☆intikam☆

57 6 35
                                    

Gözlerimi açtığımda araba durmuştu.
Enes gitmişti.
Acaba yine kavga mı etmişlerdi?
Bu fikir kalbimi sıkıştırmaya başlamıştı Enes arabaya doğru geldiğinde rahatladım.
Elif ön koltukta uyuyordu.

"Emre nerde?"

"Markete uğradı.."

Arkadan elinde poşetlerle gelince gülümsedim.
"Aç mısın?"

"Her zaman. "

Enes gülümsedi ve poşetleri aldı.
Durduğumuz yeri biliyordum.
Ev çok uzakda değildi.
Tekrar arabaya bindik.

"Elif?"

"Hıı..."

"Rujun bozulmuş."

"Ne?!"
Elif birden fırlayınca kahkaha attım.

"Pislik!"

Arabayı Enes kullanmaya devam etti.
Emre sessizdi.

"Gece?"

"Efondom?"
Dedim ağzıma tıkıştırdığım çikolataya aldırmadan.

"Ne kadar kaldı? "

"Sağa!"
Emre birden arabayı çevirince elif çığlık attı.
"Sokağın sonundan sol yap. En başın yanındaki ev."

Eve gelmiştik.
Hiçbir değişiklik yoktu.
Gerilmeye başlamıştım. Büyüdüğüm bahçeyi evimi görmek bana ağır gelmişti.
Buraya bir daha gelmemeyi düşünüyordum.

Arabadan indim.
"Gelmemizi istiyor musun?"
Olumsuz anlamda kafa salladım.
Ve zili çaldım.

Kapıyı annem açtı ve bana gülümsedi.
"Hoş gel-"

İfadesiz bir suratla ona bakarken ayakabılarımı bile çıkarmadan içeri girdim
Direk odama çıktım kapıyı açmaya çalıştım fakat kitliydi.
Annem gelip anahtarla kapıyı açtığında kalbim deli gibi atmaya başladı.
Hiç dokunulmamıştı.
Annemle son kavgamızda kırdığım pembe kupa hala yerdeydi.

Kitaplarım. Makyaj ,malzemelerim ,yatağım masam.
Odaya girdim ve  Dolaba gittim.
Annemin bana zorla aldığı pembe elbiseler.
Elbisenin birini aldım ve masanın üzerinden bir makas aldım ve ortadan ikiye kestim. Bunu yapmayı hep çok istemiştim.

Bu dolap bana ait değildi.
Benim kıyafetlerim değil annemin giymemi istediği şeyler vardı.

"Birşey istemiyorum Kalanları gömebilirsin. Sonuçta cenazeme bile gelmiceksin."

"Ne diyorsun Ece?"

"Diyorum ki bir daha beni göremeyeceksin.
Buraya bir daha gelmiyicem. Hep istediğiniz gibi."

"Ece lütfen-"

"Neden her zaman yaptığın gibi susmuyorsun? İkimiz için de iyi olur."

"Baban senin aklını karıştırmış."

Işaret parmağımı havaya kaldırdım ve tam yüzünün ortasına tuttum.
"Babam hakkında o tarzda konuşursan çok kötü şeyler olur!"

Arkamı döndüm ve odadan çıktım.
Evin kapısından çıktığımda artık kendimi özgür hissediyordum.
Fakat bu kısa sürmedi.

"Sonunda gidiyorsun."
"Senden kurtuluyorum"

Enes ve Emre bu tarafa doğru gelmeye başlarken hayatımda en çok istediğim ikinci şeyi yaptım.
Kasığına tekmeyi bastım!

Acıyla bir adım atıp eğilince kafasından tuttum ve dizimi yüzünün ortasına çarptım.
Emre beni belimden tutup çekince bağırmaya başladım.

"Sen orospu çocuğunun önde gidenisin! Adi piç!"

Adamın burnu kanarken Enes ters bir bakış attı.
"Bir daha herhangibir şekilde Gece ye laf söylersen en büyük parçan on gram olur"

Adam korkarak Enes ve Emre'ye bakarken sırıttım.
Arabaya bindik.

"Gece mükemmel karaketti."

"Tabiki."

Emre ve Enes'de bindiğinde gaza bastı ve hızlı bir şekilde sokaktan çıktık.
Mutluydum.












Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından herkes pert olduğu için bir otelde durmuştuk.
"İki iikikişilik oda lütfen."

Odaların parasını ödedik.
Ben elifle Emre de Enesle kalıcaktı.
Babamı aradım ve haber verdim.

yorulduğum için hemen yattım ve hemen de uyudum.


Sabah gözlerimi açtığımda karşı yatakta Elif yerine Enes'i gördüğümde korkmuştum
Odaya Elİf geldi.

"Günaydın."

"Günaydın?"

"Gece nin bi satinde kavga ettiler."

"Kavga mı?!"

"Ya kavga dediğim. Emre horluyormuş enes de kalkıp burnunu kapatmış. Sonra sese kalktım bende. Odaları değiştirdik."

Arkadan Emre girdi.
"Ben horlamam bi kere!"

"Ne demek horlamam.... baya baya horluyodun işte!...."

Bu çocuk uykusunda dinleyip konuşmayı nasıl başarıyordu?

Otelden çıkışımızı yaptırdık ve arabaya bindik....

Eve geldiğimizde artık bokum çıkmıştı.
Güneş yeni batıyordu.
Babam kapıya çıktığında Enes

"Aldığımız gibi bırakıyoruz efendim."
Dedi.

Babam gülümsedi ve kafasıyla onay verdi.
Olanları babama anlattım.
Tabiki beni haklı buldu.

Babamla konuştuktan sonra duşa girdim ve giyindim.
Yatağımda oturmuş telefona bakarken odama birsi girdi.

"Gece müsait misin?"

"Evet. Gel."

Kaan odama girdi ve kapıyı kapattı.
"Nasıl gitti?"

"İdare eder."

"Gece onlarla arkadaş mısın?"

"Evet?"
Kaan'nın yüzü düşmüştü.

"Ya ne bilim sanki sen onlarla tanışmadan önce daha yakındık gibi geliyor."

"Saçnalama! Biz seninle her zaman yakın olucaz bunu kimse değiştiremez."
Kaan'a sarıldım.

"Sen benim için onlardan daha değerlisin Velet."

"Buna sevindim"

Kaanla biraz daha konuştuktan sonra odamdan çıktı bende yorgun olduğum için uyudum....

sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin