☆en güzel☆

44 3 3
                                    

"Gece acele et!"

"Ah! Ben zaten her gün gelinlikle yürüyorum!"

"Hey! Yavaş ol saçın bozulacak!"

"Elif!"

"Hadi ama. Ben bile daha az stesliydim."

"Elif sen düğününde kaan'nın üzerine kustun..."

"Şşşshh"
Elif işaret parmağını dudaklarıma kapattı.
"Öyle bir şey olmadı."

"Oldu... hatta Elif. Enes ve Eren sarhoş olup havuzun kenarında yatarken Enesin üzerine topuklıyla basıp gelinlikle havuzun içine de düştün.."

"Gece! Düğün gününde öldürülmek istemiyorsan sus."
Ufak bir kahkaha attım.

"Tamam tamam sustum."
Çok heycanlıydım,yerimde duramıyordum..
Oturduğum yerden kalktım ve aynada Kendime baktım.
Güzel olmuştum sanki...

Düğün zamanı.
Odaya birisi girdiğinde kafamı aynadan çevirip gelen kişiye baktım kaan gelmişti.
Kapıya yaslanmış dolu gözlerle çarpık çarpık sırıtıyordu.
"Biliyorsun eğer..."

"Velet... kaç defa daha söyliyiceksin?"

"Sen kabul edene kadar."
"Eğer vazgeçmek istersen erken değil herşeyi bırkaıp seni kaçırabilirim."

"Hey!"

"Bebeğim. Seni de kaçırırım."

"Kaan. Ben iyiyim. Mutluyum ve sarı kafayı seviyorum."

"Gece sana posta gelmiş."
Kapının kenarında beliren Açelyaya baktım.
Gülümsedim Kaan çoktan dönüp gitmişti.
Elindeki siyah zarfı aldığımda Açelya'da gitti.

Zarfı hızla açtım ve içindeki kağıdı çıkarttım.
Gece.
Umarım çok mutlusındur,umarım doğru kararlar veriyorsundur. Vermesen bile önemli değil... ne olursa olsun arkanda olurum. Biliyorum kafanda bir sürü soru var kim bu? Neden bana yazdı?
Belki unuttun beni bilemiyorum.
Hatırladın mı Gece? Eskiden sürekli gri eşofman giyen. Sürekli kafayı bulup ağlayan, sinirli,agrasif,duygusuz,seni seven bir adam vardı?
İşte o adam artık yok.
Biliyor musun? Değiştim gerçekten ama umarım sen hep aynısındır. Değişmekten kastım... tedavi gördüm ama o çok sevdiğin saçlarım gitti... belki tipim de biraz değişmiş olabilir ama hala diğerlerinden yakışıklı olduğuma eminim..."
Dudaklarımın kenarı istemsizce kıvrılırken kalbim acımaya başladı.
Ağlamamak için kendimi bu kadar zor tuttuğumu hiç hatırlamıyorum...

Ayağa kalktım ve pencerenin kenarına gittim kağıdı okumak için kaldırdım.
Bu arada küçük şey...
Pencereni kapalı tut tamam mı?
Benden başka kimde gizlice tırmanmasın.
Tekelcinin ilerisindeki tünelden uzak dur tamam mı?
Gece. Beni hatırladığın için özür dilerim.
Beraber geçirdiğimiz bütün anılar aklımda.
Ama sen unut tamam mı...

Elimdeki kağıdı yere düşürdüm fakat umursamadım.
Hızla camı açtım ve ellerimden destek alarak gelinlikle zor olsa da camın pervazına oturdum....


"Hey şuna bakın... pencerede bağırarak ağlayan bir gelin var?"

"Ne?"
Enes kafasını çevirdi ve Gece'nin odasına doğru baktı.
"Gece!"
Koşarak eve çıktı ve belinden tutarak Geceyi indirdi.
Kendine çekti ve kafasını deli gibi atan göğüsüne bastırdı.
Nefes nefese kalmıştı,zorlukla konuştu.
"Geçti..."

"Sen... nerden biliyorsun?..."

"Bana da yazdı. Aslına bakarsan. Hepimize."

"Ne yapmaya çalışıyor."

sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin