sınırlar (Bitti)

☆içmek☆

Bir hafta sonra.

Baran artık yataktan kalkabilmişti.
Emre ile konuşmuyordum.
Sabah elif aramıştı.

Uzun zamandır kendimi eve kapatmıştım ve endişeleniyordu.
Beni arayıp akşam boş evde biraz içip kafa dağıtalım demişti.
Enes Emre Eren Açelya Sude Enes Baran Elif ve ben olucaktık.
Açelya ve Sudeyi de çağırmıştı çünkü erkeklerle tek kalmak istemiyordu.

Ne kadar reddetsem de israr etti.
Bende onu kıramamak için kabul etmiştim.
Üzerime beyaz bir tshrt giymiştim.
Altıma da siyah bir eşofman geçirmiştim.

Enes beni kapnın önünde bekliyordu.
Arabaya bindim ve sürmeye başladı.
"Tüm bunlar çok saçma gelmeye başladı."

"Biliyorum..."

Boş eve gittiğimizde sadece Elif vardı.
Geçtim ve koltuğa oturdum.
Enes de gelip yanıma oturmuştu.
daha sonra Emre ve Eren geldi.
Emreye bakmıyordum bile.
Eren ise zaten çok sessizdi.

sonra sude ve ondan biraz sonra da açelya geldi.
Baran gelmemişti...

Elif dolaptan ortadaki masaya birkaç şişe bira ve wisky getirmişti.
Baran varken içmeme izin yoktu.
Ama o yokken de boşluk hissediyorum.
Varlığına alışmıştım.
Enesin Erme'nin ve Elifin varlığına da.

Enes yanında wodka getirmişti.
Emre sigara içmek için dışarı çıkmıştı.
Hoşlanmadığımı biliyordu.

Elif ve kızlar bira içerken Eren wsky içiyordu.
İçmek ne anlama geliyordu?
Sarhoş olmak için mi içersin?
Yoksa kafandaki sesleri durdurmak için mi?
Bence çok saçma birşey alkol alarak sarhoş olmak.
Bir insan başka birinin kokusuyla da sarhoş olur.
Sevdiği insanın yanındayken de kafasındaki sesleri susturur.
Rahat hissettiği kişinin yanında da iradesini kaybedebilir.

Kapı çaldığında yerimden kalktım ve kapıya gittim.
İlk gördüğüm şey gri eşofman olmuştu...

"Baran?"

"Gece?"

İçeri girmesi için kenara çekildim.
Gözüm arabanın içinde sigara içen Emre'ye takıldı.
Daha sonra döndüm ve içeri girdim.
Sanki kapıda nöbet tutuyordu...

Baran gitti ve tekli kolyuğa oturdu.
L koltuğa hepimiz sığmamıştık.
Elif zaten iki kişilik yere yayılmıştı.

Enes ve Eren yan yana oturuyordu.
Açelya Eren'nin yanındaydı.
Sude de onun yanındaydı.
Baran da tekli koltuğa oturduğunda Enes'in
Önüne yere oturmuştum.
Baran bu sefer içmeme karışmamıştı çünkü içmemişti.

Akşam olmuştu.
Emre içeri girmişti.
Herkes kafayı bulurken en az ben içmiştim.
Enes yerde yatıyordu.
Bende Onun karnına ben yatmıştım.
Baran uykusu geldiği için yukarı çıkmıştı.

Elif tekli koltukta duruyordu.
Sarı saçları birbine girmişti.

Eren açelya'nın omzunda uyuyordu.
Açelya hala uyanıktı.

Emre yere oturmuştu dizlerini kendine çekmiş elindeki bira bardağını izliyordu.
Bu akşam nereye gidiyordu?...

Sude de sessizleşmişti.
O da açelya'nın dizinde yatıyordu bacaklarını koltuğun kenarından duvara dayamıştı.

Kimse konuşmuyordu.
Sessizliği Enes bozdu.
"Baran?Sana söylemem gereken birşey var..."(Enes)

"Ne?"(elif)

"Sana değil Baran'a söyledim..."(Enes)

"Baran burdamıydı?..."(Emre)

"Uyumaya gitti."

"Baran kim lan?..."(sude)

"Vardı ya uzun boylu. Kaslı..."(açelya.)

"Haa... şu gri eşofmanlı..."

"Baran. Gece yi seviyorum ama beni öldürme tamam mı?..."(Enes.)

"Bende seni sevmiyorum...."(elif.)

Kalbim hızlanmaya başlarken Enes'e baktım.
Gri gözleri kapalıydı.
Sarı saçları hiç olmadığı kadar dağılmıştı v gülmüyordu.

"Sikiyim böyle işi... bi kere de birini sevmeme izin vermiro amk... Enes Gece yi seversen seni ben öldürürüm Amk..."(emre)

"Sen kimsin?...."(Enes)

"Bilmiorum...."(Elif.)

Enes beni mi seviyordu?
Hayır muhtemelen sarhoş olduğu için söylüyordu.
Sabah olunca kimse birşey hatırlamayacaktı.

Kalktım ve Enes'in üzerini örttüm.
Daha sonra yanına yattım ve uykuya daldım...

.

Elinizden geldiği kadar yorum yaparsanız çok sevinirim.
Yorumlarınızı okudukça daha çok yazasım geliyor

Kitapla alakalı kafanıza takılan bir soru var mı?