☆son kez☆

36 3 5
                                    

Ertesi gün Erme sonunda hastaneye gelebilmişti.
Elif gidip konuşmuştu fakat ben gidememiştim.

Baran ve Enes de gelmişlerdi ne yapmaya gittiklerini bilmiyordum ama burdan çıktıktan sonra öğrenecektim.

Sonunda Emre'yi görmek için ayağa kalktığımda zorlukla yürüyordum.
Beni Emre'nin kaldığı odaya götürdüler.
İçeri girdiğimde Emre uyuyordu.

Makinelere bağlıydı ve o çok sevdiğim siyah dağınık saçları kazınmıştı...

Yavaşça yanına gittim.
Sandalyeye oturdum ve buz gibi olmuş elini tuttum.
Göz yaşlarımı tutmaya çalışarak konuştum.
"O kadar korktum ki..."
"Bi an bir daha seni göremeyeceğimi zanettim Emre."

Erme elimi sıktı ve gözlerini araladı.
"Gece hanım'ı bu hallere düşürdüysek..."

Gülümsedim.
Onun da dudaklarının kenarı kırıldığında içim rahatlamışıtı.

"Bizi hiç birşey ayıramaz."

"Bize kimin çarptığını biliyor musun?"

"Hayır."
"Gece. Bize bilerek çarpmadılar tamam mı?"

"Ne? Ama-"

"Ne olduğunu biliyorum ama kimseye söylememen gerek tamam mı?"

"Emre biz biri yüzünden kaza yaptık.
Sen ölebilirdin."

"Evet. Bunun bir daha olmaması için konuşmaman gerek"

"Tamam."

Emre zorlukla nefes alırken  konuştu.
"Gece bana son kez sarılır mısın?"

"Ne?"

Elif Eren ve doktorlar odaya girdiğinde ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Emre'ye baktım.
Bağlı olduğu makinelerden ses gelirken sadece bana bakıyordu.

"Yalan söylediğim için özür dilerim."

Ne?....

"Ne oluyor?!"

Emre nin gözünden akan yaşı gördüm.
Koşarak gittim ve yavaşça ona sarıldım.
Zayof düşmüş kollarını bana dolarken gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

"Gece seni çok seviyorum..."

"Emre gitme,lütfen...."

Sesler beynimde yankılanırken kalbim acıyordu.
Buraya benimle son kez sarılmak için mi gelmişti....

"Birsi birşey yapsın lan!"
"Eren birşey söylesene!"

"Gece?..."
"Gece, lütfen...."

"Emre hayır!."

Elifin ağlama seslerini duyuyordum.
Ve onu odadan çıkaran Emre'nin sesini.
Böyle gidemezdi....

"Emre sana ihtiyacım var..."

"Hayır güzelim artık y-yok."

"EMRE!"
çığlığım bütün odaya dolarken bütün gücümle Emre'nin hareketsiz bedenine sarıldım.
"EMRE KALK!"
"birsi birşey yapsın lan!"

Bütün bedenim titremeye başlarken öldüğüne inanmak istemiyordum.
Emre ölemezdi.
Emre beni bırakmazdı.
Emre gitmezdi..

Göz yaşlarım deli gibi akarken kalbimde ağırlık çökmüştü.
Sesim hastanane odasında ve koridorlarda yankılanırken ben ağlama çığlıkları arasında Emre'ye sarılıyordum.

Birsi beni çekip kaldırdı.
"Baba! Bırak beni!"

"Gece. Lütfen dur."

Babamın elinden kaçıp koşarak koridora çıktım.
Sert birşeye çarptığımda duraksadım.
Tekrar koşmak istedim fakat bu kişi beni kendine çekip sert bedenine bastırmıştı bile.
Baran beni kollarında sıkı sıkı tutarken kaçmam imkansızdı.
Kafamı göğsüne gömdüm.
Hıçkırarak ağlarken Baran bana daha da sarıldı.



Bu kadar mıydı?
Şimdi ne yapıcaktım?

sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin