İyi okumalar dilerim...
Tuğçe'den anlatım...
Korku;
Odama sinen kan kokusundan midem allak bullak olmuştu. Ciğerlerimin ağrısı ile yüzüm buruşurken karşımdaki kadının nefret dolu gözlerine baktım.
Üzerime doğrulttuğu silah ve titreyen elleri ile durumunun hiç iyi olmadığı belliydi.
Elim hala daha kapı kulpundayken "şştt sakın aklından bile geçirme sürtük. Bana doğru adım at, arkanı dön ve yere çömel".
Emirleri sinirlerimi ayağa kaldırsa da tekrardan vurulmak istemiyordum. Vurulmak bir şey değildi. Ondan sonraki tedavi süreci iğrenç ötesi.
Sıkkın bir soluk alıp "öldüreceksen vur, aksini yaşatırsan ben gebertirim seni" dedim. Feyza "merak etme ölmek için yalvaracak çok zamanın olacak" dedi.
Başıma yaslanan namlunun soğukluğunu hissetmiştim. Kollarım aniden geri çekilmiş ve bağlanmıştı.
Anlaşılan ona yardım eden birileri daha vardı. Ardından gözlerim ve ağzım bağlandı. Onlar için etkisiz hale gelmiştim bile.
Sertçe yerimden kaldırılıp "şimdi seni öyle bir yere götüreceğim ki, ölmenin kurtuluş olduğunu orada anlayacaksın" dedi.
Sonra biri beni kucağına almıştı. Odadan, o etten duvarlarla örülü evden nasıl çıktık hiçbir fikrim yoktu. Sadece dar bir yere atılıp kapatıldığımı hissettim.
Muhtemelen bir aracın bagajına sıkıştırılmıştım. Oksijen gittikçe azalıyor, nefes almam ise iyiden iyiye zorlaşıyordu.
Ne kadar sürmüştü bu lanet yolculuk bilmiyorum ama yüzüme vuran rüzgarla derin bir nefes aldım. Yine biri beni kucağına almış ve sertçe yürümeye başlamıştı. Nerede olduğumu görememek illet ötesi bir sinirdi.
Birden yere fırlatıldığımda bağlı olan ağzımın içinde acı bir inilti firar oldu. İlk olarak ağzım, ardından da gözlerim açılmıştı.
Bir süre gözlerimi kapatıp içerideki ışığa alışmaya çalıştım. Feyza karşımda yüzündeki kanları silerken "demek sağ kasığımın üzerindeki yara izi ha. Demek penis delisiyim ben".
Kaşlarımı çatıp "seninle yattığımı hiç hatırlamıyorum Feyza. Bu ihaneti yaptıysa ceremesine de katlanacaksın" dedim.
Feyza güçlü bir kahkaha atıp "seni aptal aşık seni. Abinle hiç yatmadım ama o aşkına taparcasına öldüğün adamla sayısız gece geçirdim".
Duyduklarımla donuk bir vaziyette ona baktım. Feyza "itiraf etmeliyim ki muhteşem sevişiyor. Hele ki ayak fetişi olması muazzam". İğrenerek bakıyordum yüne.
Feyza "sana bir sır vereyim mi küçük kaltak?" diyerek yerinden kalktı. Önümde durup "benim kasığımı boş ver de, onun penisinin ucundaki doğum lekesini anlat" dedi.
Midemin bulanması ile öğürdüm. Feyza yüzünü buruşturup "kova getirin şuna. Karşımda yerleri batırmasını istemiyorum" dedi.
Midem hala daha bulanıyorken yüzü maskeli bir adam yanıma kova ile gelmişti. içimde tutmaya çalıştığım ne varsa gözyaşlarımla birlikte kovanın içine akıyordu.
Bir anda sırtımda bir el hissettim. Gözlerimi kapatıp daha derince kusup geriye doğru çekildim.
Derin derin soluklar alırken yüzüme su dökülmüştü. Ağzımda ise iğrenç bir tat kalmıştı. Yaman nasıl olur da bana bunu yapabilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİHAT BEY Her Aşk Biraz Ölüm Kokar...
General FictionKızıl alevler sarmıştı etrafımı, sağ tarafımda celladım var iken, sol yanımda bana hayat diyen adam yaşamak için gözlerimin içine bakıyor ve çırpınıyordu. İçim çekiliyor, kalbim kanıyor ve geçmişimin yalnızlığı yine karşımda duruyordu. Bir uçurumun...