☆okan☆

45 3 35
                                    

Kalktığımda aklıma gelen şeyle kalbim sıkıştı
Emre meselesi yüzünden birkaç gündür okula gitmiyordum.
Durmumuz her ne kadar iyi olsa da ben iyi biryerlre gelmek istiyordum.

Hazırlandım ve aşaya indim.
Kaan gelmemişti.
Babam ve Leyla abla kahfaltı yapıyordu.

"Günaydın."

"Günaydın Ece."

"Gece. Tayfun artık bizimle çalışmıyor."

"Ne?! Neden?."

"Biliyorsun zaten yaşlıydı..."

"Ciddi misin?! Offf..."

"Ben seni bırakırım."

Üzüntüyle kafa salladım.
Daha sonra babamla arabaya yürüdük.

Okula vardığımızda herkesin gözü bizdeydi.
Enes okulun önünde arabasına yaşlanmış beni bekliyordu.
Elif'de arabanın içindeydi.

"Öbür arkadaşın nerde?"

"Emre mi?"

"Evet"

"Ankara da. İşi çıkmış bize de söylemedi."

"Akşam görüşürüz."
Kafa salladım ve arabadan indim.
Acaba babam Emre'ile uyuduğumu duysa kızar mıydı?

Babam gittikten çok az süre sonra okulun önüne son hızda bir araba geldi.
Lastikleri inletirken tam Enes'in arabasının yanında durdu.

Ardından bir araba daha.
Ne oluyordu lan?

Baran hızla arabadan indi ve kolumdan tutarak beni çekti.
Enes bile ne olduğunu anlayamamıştı.
Diyer arabadan kim indiyse beni görmesini istemiyordu.

Ene kendine gelince oda benim önüme geçti.

"Ne bok oluy-"

"Seni eve geri götürüyorum."

"Baran durur musun?"

"Gece burda olmaman gerek-"

"Enes?."
"Baran canımı yakıyorsun!"

Baran sıktığı kolumu gevşetti.
"Oda kim?"

"Kardeşim."

"Ne?!"
Kalbim deli gibi atıyordu.

"Bana anlatmadığınız daha ne var acaba!"

Elif omzuma dokununca kendime geldim.
"Sendemi biliyordun?!"

"Neyi?."

"Baran'nın k-"

"Kuzeni!"

Siktir!

Ben Enes'e ters ters bakarken elif konuştu.
"Bilmiyordum?"

Ene'in kolundan tuttum ve bütün gücümü harcayarak başka tarafa çektim.
Bunu baran'a yapmadım çünkü imkansız olurdu.

"Baran 'nın kardeşi var ve ben bunu yeni öğreniyorum öyle mi?"

"Evet kardeşi var ve evet sana söylemedik. Çünkü onun hapiste olması gerekiyordu!"

"Ne?!"

"Keşin teki! Ve tehlikeli!"

"Nasıl tehlikeli?"

Enes birden tshrt'ünü kaldırdı
Belini döndü.
Nasıl farletmezdim!
Belinde derin bir yara izi vardı.
Muhtemelen çakı gibi birşeyle yapılmıştı.

"off! Bıktım usandım artık! Benimle ne alakası var Enes!?"

"Emre neden ankara'ya gitti zannediyorsun?! Sence babasının işlerine bulaşır mı?! Emre ve Eren okanın çıktığını duyunca buraya gelmesini engellemek için gitti! Allah bilir şu an nerdeler?"

Yoksa okan onlara birşey mi...
Hemen telefonumu çıkarttım ve Emre'yi aradım.
Meşkul!

"Artık sırlardan çok sıkıldım tamam mı?!"
"Başka bişey söylicek misin?!"

"Okan ve Baran aynı Anneden değil.
Babası okan doğduktan sonra direk evlatlık vermiş. Annesi kim belli değil."

Enes'i göğsünden ittirdim.
Ve Baran'la Elif'in yanına döndüm.

Elife gidelim işareti yaparak okula yürümeye başladım.
Elif yanıma gelmişti bile.

Sınıfa çıktık.
Eren ve Emre'nin olduğu yer boştu.
Gözlerim dolarken birinin kolumdan tutup beni sürüklemesiyle kendime geldim.

Baran beni arka sıraya oturtmuştu ve yanıma oturmuştu.
Tam ağzımı açıcakken bana ters ters baktı kollarımı birleştirip olduğum yere sindim.

Enes'de önümüze oturmuştu Elif'i de yanında sürüklemişti.
Bana fazlasıyla nazikken elife neden bu kadar kabaydı?

Herkes toplandı.
Ve herkesin gözü barandaydı.

Öğretmenle beraber sınıfa birsi girdi.
Fazlasıyla Baran'a benziyordu.
Sadece kıvırcık saçlıydı ve bira daha kısaydı.

Baran tekrar bana baktığında gözleirmi çocuktan çektim.
Çünkü çocuk gözünü kırpmadan ifadesiz yüzüyle bana bakıyordu.

sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin