Baran bireyeler hatırlayamadığı için dışardan söylemiştik.
Zaten Enes'e hazırlamamıştı.Yemek yedikten sonra
Enes telefona bakıyordu.
Baran ise yarım saatir beni izliyordu.
Enes'in telefonu çaldı."Geliyorum..."
Telefonu kapattı ve bana döndü.
"seni geçerken bırakırım.""Biraz daha kalmak istiyorum."
Enes bir bana birde barana baktı.
Baran hala dalgın dalgın beni izliyordu."Tamam."
Enesin yüzü düşmüş gibiydi.
Ama hala gülümsüyordu.
Ne oluyordu bu çocuğa?Enes hızla kapıdan çıktığında Baran' a baktım.
Artık boş duvara bakıyordu.Onu inceleme fırsatı bulmuşken kaçıramazdım.
Dolgun dudakları aralık gibiydi sert yüz hatları gergindi.
Nedenini bilmediğim şekilde ela gözleri şişmişti.Baran ifadesiz yüzünü kımıldatmadan konuştu.
"Neden beni izliyorsun?"
Kalbim hızlanmaya başladı. Korkuyor muydum?"YOO ne alaka."
Baran tekrar kafasını çevirdi.
Manyak beni iki saatir dikizliyordu ne vardı iki dk baksam.
Gerçi o beni her zaman izlerdi..."Gece hatırlıyor musun? İlk karşılaştığımızda dudaklarının tadına bakamadığımı senin tadına bakıcağımı söylemiştim."
İlk karşılaşmamız...
Kalbim sıkışmaya başladı.
Olumlu anlamda kafa salladım."O zaman ne düşünmüştün?"
Ne düşünmüş olabilirim ki?
"O zaman kastettiğim şey sana zarar vericek birşey değildi."
Rahatlamıştım.
"Şimdi senin tadına bakıyorum."
Wtf?
"Hani bayramlarda misafireler gelir. Herkes herkesi özlemiş olur. Mutlu olurlar yemek yerler. Veya doğum günlerinde.
Hep heycanlı olursun. Merak edersin ne hediye alınmış diye."
"Ben hiçbir şe hissetmiyordum. Sadece kızıyordum üzülüyordum. Çok nadir mutlu oluyordum.
Annem... gittikten sonra o ufak mutluluk hissi de onunla beraber gitti. Artık tamamen yokolduğumu anladığım sırada seni gördüm onbir yıl sonra ilk kez değişik bir his doldu içim.
Ve ilk kez kalbim hızlandı."(Kafanız karışmış olabilir o yüzden yazıyorum.
Baran 9 yaşındayken Annesi intihar ediyor.
15 yaşına kadar yetimhanede kalıyor.
Yani 7 yıl.
3 yıl da kampta kalıyor şimdi de 20 yaşında.)"Şimdi de sana bakınca. Seninle konuşunca hissetiğim şeyin midemde uçan kelebekmi ne boksa. Olan şeyin tadına bakıyorum. Seninle sevmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum belki de benim gibi biri sevmez. Belki de benim için bir zaaf'sın. Belki de sana takıntılıyım daha çözemedim."
"Benden uzak durmanı söyledim çünkü korktum. Bu his ruhumu zehirliyor sanki."
"Çünkü ben sevebiliveğim tek olasılığı gözlerimin önünde can veririken gördüm. Ve biliyor musun? Birşey hissetmedim."Hassiktir lan!
Ne yapmam gerekiyordu?
Baran belli ki hala sarhoştu.Ayağa kalktı ve yukarı çıktı.
"Biraz uyumam gerek."Kafa salladım.
Baran'nın ela gözleri dolmaya başlamasaydı gitmesine izin vermezdim...Ama birşey yapmam gerekiyordu...
Baran gittikten 10 dk sonra koltuktan kalktım.Yukarı çıktım önüme gelen ilk kapıyı açtım.
Oda tamamen siyahtı.
Ortada kocaman bir yatak vardı.
Baran üstündeydi yorganı bile açmadan üzerine yatmıştı.
Kafası yan tarafa bakıyordu. Gözleri kapalıydı fakat uyanık olduğunu biliyordum.
Şimdi farlettim de Baran'nın uzun siyah kirpikleri vardı.Yavaşça yanına gittim.
Üzerinde siyah bir askılı vardı.
Altında ise o gri eşofman...Zor da olsa Baran'ı itip yorganı üzerine örttüm.
Daha sonra yanına oturdum
Oturmama beraber belimden tutup beni kendine çekip sarılması bir olmuştu.
Bu çocuk ne kadar güçlüydü.
Öbür kolunu da üzerime attı ve kafasını boyun boşluğuma gömdü...Dudakları omzuma değiyordu.
Kafamı baran'a çevirdim.
Siyah saçları ne kadar da hızlı uzamıştı.
Oysa ki ilk karşılaştığımızda oldukça kısaydı.Ve o koku... baran çok güzel kokuyordu.
Birden kasılmama neden olan birşey oldu.
Boynum ıslanmaya başladı.Hayır lütfen ağlama.... lütfen ağlama....
Lütfen....Baran hıçkırarak ağlıyordu.
Bir çocuk gibi...
Sanki yılların hissizliği intikam alıyordu.
Baran'nın göz yaşları boynumdan kabime akıyordu sanki.Çünkğ kalbim sıkışmaya başlamıştı.
Gözleri hala kapalıydı ve aynı eşkilde duruyorduk.
Ama ağlamaya devam ediyordu.
Kalbi kırık adam....Elimle yumuşak saçlarını okşamaya başladım.
Güçlü kollarından kurtulmak mümkün değildi zaten.
Ama zaten gitmek istemiyordum...Baran bir saat boyunca ağlamıştı.
Sonra uykuya daldı...
Ama hala arada hıçkırıyordu.
Dudakları aralandı."Teşekür ederim Anne."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sınırlar (Bitti)
CasualeHerşeye yeniden başlamak için babasının yanına dönen bir asi kız. Onun gelmesiyle açığa çıkan sıralar. Ve sadece onun düzeltebileceği yanlışlar. Peki kız bir gün kalbini hiç olmadık birine kaptırırsa?