☆ifade☆

40 4 17
                                    

Ağzımdan ufak bir çığlık çıkarken gözlerimi sımsıkı kapattım.
Kafamda sesler yankılanırken gözlerimi açmak istemiyordum.
Herşey o anda oldu.
Birkaç ses daha duydum.
Birsi beni sertçe kolumdan çekip kendi bedenine yasladı.

Gözlerimi açtım.
Baran karşımda duruyordu elinde hala silah varken korkarak yere baktım.
Okan yerde duruyordu omzunun biraz üstünde silahın açtığı delik vardı.

Emre ve Eren'de karşımdaydı o zaman?
Kafamı çevirdim.
Dövmeli adam beni sıkı sıkı tutarken kollarım acıyordu.

Boynuma soğuk birşey değdiğinde bütün bedenim buz gibi olmuştu.
Emre sinirden kasılırken Baran sadece bana bakıyordu.

"Bırak kızı!"

"Lan!"

Ağlamam gerekiyordu ama ben kaskatı kesişmiştim.
Ne Ece ne de Gece vardı.
Ne yapmam gerekiyordu.
Baran okanı bırakmazsa muhtemelen boğazımdaki bıçak yüzünden ölecektim.

"önce Okan'ı bırak."
Okan sırıtmaya başlamıştı.

Baran elindeki silahı yan tarafına fırlattı.
O sırada bir silah sesi patladığında irkildim.
Baran karnını tutarken arkamdaki Adam elindeki silahı beline koyuyordu.

"BARAN!"
"Bıraksana lan beni!"
Sonunda gece devreye girmişti.
Beni tutan adama kafa attım ve elindeki bıçağı aldım.

Kaçmaya çalışırken yere düşmüştüm.
Beni kolumdan tutan adamın bacağına bir çizik attım ve düşmesini sağladım.
Sonra koşarak Baran'nın yanına gittim.

Çok fazla kan vardı.
"Bakma."
Kesin konuşmuştu sanki hiç vurulmamış gibiydi.
Eren ve Emre diyer adamlarla uğraşırken
okan kaçmıştı bile.

Baran dizlerinin üzerine çöktü.
Duvarın dibine oturduğunda bilinci kayboluyordu.
"Baran! Kapama gözlerini!"

"K-korkma. Bana bişey olmaz."

Emre kolundan bıçakla yaralanmıştı.
Ama tuhaf şekilde Eren'e saldırmak için gelen herkes saniyesinde yerdeydi.

En sonunda depodan koşarak uzaklaşan Okan'ı gördüm.
Diyer adamlarda gittiğinde Baran'nın ela gözleri kapanmak üzereydi.
Teni solmuştu.

Üstü başı kan olmuştu ve hiçkimse birşey yapmıyordu.
Üzerimdeki askılıyı çıkarttım ve tüm gücümle karnına bastırdım.
Ne içimdeki sporcu sütyeniyle kalmam umurundaydı ne de başka birşey.

Umrumda olan tek şey Barandı.

Vicudum korkudan titriyordu.
Emr ve Eren yanıma geldiğinde gözlerimi kapadım.
Sakin kalmam gerekiyordu.

Yavaşça Baran'ı kaldırdılar ve depodan çıkardılar.

Arabayı açtım ve Baran'nın arabasına Kotkudan titriyordum içimde kötü bir his vardı.

Ellerimdeki kana baktım.
Şok geçiriyordum.
"Öldü mü?"

Eren geldi ve bana sarıldı.
"Şş hayır yaşıyor."

"Bu halde araba kullanamazsın gece."

"Ben Gece'yi götürürüm."

"Hayır hastaneye gelmek istiyorum!"

Hızla bir araba geldi.
Lastikleri inleterek durdu ve arabadan indi.
Enes.

"Gece iyi misin!"

Konuşamıyordum.
Enes üzerindeki hırkayı çıkardı ve bana giydirdi.
Kımıldayamıyordum.
Kana bulanmış ellerimi gördü.
Bileklerimden tuttu ve bana sarıldı.
Hareketimizi yaptı ve zorla olduğu belli olan bir gülümseme yaptı.
"Herşey geçti."

Daha sona herşey bir anda gelişti.
Benim arabamı Eren aldı.
Enes de kendi arabasına bindi ve beni yanına oturttu.
Baranın yanında gitmek istemiştim ama izin vermemişlerdi....

Son hız hastaneye giderken vicudum hala titriyordu.
Enes kaputtaki ıslak medille ellerimi silmemi söylemişti ama yapamadım.

Beş dk içinde hastaneye gitmiştik.
Arabadan inememiştim.
Gözleirmi kapadım.
Sadece sesler vardı.

"Sedye!"

"Karın boşluğundan yaralı. Yirmi yaşında. Ab pozitif. Erkek."
Bu Enesin sesiydi.
Kendimi girdabın içinde doğru çekiliyor gibi hissederken birisi kapıyı açtı.
"Gece. Altı kişiydiler yüzlerini görmedin.
İkiniz depodaydınız ve size saldırdılar. Tamam mı?"

"Ne?"

"Anlattığım şeyleri polise anlatıcaksın tamam mı?"

Zorlukla kafa salladım.
Arabdan indim.
Sıcak bir el titeyen ellerimi kavradığında kafamı kaldırdım ve Enes'in gri gözleri ile karşılaştım.

Bana gülümsedi ve yürümeye başladı.
Enes'in varlığını hissedince rahatlamıştım.
Emre ve Eren girişte bekliyordu.
"Nasıl? Diye sordu Enes.

"Durumu iyi. Kan kaybetmiş sadece."

Emre'nin sargıda olan koluna baktım.
Onu tamamen unutmuştum.
Emre ve Eren aşada beklerken Enes benimle Baranı beklemek için gelmişti.

Elimi hiç bırakmamıştı bırakmasını istemiyordum.
Amelihatanenin önündeki yere oturduk.

Yaklaşık on dakika sonra polisler geldi.
"İfade almamız gerek."

Enes'e baktım.
Bana onaylar bir bakış attı ve ayağa kalktık.

Aşaya indiğimizde Emre ve Eren arabaya binmişti bile.
Polis arabası önden arkadanda biz karakola gittik....

"Nasıl oldu?"

"Baran ve ben depodaydık."

"Kaç kişiydiler?."

"Tam göremedim herşey bir anda oldu."

"Ellerindeki kan?"

"Birşey yapmam gerekiyordu. Bende üzerimdeki şeyi çıkarttım ve pansuman yaptım."

"Sonra?"

"Arkadaşlarımı aradım."

"Neden ambulansı değil?"

"Kafam karışmıştı."

"Bu kadar yeter."
Gözümden yaş aktığını farketmemiştim.
Kapıdan giren babama baktım.
Bana gülümsedi ve Elini omzuma koydu.

Polis kadın onayladı ve odadan çıktık.
Hepimizin ifadesi alındı.

Ama aklımda olan tek şey Baran'dı...








.

sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin