CİHAT BEY Her Aşk Biraz Ölüm Kokar...

54.Bölüm

Çok uzun zaman oldu değil mi canlarım?

Bu kadar ara vermemin sebebi Aşk-ı kıyamet kitabımın veda serisini  düzenlemem ve yayın evine ulaştırmam. Sizleri bölümsüz bıraktığım için özür dilerim fakat dediğim gibi o iki haftalık süreç benim için oldukça ağır geçti. Bu günden sonra eski düzenimize geri dönüyoruz. Lafı da fazla uzatmak istemiyorum. Şimdiden güzel gözlerinize sağlık...

***

İyi okumalar dilerim...

Tuğçe'den anlatım...

Beyaz Karanfil;

Masumiyetin yegane rengi olan beyazı siyaha bulayan insanları yenmek için günlerce gecelerce çok düşündüm ve bir plan kurdum. Sihirbaz oyununu oynayarak onları alt edecek ve ellerimize leş kanlarını bulaştırmadan kendi pisliklerinde boğulmalarını sağlayacaktım.

Cihat her zamanki gibi fazlasıyla korumacı yaklaşıyor olsa da beni egale edemeyeceğini iyi öğrenmişti. Çünkü; bir kaybı daha kaldıracak gücü kendimde bulamazdım. Korumak zorundaydım ailemi. En az onun kadar hassas ve inatçıydım.

Annemlerin yanından kendi evimize geleli neredeyse iki saat oluyordu. Burada gördüğüm manzara ile ayrı bir şok yaşadım. Rauf ve Buket ani bir şekilde evlenmeye karar verdikleri gibi yıldırım nikahıyla da imzalarını o deftere attılar.

Buket'in şahidi ben Rauf'unkisi de Cihat oldu. Hala daha şaşkınlıkla onlara bakıyordum. Cihat kolunu omzuma atıp bedenimi kendine yasladı. "Bu fırlamanın evleneceği asla aklıma gelmezdi". Başımı usulca sallayıp "hele ki Buket ile" diyerek onun sözlerini destekledim. Fakat öyle bir tablo vardı ki karşımda şaşkınlık içinde onları izliyordum.

Operasyonun üzerinden teknik bilgilerle geçiyorlar ve Buket'in gidişini organize ediyorlardı. "Abi bir saat sonra Buket'i eski araçla Yaman'ın evinin önüne bırakacağız ve bizimde artık yola çıkmamız gerekiyor".

Asaf'ın sözlerinden sonra hepimiz ayaklandık. Yurtdışından gelen ekip Buket'i hazırlarken ben sevdiğim adama kısacık bir zaman dilimi için veda etmek zorundaydım. "Ne olursa olsun plan dışına çıkmayacaksın Cihat. İskender her zaman sinir bozucu bir adammış. Bırak seni tahrik ettiğini ve kaybettiğini düşünsün. Onun sonu en az onun kadar pislik olan Yaman'ın elinden olacak. Seni ele geçirmelerine izin verme".

Yüzümü sıcacık elleri arasına alıp yanaklarımı avuçladı. Dudaklarıma kapandığı an nerede olduğumu unutarak ona karşılık vermeye başladım. Her saniye daha da alev alan dokunuşlarımızdan ilk kaçan ben oldum. Nefes nefese gözlerinin içine bakıp "ne olursa olsun yine bize gel" dedim.

Sol elini kaldırıp saçlarımı okşadı ilk önce. Ardından yanağımı avuçladı ve baş parmağı ile dudaklarıma dokundu. "Geleceğim". Dört hece ve tek kelime dudaklarından dökülürken geleceğini biliyordum. Tebessüm ederek gözlerinin içine baktım ve başımı yavaşça salladım.

Cihat geri çekilip dudaklarını araladı. "Tuğçe'nin direktifleri dışında hareket etmiyoruz. Yaklaşık dört saat sonra plan devreye girmiş olacak. Biz ise davetsiz misafirler olarak oraya gideceğiz. Cihangir Bey Türkiye'nin ve orta doğunun temsilcisi olarak yer alacak konseyde. Tüm dikkatini dağıttıktan sonra sihirbaz oyununu devreye sokacağız".

Sözü ondan devir alarak ben devam ettim.

"Onlar ilk hamleyi Vietnam'da gerçekleşecek olan toplantıyı İtalya Torino'ya alarak yaptılar. Fakat bu bizim işimize daha fazla yarar sağladı. Merkezimizi buraya taşımak oldukça kolay. Aynı zamanda tüm Avrupa sinyallerini kullanarak hedef şaşırtmak ise çocuk oyuncağı. Yılmaz ve Rauf birbirinizle koordine bir şekilde çalışıp bana raporları çıkartın. Cem sende Buket'in son hazırlıklarını tamamla ve yola çıkmasını sağla. Önümüzdeki dört saat olabildiğince dikkatli ve her noktaya değinerek çalışmalarımızı tamamlıyoruz".