58.Bölüm

18.2K 1.2K 68
                                    

İyi okumalar dilerim...

Tuğçe'den anlatım...

Açlık oyunları;

Bedenimde dolaşan sıcaklık ile araladım gözlerimi. Beni etkisi altına alan bu huzurun adı aşkın sevginin ötesinde bir duyguydu. Tutkunun esiri olmuştum. Yavaşça hareket edip bakışlarımı tebessümle beni izleyen Cihat'a çevirdim.

İkimizin çıplaklığı ağırca yutkunmama sebep olurken bu hamilelik dönemi içinde en çok onu aşereceğimi de anlamış oldum. "Günaydın sevgilim".

Başını eğip alnıma dudaklarını bastırarak derin bir öpücük kondurdu. "Günüm senin aşkınla aydı Tuğçe'm. Günaydın can özüm".

Onun kokusunu daha çok çektim içime. Sol kolumu kaldırıp belime yerleştirirken parmak uçlarımla sırtını okşamaya başladım. Ne kadar birbirimizi yaşasak da doyamıyorduk. Böyle bir şeyin doyun noktasının asla olamayacağını kolları arasında olduğum adamın kalbi ile anladım.

Ona tutulan benliğime lanetler okurken şimdi şükür ediyordum. Ne garip bir hayat; nefretim koca bir aşka sevgim ise ucu bucağı olmayan bir kine dönüştü. Yine de bu hayatı yaşadığım için pişman değilim.

Mutluluğum olan Cihat'a sevgiden aşktan daha büyük bir borcum vardı. Minnet. Geçmişte böylesine huzurlu olduğumu hatırlamıyorum. Çılgın bir kadındım fakat bu kadar huzurlu ve mutlu değildim. Şimdi onun varlığı ile daha sıkı tutunuyordum yaşadığımız hayata.

"Tuğçe biz çok önemli bir şeyi unuttuk".

Başımı kaldırıp gözleri içine baktım. Hatırlamaya çalışıyordum fakat neyi unuttuğumuzu bile hatırlayamadım. Dudaklarını alnıma bastırıp "güzel kokulum Ramazan ayına girdik ve bugün orucun ilk günü" dedi.

Şaşkınlıkla gözleri içine bakarken "nasıl ya ben nasıl unuturum bu günü?" demekten alamadım kendimi. Hemen sabahlığımı üzerime giyip banyoya yöneldim. Gece duşumuzu alıp yatmıştık fakat uyanana kadar yine çıplak bir şekilde aynı yatakta kalmıştık.

Günlük rutin işlerimi hallettikten sonra hemen küvete girip ilk önce yıkandım. Ardından abdestimi alıp bornozumu giyerek yatak odasına geçtim. Cihat yatakta sırtı bana dönük oturuyorken hemen giyinme odasına geçip üzerimi kuruladım ve iç çamaşırlarımın ardından eşofman takımlarımı giyerek yine yatak odasına geçtim.

Yatağımızı toparlayıp odadan çıkmaya yönelirken Cihat için kıyafet çıkartmadığım geldi aklıma. Onun için bir kez daha giyinme odasına dönüp iç çamaşırları ve benim giydiğim gibi eşofman takımı çıkartıp yatağın üzerine bıraktım.

Odadan çıkıp merdivenlere yöneldiğimde abim ile Berrak'ın neşeli seslerini duydum. Bu durum keyfime keyif kattı. "Günaydın ey ahali". Tıpkı eski günlerdeki gibi selam verdim onlara. Abim oturduğu koltuktan kalkıp kollarını açarak "gelin bakalım cimcime hanım ve biricik yeğenlerim dedim.

Hemen boynuna doladım kollarımı. "İçim buruk ama yine sevdiklerim yanımda. Hayırlı Ramazan'lar abi". Saçlarıma öpücük kondurup "hayırlara vesile olsun abicim" diyerek karşılık verdi. Geri çekilip bizi gülümseyerek izleyen Berrak'a çevirdim bakışlarımı.

"Hayırlı Ramazan'lar fıstık. Malum hamilelikten dolayı ben bu sene oruç tutamayacağım. Sende durumlar nedir?".

Berrak gülümseyerek elini yanındaki boş alana vurdu. Hemen gösterdiği yere oturup güzel yüzüne baktım. "Ben daha önce hiç oruç tutmadım. Hoş anlamı bile bilmiyorum ama Hakan bugün her şeyi bana öğreteceğini söyledi. Yarın Seray anne ve Hakan ile birlikte bende oruç tutacağım".

CİHAT BEY Her Aşk Biraz Ölüm Kokar...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin