☆kafa dağıtmak☆

49 6 46
                                    

Gözleirmi araladım.
Canım hiçbirşey istemiyordu.

Komidine duduran telefonumu aldım.
Hiç bildirim yoktu.
Kendimi yorgun hissediyordum...

Aklıma gelen ilk ismi tuşladım.
"Evet?"

Belli ki kimin aradığına bakmadan açmıştı.
"Enes?beni gelip alır mısın?"

"Sıkıntı mı var?"

"Hayır. Sadece gel."

"Tamam on dk'ya ordayım."

Yataktan çıktım ve üzerime siyah bir tshrt ve yine siyah bir kot giydim.
Saçlarımı saldım ve aşaya indim.

"Günaydın."

"Günaydın baba?"

"Nereye"

"Arkadaşım gelicek."

"Tamam dikkat et."
Kafa salladım ve evden çıktım.

Enes kapının önündeydi.
Onun on dk sı on saniyeydi...

Siyah arabaya bindim ve kapıyı kapadım.
"Nereye?"

"Sadece başka biryerde olmak istiyorum."
Enes gaza bastı.
İzmir in deniz kısmına gidiyorduk.
Yol boyunca kayalıklar vardı.

Durduğumuzda arabadan indim.
"Neresi?"

Enes birşey demeden yürümeye başladı. kulübe  gibi biryerin önünde durdu.
Ona güveniyordum ve kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı.
Ama burası oldukça ıssızdı.

Kapıyı anahtarla açtı fakat bekledi.
İçeriye adım atıcakken beni durdurdu.
"Içerde biri var."
Dediğinde kalbim hızlanmaya başladı.

"Burda bekle."
Kafa salladım.
Fakat beklemicemi ikimiz de biliyorduk.

Enes içeri girdikten beş saniye geçmeden arkasından girdim.
İlk başta direk karşıda koltuk vardı ve.
Siktir!
Koltukta yatan biri vardı.
Üzeri çıplaktı?
Altında gri bir eşofman vardı.
bu eşofmanı biliyoru-
Baran!

Koltuğun aşasında wisky şişeleri vardı.
Sanırım sarhoştu.
Tek kolu aşaya sarkmıştı ve uyuyordu.
Enes derin bir nefes verdi.

Daha yeni yeni fatkettiğim şeyler vardı.
Baran'nın çok fazla beni vardı.
VE arsız Gece'yi devreye sokup Rahibe ruhlu Ece'yi utandırmayı başaran kasları...
Bu çocuk neden bu kadar gelişmişti?

"Baran?"
Enes ters ters bana bakmaya başladı geldiğimi yeni farketmişti.

Baranın sesimi duymasıyla yüzünü buruşturması bir oldu.
"Gece..."

Bütün erkeksi sesiyle konuşmuştu...
Gece lütfen!

"Baran burda ne yapıyorsun?"

"Asıl se- Enes?"

"Evet."

"Neden burdasınız?"

Gözlerini daha açmamıştı bile...

"Gece'nin canı birşeye sıkılmış. Bira varmı?"

Bu iki manyak neden kavga etmiyordu?

"Dolapta."

Baran kalktı. Gözleri hala aralıktı.

"İyi misin?"

Olumsuz anlamda kafa salladım.
Enes biranın tekini bana verdi.
Fakat onun vermesiyle Baranın hızlıca elimden alması bir oldu.

"Gece içmiyor."
O kadar kesin konuşmuştu ki ne derse yapıcaktım.
Baran beni ürkütüyordu...

Ama gece devreye girdi."neden?"

"İstemiyorum."
Baran'nın elinden şişeyi aldım ve dudaklarıma götürdüm
Enes tam ağzını açmıştı ki Baran şişeyi elimden alıp kafasına dikti.
Daha sonra çenesine akan birayı elinin tersiyle sildi.

Baran'a bakmamak elde değildi.
Her yerinden mükemmelik akıyordu sanki.

Kaşlarımı çattım ve koltuğa oturdum.
Dizlerimi kendime çektim.
Baran yanıma oturduğunda irkildim.

"Kafa dağıtmak için içmek gerekmez."
"Bakışların kafamı dağıtıyor.."

Göz devirdim.
Evin ark kapısından dışarı çıktım.
Karşısı denizdi.

Arkamdan Baran'nın geldiğini farkettim.
Boş boş denizi izlerken arkamda durdu.
"Sorun ne?"

"Bişey yok."

"Söyle."

"Bilmiyorum! Neden hepiniz beni korumaya çalışıyorsunuz?"

"Gece şu aralar yaptığın ve söylediğin şeylere pişman olucaksın."

Derin bir nefes verdim ve içeri girdim.
Koltukta bira içen Enes'in yanına oturdum ve başımı omzuna koydum.

Baranın delici bakışlarını umursamamaya çalışarak gözlerimi kapadım.

Ne kadar öyle kaldım bilmiyorum ama Enes'in yanımdan gittiğini farketmemiştim bile.

Kalktım ve mutfağa gittim.
Baran mutfaktaydı ve birşeyler hazırlıyordu.
"Enes nerde?"

"Onu öldürdüm."

"Ne?"

"İşemye gitti."
Baran hiç şaka yapamıyordu. Şakadan da anlamıyordu. Daha önce güldüğünü de görmemiştim sadec dudaklarının kenarı kıvrılıyordu.
Şimdiki gibi...

"Ha ha çok komik!"

Enes gülümseyerek geldi.
"Aç mısın?"

Kafa salladım.
Baran'a baktım.
Birşeyler kesiyordu.
Bütün ilgisini uğraştığı şeye vermişti kaşları çatıkı. Birşey düşünüyor gibiygi.
Ne düşündüğünüdeli gibi merak ederken elindeki bıçak baş parmağına geldiğinde ve kanamaya başladığında bile ifadesizdi.

Diğer eliyle parmağını tuttu.
"Bakma."

Bana dediğini anlamıştım.
Beni kan tuttuğunu nerden biliyordu?...

Hemen peçete aldım ve Baran'a uzattım.
Hala ifadesizdi ama derin kesilmişti.
Peçete kırmızıya dönüyordu.

Neden canım yanıyormuş gibi hissediyordum?...

sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin