16.Bölüm

59.2K 2.3K 203
                                    


İyi okumalar dilerim...

Tuğçe'den anlatım...

Hesaplaşma;

Karşımda bir devrin batışını sağlayan, beni bile isteye ateşe atan bir kadın vardı. Anneliğinin ardına sığınıp kendi kanından olan canını korumak için başka bir canı ateşe atacak kadar şahsiyetsiz bir varlık vardı.

Koluna asılıp "bu günün geleceğini elbette biliyordum ama bu kadar erken olması inan ki beni de çok şaşırttı".

Perihan hanım kolunu sıkıca tutan elime bakıp irkilmişti. Onu kendime sertçe çekip "hesap günü Perihan hanım. Bilmediğim ne varsa tek tek anlatma zamanı".

Perihan hanım yanımdaki adama Asaf'a bakarken "sakın, bir kez daha karşımda kazanmana izin vermeyeceğim. Seni elimden Cihat bile alamayacak. Şimdi yürü beni daha fazla çileden çıkartma".

Asaf telefonuna sarılırken başımı ona çevirip "beni bir kardeş olarak görüyorsan bunu yapma. Canımı yakan geçmişi öğrenmeme engel olma Asaf".

Asaf öylece gözlerimin içine bakarken "benim bunları öğrenmek hakkım Asaf. Benim hayatta kalmak ve ayakta durmam için her şeyi öğrenmem şart".

Asaf sıkkın bir soluk alıp "yine de durumdan haberi olmak zorunda. Hadi siz şuradaki kafeye gidip oturun. Bende birazdan yanınızda olacağım".

Asaf arkasını dönerek hızla yanımızdan uzaklaştı. Ben ise sanki beş yaşındaki küçük bir çocuğu tutuyormuşçasına Perihan hanımın koluna asılmış yanımda sürüyordum. Asaf'ın söylediği kafeye geçip "sakince otur karşıma ve her şeyi baştan anlatmaya başla".

Perihan hanım gözünün yaşını silip bir sandalye çekti ve sakince oturdu. Bende yerime geçip sıkıntıyla gözlüğümü çıkartıp "nereden başlamak istersin?". Perihan hanım "Tuğçe sana her şeyi anlatacağım kızım. Sadece sabırla dinle".

Alayla gülümseyip "ben hayata geldiğim günden beri sabır ediyorum merak etme. Sen cümlelerini en doğru şekilde seç ve kur. İnan bana bendeki sabır seni delirtir".

Birer kahve siparişi verdikten sonra Perihan hanım "çok gençtik. Meral herkesi kıskandıracak kadar güzel bir kadındı. Alparslan beyde gerçekten çok yakışıklı bir adamdı. Esat ile Alparslan bey güzel bir ortaklık kurmuşlardı. Meral o dönemde Cihat'a hamileydi. O halde bile gerçekten çok güzel bir kadındı".

Cihat'ın hayatını dinlemek tuhaf hissetmeme sebep oluyordu. Perihan hanım "Meral Cihat'ı dünyaya getirdikten sonra değişmeye başlamıştı. Alparslan bey ne kadar üzerine titrerse Meral bir o kadar onun ilgisini görmezden gelirdi. Yıllar böyle geçerken Meral ikinci kez hamile kaldı".

İkinci kez hamile kaldı dediğinde gözlerimin önüne Berrak gelmişti. Dişlerimi sıkıp "devam et" dedim. Perihan hanım "bizde o dönemlerde Esat ile kötüleşmiştik. Hamile kalıp on üçüncü haftada bebeğimi kaybediyordum. Yine bu dönemi yaşadıktan sonra Meral'e gidip Esat ile ayrılma kararı aldığımı anlatmıştım. O ise öylesine başka bir dünyaya kaptırmıştı ki kendini etrafında olanları göremiyordu bile".

O duraksarken "Cihat sana hem cici anne, hem de süt annem diyor. Sebep?". Perihan hanım tebessüm ederek "yine bebek düşürdüğümde göğüslerimde süt oluşmuştu. Meral bu deneyimi yaşamam için hem Cihat'ın hem de Berrak'ın göğüslerimi emmesini söylemişti. Gençlik işte ben de her ikisini gelen az sütüm ile emzirmiştim".

Gözlerinin içine bakıp "peki Yaman nasıl olur da Cihat'ı ve Berrak'ı tanımaz?". Perihan hanım "Yaman'a hamileyken Berrak bir yaşındaydı. Esat ve Alparslan beyin ortaklığı anlaşmazlık yüzünden bitince eskisi kadar sık görüşmemeye başladık. Özellikle" dedi ve sustu.

CİHAT BEY Her Aşk Biraz Ölüm Kokar...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin