıkıyalım."(kaan)

Kaan ve baran gittikten sonra doktora döndüm.
"Cevap versenize. Gitmez desenize."

"Şu an çok erken. Durumuna zaman bakar."

"Of... of. Of of!  Siktiğimin hastanesi ne boka yarıyor lan o zaman!"

"Gece..."

"Ne Gece ne?! Siz neden birşey yapmadınız neden izin verdiniz!"

"Sakin ol biraz."

"Emre sakin olamam. Sakin olamam!"
"Sizin için olmayabilir ama benim için önemli."
"Tabi sen nerden biliceksin ki!"
"SEN BENİ BIRAKIP GİTMEDİN Mİ?!"

"Gece bak kendinde değilsin."

"Emre o ölüyor! Ölüyor ve ben bi bok yapamadım! Allah kahretsin hepiniz kendi götünüzü kurtarma peşindesiniz!"

"Hanımefendi..."

"Kesin sesinizi! Kesin! Kes..."
"Söylesene Emre."
"Enes gitmez desene."
"Ölmez desene lan!"




Beş saat sonra.
Amelihatanenin kapısına yaslanmış dizlerimi kendime çekmiş kafamı kollarıma gömmüş saatlerdir bekliyordum.
Birisi beni kucağına aldığında kafamı çevirip beni tutan kişiye baktım.
"Eren bırak beni..."

"Gece bak kötü durumdasın."

Hayır... onu beklemem gerek..."
"Yanlız kalamaz o..."
"Bana ihitiyacı var eren.."

Emre.
Gece'ye sakinleştirici serum bağlatmak zorunda kalmıştım.
Baran tamamen kontrolden çıkmıştı kaan onu sakinleştiriyordu.
Ben de Enesi bekliyordum.











Sabaha karşı Enesi odaya aldılar.
Gece hala uyuyordu kaan onun başında beklerken bizde Enesi bekliyorduk.
Doktor odadan çıktığında hepimiz ayağa kalktık.
"Yanına girebilirsiniz. Bilinci yerinde değil ama belki sizi duyabilir.
Yormamaya çalışın. Tek tek girin."

"İlk kim giricek?"

"Ben girerim."(Baran.)

Baran derin bir nefes verir ve içeri girer.
Enes.
Dolgun dudaklarının kenarından ağzına gelen bir hava borusu vardı.
Bağlı olduğu karışık makinelerden ses geliyordu.
Gri gözleri kapalıydı...
Yanına yürüdü ve sandalyeye oturur.
"Geç kalmadın mı?
Gel artık.
Gelmen lazım çünkü Gecenin sana ihtiyacı var.  Benim sana ihtiyacım var.
Gel annemin fotoğrafını geri ver.
Gel de senden özür diliyim.
Gel Enes...
Baksana karşımda ölü gibi yatıyorsun!
Kalk gel. Koşup sarıl bana.
Gel sadece.
Bak geceye sarılmana bile izin veririm yeterki gel lan.
Biliyorum uyumayı çok seviyorsun ama çok uyumadın mı sence?
Kalk hadi kaç sabah olması gerek?
Gel Enes. Gel. Sevinirim belki."

(Emre odaya girer.)
"Uyansana lan artık. Kalk. Kalksana lan! Enes. Çok uyudun bak.
Bak. Daha ben kazanıcam.
Böyle kazanmak olmaz.
Gel adam gibi yarışalım.
Yoksa gidicek herkez.
Gece. Gidicek. Korkak mısın lan sen? Kalk gel. Çok fazla uyudun. Yeter bu kadar."

(Gece odaya girer)
"Enes. Ne bekliyorsun?
Şimdi bana arkanı dönecek misin?
Koşup sarılamıyorum ama. Sarılsak her şey geçecek gibi.
Kalk sarılarım geçmezse acıların ayıbı olur.
Enes. Gelmen lazım. Gelmesen gidicek her şey.
Kalk seninle yerde uyuyalım. Bana ihtiyacın olduğu zaman yanındaydım. Sıra sende Enes. Hadisene. Kalk da yanımda dur.
Sana ihtiyacım var. Çok fazla var."
*saçlarını okşamaya başlar.*
"Geç kalmış olmak istemiyorum. Allah kahretsin! Geç Kalmış olmayım lütfen..
Kalk geç olmasın. Kalk da yüzüne söyliyim Enes. Beni kendine aşık edip öylece gidemezsin..."

sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin