☆sıkıntı☆

41 4 6
                                    

Okuldan sonra babamın işi olduğu için beni Baran bırakmıştı.
Evde kimse yoktu o nedenle rahattım.

Biraz düşünmeye ihtiyacım vardı...

Telefonum çaldığında irkildim.
Enes.

"Gece?"

"Noldu?"

"Bundan sonra akşamdan akşama evin arka tarafında beklicez."

"Manyak mısınız olum siz?!"

"Gece bi kere de inat etme."

Cama çıktım ve arabasına yaşlanmış benimle konuşan Enes'e baktım.

Daha sonra tekrar içeri girdim.
Elime aldığım ilk şeyi.
Tarağımı Enes'in üzerine attım.

"Iskaladın."
Yere düşen tarağı aldı ve rasgele arabanın içine attı.

İçeri girdim ve perdeyi kapadım.
Bütün manyaklar da beni mi bulur amk ya!

Telefonumu aldım ve Elif'i aradım.
Evin yakınındaki barda buluşmak için anlaştık ve evden çıktım.
Siyah askılı ve yine siyah bir kot giydim ve evden çıktım.

Elif kapının önünde beni bekliyordu.
Yine açık birşeyler giymişti...

Bara doğru yürüdük.
(Fakirliğin gözü kör olsun!)

Bara ulaşana kadar sürekli arkama bakıyordum.
Etrafımda o kadar manyak vardı ki piskolejim bozulmuştu.

Bara girdik ve birşeyler söyledik.
Hayatım daha ne kadar boka sarabilirdi?

Bira içtikten sonra artık beynim iyice bulanmaya başlamıştı.
Telefonum titrediğinde kendime geldim.

"NE!"

"nerdesn? Konum at."

"Çok sıkıldım lan artık senden!"

Kim aramıştı bilmiyordum veya ne için istediğini ama sinirle telefonumu kapatırken Elif bana tip tip bakıyordu.

Bardan çıktık ve bizim eve gittik.
Pencereye baktım.
Aşada kimse yoktu.
Ama araba ordaydı.
İçimi korku kaplarken Elif çoktan yatıp uyumuştu.

Telefonumu açtım.
Tuhaf şekilde kimse aramamıştı?
En son aramalara baktım.
Enes aramıştı...

Tekrar aradım fakat telefon meşkuldü.
Daha sonra elifin telefonu çalmaya başladı.
Enes.

"Gece yanında mı?"

"Neden telefonumu açmıyorsun nerdesin?"

"....."

"Eğer şimdi gelmezsen Baran'a giderim."

"Arabanın içindeyim."
Telefonumu aldım ve aşaya indim.

Arabanın kapısını hızlıca açtım ve oturdum.
Enes'e baktım.
Gri gözleri şişmişti

"Gerçekten sıkıldın mı benden?"
"Biliyor musun gece? Bende senden çok sıkıldım!"
"Süreki kafamda olmandan sıkıldım!"
"Sana zarar gelmesi düşüncesinden sıkıldım!"
"BARAN'A YAKIN OLMANDAN AMA ELİMDEN BİRŞEY GELEMEMESİNDEN SIKILDIM!"
"Bu kadar umursamaz olmandan çok sıkıldım!"

Arabadan indi ve yürümeye başladı.
Ne yapmam gerekiyordu?
Haklıydı. Enes Baran'dan nefret ediyordu ve ben birden bire onunla yakın olmuştum.
Çünkü kimse yokken o benim yanımdaydı...

Koştum ve Enes'in kolundan tuttum.
Döndü ve bana sarıldı.
Herzamanki gibi...

Gözlerimi kapadım.
Enes beni sarmıştı.
Üşüyordum ama dokunduğu yerler alev alev yanıyordu..

"Özür dilerim."

Baran eğildi ve tekrar alnını alnıma birleştirdi.
Bu bizim hareketimizdi...

Enes beni eve kadar götürdü ve arabaya geri dönmek için arkasını döndü.
Babam iş sehatindeydi.
Leyla abla ve Kaan da önceden yaşadıkları yere gitmişlerdi...

"Enes."

"Efendim."

"Arabada kalma gel."

"Aklından bile geçirme."

Baran...

"Sende gel baran."

"Gerek yok ikimizde bekleriz burda."

"İnat etme de gel!"

Baran'nın dudaklarının kenarı kıvrıldı.
Onu daha önce gülerken hiç görmemiştim?

Baran Enes'e öldürücü bir bakış attıktan sonra yanma geldi ve eve girdik.
"Misafir odası boş."

"Gerek yok."

"BARAN!"

"tamam."

Odayı baran ve Enes'e gösterim.
Allahtan ki oda iki kişilikti...

İkisini odaya götürdükten sonra bende odama gittim.
Nedense bu ikisi etrafımdayken kendimi güvende hissediyordum.

sınırlar (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin