Bilinmeyen

794 411 24
                                    



"Cenk"



Derin' e tüm samimiyetimle duygularımı açık etmiştim. Zaten son zamanlarda kartlarımı da epey açık oynadığımı düşünürken, Derin bu itiraflarım karşısında yine de şaşırmıştı. En başından beri tüm odak noktamın kendisi olduğunu fark etmemiş veya ciddiye bile almamıştı. Bir yanı öfkeliydi de, sanırım Yaprak' la aramda farklı bir durum olduğunu düşünüyordu. Yine de buna anlam veremedim. Gece gündüz birlikte çalıştığımızı düşünürsek, beni biraz olsun tanımış olmalıydı ve işin doğrusu, Yaprak ilgi alanıma girecek son insandı.

O gittikten sonra, iki dakika boyunca arabanın içinde öylece oturdum. Daha sonra zavallı durumuna düşmemek için, arabayı çalıştırıp ve yoluma devam ettim. Ona karşı öyle açtım ki, ettiği tek cümle bile büyük bir nimetti benim için. Üzerine gitmeyecek ve ona zaman verecektim, bunu yaparken de olabildiğince yanında olmaya gayret edecektim elbette. Yan koltuğun arasına sıkışmış, koyu tonların hakim olduğu fuları çektiğimde, üzerinde hala onun kokusunu taşıyordu. Bileğime doladıktan sonra, dişlerimin yardımıyla sıkıca bağladım. Yol boyunca ara ara bakıp, ona ait bir eşyayı taşımaktan mutlu olduğumu fark ettim.

Yarın haftanın son günüydü, bu da benim için değerlendirme günü demekti. Genelde perşembe veya cuma günleri hafta boyunca yaptığım çalışmaların verimliliği, geliştirilebilirliği ve gidişatı olacak şekilde notlar alır, durum değerlendirmesi yapardım. Böylelikle yeni haftaya daha sistemli şekilde giriş yapabilirdim. Eve girer girmez koşar adımlarla yukarı çıkıp, akan soğuk suyu biraz ılıtıp, telefonumun mesaj kısmına girdim.

Tüm işleri mailime gönderdiğin için, sana yazacak herhangi bir bahane bulamadım.

Isısı yeterince ölçülü olan suyun altına girip, gözlerimi kapattım. İşlerin kontrolümünden ne zaman çıktığını anımsamaya çalıştım. Telefonuma gelen bildirim sesinden birkaç dakika sonra suyu kapatıp, belime havlu doladım. Az önce bıraktığım yerdeki telefonuma yeniden uzandım.

Bu da iyi bir bahane bence!

Not: Son iş üzerine çalışmamı sürdürüyorum sayın yönetmenim.

Keyfinin yerinde olmuş olmasına sevinmiştim. Mesajı aşağıya kaldırıp, yanıtlamak için ayrılmış olan kısma girdim.

Diğer ajanslara da hayatta kalma şansı verelim diyorum, ne dersin?

Odama geçip, sabah koltuğa özenle katladığım eşofmanlarımı giydim. Derin bu mesajı sadece bir emojiyle cevaplamış olsa da, kısa etkileşimimiz yüzümde tuhaf bir his bırakmıştı. Gözlerimi kapatıp, her şeyin biraz daha yoluna girmiş olduğunu düşündüm. Alarm çalana dek de açmadım. Uzun zaman sonra belki de ilk defa, bu denli rahat uyumuştum. Sebebi duygularımı dışa vurmuş olmamdı. Yataktan yavaşça doğruldum. Gözlerimi ovalarken, denize açılan perdemi aralayıp, aralık pencereden sızan temiz havayı içime çektim.

Bildirimlerime bakmak üzere telefonumu masanın üzerinden aldım. Yine bir dünya, teknolojik atık diyebileceğim mesajlar vardı. Aslında bir şeyi kabul etmem gerekiyordu; Derin'in olmadığı her yer boş, her mesaj önemsizdi.

O da inadına beni bu boşluğa itiyordu.

Üzerimi değiştirmek için dolabın önüne geçip, sıralı ceketlerimden birini gözlerimle seçerken altıma tek hamlede bir kot giydim. Aynanın önüne geçip, birbirine geçmiş saçlarımı düzelttim. Merdivenlerden ağır ağır inerek, unuttuğum herhangi bir şey olup olmadığını düşündüm. Masif ahşap masanın üzerindeki deri çantamı alarak, evden çıktım.

Derin SularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin