☆itiraf☆

22 3 0
                                    

Baran kımıldamadan konuştu.
"Başka bir bahanen var zannediyordum,babamın anneni öldürmesi gibi."

"Annemi hatırlamıyorum bile."


Emre kendini çektiğinde sadece Baranın ela gözlerine odaklandı.
Bir cevap en azından bir belirti bekliyordu.
Tabi ya... Baran duyguları olmasa bile zaten ona karşı birşey hissetmezdi.

"Gece'ye iyi bak Emre."

"Seni duygusuz orospucocuğu... dediğin tek şey bu mu?"

"Ne dememi bekliyorsun?"

"Haklısın Baran. Sen birşey hissedemezsin. Saçmaladım. Tam on yıl boyuca."

"Gece'yi sevdiğini sanıyordum."

"Sen seviyordun. Ben kıskanıyordum."

"Unuttun mu? Ben sevemem."

"gidiyor musun?"

"Gidiyorum."

















Gece.
Son birkaç yıl içinde her şey değişti.
Elif ve Kaan nişanlandı mesela...
Emre başta karşı çıksa da Eren ve Açelya sakinleştirdi.
Emre demişken. Baran gittiğinden beğri çok değişti.  Sigarayı bıraktı, artık daha az sinirli ve... benim Enesi sevdiğimi bilmesine rağmen birşey demiyor.
Aslına bakarsanız. Benimle konuşmuyor bile...
Sude. Sudeyi kayalıklarda tanıştığım arkadaşımla beraber öpüşürken gördüm.
Sahi ismi neydi ki onun?...
Zaman tersine döndü sanki.
Ben hariç herkes biriyle birlikte. Ama ben hala Enese birşey söyleyemedim.
Korkuyorum biliyor musun? Onca olan şeyden sonra belki beni artık sevmiyordur.
Belki de benim onu sevmediğimi düşünüp vazgeçmiştir.
Ne kadar tuhaf değil mi... daha dün sanki her zamanki gibi kalkıp okula gitmişim de herşey yolunda gibi, sanki... birbirimizi kıskanmamızdan başka bi derdimiz olmadığımız zamanlar dün gibi...
Ama değil.
Artık bir sürü derdimiz var. Evet artık okan yok. Ama Kaan başa geçti. Enes ise mirası reddederek ünüverste sınavına girdi ve piskiyatristlik kazandı.
Ve eren. Hatırlar mısınız? İlk başlarda sürekli karamalar yapardı,işte şimdi o karamalar sayesinde güzel sanatlar üniversitesinden menzun oldu ve mimarlık kazandı.
Ben...
Ben hiçbirşey olamadım hala aynı yerde aynı evde üvey kardeşimle yaşıyorum...
"Gece? Daldın gene."

Kafamı çevirdiğimde gri gözlerle karşılaştım. Kalbim hızlanmaya başladığında hemen toparlanıp yatağımdan kalktım.
"Hiç."

"Var bişey."

"Yok."

"Gece."

"Yok işte."

"Söyler misin?"

Olumsuz anlamda kafa salladım.
"Sorun hastanede ölmek üzereyken bana aşkını itiraf etmen ve benim bilmediğimi zannederek nerdeyse dört yıldır birşey söylememense." Derin bir nefes verdi. "Senin ben ölmek üzere değilken itiraf etmeni bekliyorum."sırıttı. "Ve evet hala seni seviyorum."

Ben aptal aptal yüzüne bakarken Enes kolumdan tuttu ve beni kendine çekti.
Gözlerini gözlerimden ayırmadan dolgun dudaklarını dudaklarıma kapadı....

sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin