66.Bölüm

6.7K 884 104
                                    

İyi okumalar dilerim...

Tuğçe'den anlatım...

Sobe;

Çocukken birçok oyun icat eder ve oynardık. Yakan top, kör ebe, istop, simit, yedi taş ve daha niceleri. Ama bir oyun vardı ki, hem his gerektirir hem de sabırla beklemeyi. 

Gözlerini yumar yetmez ellerinle yüzünü kapatıp başını bir duvara yaslarsın ve yüzden geri yasıp en son sıfıra geldiğinde 'önüm arkam sağım solum sobe. Saklanmayan ebe' dersin.

Aylardır hepimizin yaptığı tek şey saklambaç oynamaktı. Her birimiz kendi içinde ebe, kendilerini zeki zannedenleri saklandıkları yerlerden bulup sobelemeye çalışıyorduk.

Mantık çerçevesinde sergilenen bir oyun değildi belki, fakat bazı durumlarda hisler devreye giriyordu. Cihangir Beyin her çocuğu yanımızda yer alacak diye bir kaide yoktu.

Yaşadıklarımıza şahit olanlar bizimle birlikteydi. Ama onun yolunda olup çevre ülkelerde yer alan çocukları şuan da olduğu gibi karşımızdaydı.

Sinan'ın ve Enes'in üstün gayretleri ile ifşa olan on iki kişi Lale de dahil tabutluk olarak adlandırdığımız depoda Cihat'ın iki dudağı arasından çıkacak adaleti bekliyorlardı.

Bedenime hakim olan kollar yine belime dolandı. Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken tatlı nefesini boynumda hissettim. Gözlerim benden bağımsız bir şekilde kapandı ve kısık sesi sol kulağımda yankılandı.

"Bu organizasyonu bana hissettirmeden nasıl tamamladın Tuğçe'm".

**

Birkaç gün önce...

Aklıma takılan her düşünceye bir ünlem işareti bıraktım. Enes ile yaptığım görüşmede Yaman'ın büyük bir operasyona hazırlandığını ve sadece Cihangir Rutkay'ın çocukları ile görüştüğünü söyledi.

Demek ki Pınar'ın verdiği tüm bilgiler doğruluk barındırıyordu. Düğümü çözmek için ise her riski göze almamız gerekiyordu. Sinan'ı Pınar'ın yardımı ile holdinge soksak da onun işi kesinlikle bilişimi çökertip bilgi işini bize sağlamaktı.

Fakat o ondan beklenenin daha fazlasını yapıp Cihangir Rutkay'ın tüm çocuklarını çifte yapacağımız düğüne şifreli mesaj ile çağırdı.

Bizim için çalışanlardan ziyade on iki kişilik ekip mütemadiyen Cihangir Beye çalışıyorlar ve onun yolundan ayrılmıyorlardı.

Hal böyle olunca teknoloji canavarı Rauf tüm sistemi kurdu. Gelen her konuk özel tedbirler alınacağını biliyordu. Ama gizli kameraların nereye yerleştirileceğinden herkes bir haberdi.

Çim sulana fıskiyelerine takılan kameralar zemine yerleştirilirken masalarda bulunan yalıtımlı bardaklar birer dinleme cihazı vazifesi görüyorlardı.

Sinan'ın edindiği bir diğer istihbarat ise Cihangir Rutkay'ın hapisten kaçmış olduğuydu. Fakat bu bilgi haber niteliğini taşımıyordu. Aksine özgürlük yaşadığını zanneden o katil yanımıza almayı başardığımız Muazzez Hanımın kontrolü altındaydı.

Bu çarkı çevirmek oldukça zor gibi görünse de ince planlar yapıyorduk. Av gibi görünen avcılar olmak da ayrı bir meziyetti nihayetinde. Tüm bilgileri uzun zamandır uğramadığım atölyemde topluyordum. Çizim odasına kapanıp orada saatlerce bu işlerle uğraşırken Sıla benim yerime holdinge gidiyor ve verdiğim vekalet ile abime yardımcı oluyordu.

İlk icraatı ise köstebeklerden birini teras kattan aşağı atıp ölümüne intihar süsü vermekti. Bu akıllı hamleyi uygulamasına da yine Pınar yardımcı olmuştu. Çünkü birkaç gün öncesinden başarısız olan operasyon neticesinde Yaman tarafından cezalandırılmıştı.

CİHAT BEY Her Aşk Biraz Ölüm Kokar...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin