☆elif☆

110 6 103
                                    

Bu seri katil ciddiydi.
Evin aksi yönüne gidiyorduk ve araba çok hızlıydı.

"Lan!"

"Böyle kelimler sana hiç yakışmıyor."

"Başlatma lan kelimesine! Eve götür beni."

"Belki sihirli kelimeyi söylersen götürürüm."

"Siktir git!"

Araba birden durdu.

"Hey!"
"Neden durdun?"

"Çünkü geldik."

"Saçmalama! Babam bana ulaşamazsa-"

"Hiçbirşey olmaz."

"Ne?"

Telefonumu gösterdi.

Eve biraz geç gelicem beni merak etmeyin.

"Sen onu ne ara?!-"

Dudağının kenarı kıvrılmaya başladı.
Arabadan indi.
Kemeri nasıl bağladıysa çözemiyordum.
Şimdi ne olucaktı? Neden beni- bi saniye.
Etrafıma baktım. Burda küçük bir evden başka bişey yoktu!
Arabamın kapısını açtı ve kemeri çözdü.
Sinirle arabadan indim.

İşte şimdi bittim!
Kolumdan tuttu ve beni eve doğru götürdü.
Evin kapısını anahtarla açtı ve içeri girdik.
Giriş direk salona açılıyordu bir tane L koltuk ve köşede duran bi tekli koltuk vardı
Salonun ilersinde bir amerikan mutfak vardı. Tuhaf olan evde yalnız değildik.
Salonun orta sehpasında açılmamış yarım olan ve devrilmiş bira şişeleri vardı.
L koltuğun en başında Eren duruyordu.
Onun yanında tanımadığım başka biri ve en uçta biri daha.
Evin üst katı da vardı.
Emre'ye döndüm.

"Beni neden buraya getirdin?"

Birşey demeden eren'nin yanına oturdu.
Eren kafaaını kaldırıp bana baktı.
"Selam Gece."

"Manyakmısınız olum siz?!"
Bağırmamla beraber herkes kafasını bana çevirdi.

"Ben değilim ama Emre'den şüpelerim var."

Üzerimde askılı olduğu için üşümüştüm.
Camlar açıktı içerisi çok fazka sigara kokuyordu.
Kapıya yöneldim.

"Bu saate yolu bulursan şanslı sayılırsın."

Sinirle geri döndüm ve tekli koltuğa oturdum.
Emre bana döndü.
Üşüdüğümü farketmiş olucak ki ayağa kalktı.
Pencereleri kapattı.
Yukarı çıktı.
Kesinlikle öldürdükleri insanları oraya saklıyolardı?
Tekrar aşaya indiğinde elinde siyah bir kazak vardı.
Kazağı bana uzattı ve geri oturdu.
Sinirle kazağı kafamdan geçirdim.
Bir süre sonra yukardan birsi indi.
Elif.
Üzerinde dar bir pantolon ve göğüs dekoltesi olan bir kazak vardı.
Emre ve eren'nin arasına oturdu.

"Bunun burda ne işi var?"

"Onu kaçırdım."

"Iyi. Bence dört parçaya bölelim taşıması daha kolay olur."
Elif şeytani bir gülüş attı.

"Ne diyosun lan sen?!"

"Şaka yapıyorum."

"Ikinizin iyi anlaştığını görmek güzel."

"Yaa ne demezsin."

Gece kalıp ne olacağını görmek istiyor.
Ece ise sadece burdan gitmek istiyordu.
Başımı koltuğun kenarına koydum.

"Eren bağri sen akıllıca Davran."

"Dört parçaya bölmek zor olur."

"Beni eve götürün!"
"Emre!"

...
Yaklaşık bir saat'dir burdaydım.
Saat bire geliyordu.
Ve hayvan gibi uykum gelmişti.
En sonunda uyuya kaldım....
...

Gözlerimi açtığımda başka biryerdeydim.
Başka bir odada.
Sanırım üst kattaydım cesetler nerdeydi?
Hala akşamdı.
Komidinin üzerinde titreyen birşey farkettim.
Telefonum!

"Alo?"

"Gece nerdesin?!"

"Sakin ol velet-"

"Konum at geliyorum!?"

"Merak etme gelicem-"

"Gece nerde olduğunu söyle!"

"Önce bi sakin olur musun?"

Saate baktım saat ikiye geliyordu.

"Bir saate evdeyim tamam mı?"

"Yanında kim var?!"

"A-arkadaşım."

"Arkadaşım mı?"

"Evet ismi de elif."

"Bu saate nerdesin gece?!."

"Elifin evindeyim."

"Bir saate kadar evde olmazsan oraya gelirim ve seni alırım! "

"Tamam."

"Tamam!"

Odaya birsi girdi.

"Kimle konuşuyordun?"

"Sanane! Bak emre benim evde olmam gerek çok istiyorsan başka zaman kaçırırsın beni ama bir saate kadar evde olmazsam-"
"Ayrıca bu nebiçim kaçırma?! Evde herkes var."

Odaya birsi daha girdi.

"Ne zamandan Beğri arkadaşız Ece?"

"Piskopat mafya çocuğu beni kaçırdı mı deseydim?"

"Tamam seni eve bırakıyorum."

"Gerçekten mi?"

"Evet."

Sonunda!
Yataktan çıktım.
Bir an duraksadım.
Beni buraya kadar kim taşımıştı?

Arabaya bindik.
Yine son hız sürmeye başladı....
Bir saate değil on dk'da evdeydik.
Arabadan indim.
Emre camı açtığında kafamı çevirdim.
Gülümsedi ve  bana göz kırptı.
Ne çeşit bir ruh hastasıydı bu?

Göz devirdim ve anahtarımı çıkararak içeri girdim.
Ben girene kadar bekledi ve gitti.

Sessizce yukarı çıktım.
Daha sessiz şekilde odama girdim.
Sandalyemde biri vardı.
Ve uyuyordu.
Velet...

O anda üzerimde hala Emre'nin kazağı olduğunu farkettim.
Hemen çıkardım ve kirli sepetine attım.

Sesi duyunca Kaan mavi gözlerini araladı.
Kaşları çatıldı.
Birden ayağa kalktı ve beni kendine çerek bana sarıldı.

"Neden geç geldin?"

"Sen neden okuldan sonra kayboldun?"

"Babamın yanına gittim. "

"Bir daha geç gelmem."

"Zaten bir daha ben olmadan biryere gitmiyiceksin."









Kaan odadan çıktıktan sonra telefonuma bir bildirim geldi.

05****:uydun mu?

Beni neden kaçırdın?

Kıçımın mafyası:canım istedi.

Salak salak konuşma da söyle.

Kıçımın mafyası:bakıyorum da çok konuşmaya başladın.

Sen daha konuşma görmemişsin.

Kıçımın mafyası:seni kaçırdım çünkü farklısın :)

Ne saçmalıyon lan?

Kıçımın mafyası: Gece sen şimdiye kadar beni görüp umursamadan geçen tek kızsın.

Bunun nedeni gözümün önünde birini boğman olabilir mi acaba?

Kıçımın mafyası:bilmem.

Bu kişiyi engellediniz engeli kaldırmak için tıkla







sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin