Aynı Zamanın Yolcuları

603 372 9
                                    



"Derin"


"Seni dinliyorum Kerim?"

Kerim'in yüzü bir anlığına aydınlanmıştı, birbirine kenetlediği parmaklarını birbirinden ayırdı.

"Sadece... Yarın dönüyorum ve seninle yalnız konuşmak istedim," dedi.

Dirseklerimi masaya koyup, tek kelime etmeden gözlerinin içine baktım. Uzun zamandır bakmadığım bu gözlerde saklı bir şeyler vardı, sanki söylemeye korktuğu birkaç söz tarafından mühürlenmişti.

"Son konuşmamızda her şeyi berbat ettiğimi biliyorum, yalnızca duygularım... Duygularım sana karşı hala aynı."

"Biliyorum," diyerek devam etti sözlerine.

"Bunları sana söylememeliydim; ama olur da... Olur da bir şans vermek istersen, açarsan kalbinin en derinliklerini bana, seni bekliyor olacağım."

"...ama yakınlarda, ama uzakta."

Ne diyeceğimi bilemez halde bir süre kendime zaman tanıdım, artık içimde ona karşı bir nefret yoktu. Geçmişe ait aşamadığım şeyler olsa da, kendimi ve tepkilerimi kontrol altında tutmayı öğrenmiştim.

"Bir de," dedi, konuşmakta güçlük çekiyor gibi bir hali vardı.

"Evet?" dedim.

Ellerini masanın üzerine koyup, parmaklarını tekrar birbirine kenetledi. Gözleriyle etrafı kolaçan etti, tedirginliğini atmak için güçlü bir soluk aldı. En sonunda başını öne eğdi, sanki içten içe bir yenilgi yaşamıştı.

"Hiçbir şey, sadece yanında olduğumu bil, her zaman," diye cevapladı.

Ne olduğunu anlamamış olmanın verdiği bir huzursuzluk vardı içimde, belli ki içinde bir şeylerin savaşını veriyordu. Tam da gitmek üzereyken yeniden, buradan çok uzaklara... Ona neler olduğunu sormak istedim. Kerim elini havaya kaldırıp, beni susturdu. Bakışlarını üzerimden çekip, yere indirdiğinde yüzündeki çizgiler ortaya çıktı.

"Cevap vermene gerek yok, ne diyeceğini biliyorum," dedi ama yüzünde hayal kırıklığına uğramış bir ifade vardı.

"Öyleyse niye söyledin tüm bunları bana diyeceksin. Ben sadece... Sadece bilmeni istedim, bir yerlerde seni gerçekten düşünen birinin olduğunu bil istedim."

Elimi masanın altından çıkarmadan, sabırsızca oynattığı dizinin üzerine koydum. Ona güven dolu bir gülümseme sunduğumda, artık kendini daha rahatlamış hissettiğini görebiliyordum.

"Kerim  yıllar sonra seni görmek, sandığının aksine güzeldi. Ben de her zaman burada olacağım, arkadaşın olarak."

Bakışlarını dışarı doğrulttuğunda, onu yakından izleyebilmiştim. Ne çok şey değişmişti, yıllar her bir anısına bir çizgi bahşetmişti. Seneler evvel kaçırdığı gözlerinin anlamını, çok sonraları öğrenmiştim. Bu benim için epey acı olmuş olsa da onun dostluğunu özlüyordum, hep de özlemiştim.

Derin SularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin