İyi okumalar dilerim...
Tuğçe'den anlatım...
Yanmak;
Sanki bir alev topunun içinde gibiydim. Her nefes alışım canımı daha fazla yakarken tenimin yükselen ateşi içimi kavuruyordu. Sıla baş ucumda hala daha ağlarken zorlukla elimi kaldırıp yanağına yerleştirdim.
Kelimeler boğazıma bir kanca gibi takılırken "s-sus ne olur" diyebildim. Sıla dudaklarını birbirine bastırıp başını sallarken "su ver bana içim yanıyor" dedim. Yerinden sakince kalkıp sehpanın üzerinde duran küçük su şişesini açtı.
Yanıma gelip "içireceğim ama canını yakmaktan çok korkuyorum" dedi. Derin bir nefes alıp "yanmaz sen ver. Boğazım acıyor".
Sıla sol eline su şişesini alırken sağ elini başıma doğru uzattı. O esnada odanın kapısı açılmış ve içeri nefes nefese Cihat girmişti.
Göz göze geldiğimizde ağırca yutkunup yanıma doğru yürüdü. Sıla'nın elinde tuttuğu şişeyi alıp "dışarı çık" diyerek emir verdi. Öylesine canım yanıyordu ki, ona karşı gelecek ya da konuşacak gücü bulamıyordum kendimde.
Sıla dışarı çıkıp kapıyı kapattıktan sonra Cihat sakince kolunu başımın altına sokarak bedenimi yataktan havalandırdı. Dudaklarımdan bir inleme firar olurken onun da dişlerinin gıcırdama sesi ilişti kulağıma.
Sakince dudaklarıma su şişesini değdirip içmeme yardımcı oldu. Çenemle şişeyi ittiğimde "yeterli" dedim.
Cihat gözlerimin içine bakıp "koruyamadım seni" dediğinde ise gözlerimi kapatıp "bir önemi yok yaşadıklarımın. Bir gün seninle beraber hepsi yok olacak" diyerek karşılık verdim.
Gözlerimi açtığımda şaşırmıştım. Cihat sinirlenir diye bekliyordum ama tebessüm ederek bakıyordu gözlerimin içine. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp sol şakağıma dudaklarını bastırdı. Şaşkınlığım artarken "nefretine bile razı ettin beni" dedi.
Aniden öksürmeye başladığımda başını geri çekip yatağa sakince yatırdı. Derin bir nefes alıp "Sıla gelsin sen git" dedim.
Cihat başını olumsuzca sallarken yatağın yanındaki sandalyeye oturdu. Gözlerimin içine bakıp "onlar eve gidiyor, senin için hazırlık yapacaklar".
Sıkıntıyla soluk alıp "tamam o zaman sen çık. Yalnız kalırım ben" dedim. Cihat yine başını olumsuzca salladığında öfke ile nefes alıp "defol be adam. Başıma ne geldiyse senin yüzünden geldi zaten. Defol git görmek istemiyo—".
Sonra aniden sustum. Çünkü susmak zorunda kaldım. Gözlerim hayretle açılırken Cihat dudaklarıma sert bit öpücük bıraktı.
Aramızdaki mesafeyi biraz açarak "benden ömür boyu nefret edeceğini biliyorum. Sana dokunduğum her an benden daha fazla tiksineceksin onu da biliyorum. Ama sus ne olur. Bırak karşımda yaşadığım hayat boyunca ilk kez sevdiğim bir şeyi izleme şansını benden alma".
Nefesim soluk boruma takılmıştı. Bu keskin tat hiç hoşuma gitmezken bakışlarımın donuklaşması da sinirimi bozmaya başladı.
Cihat "uyurken öyle güzelsin ki" dedi ve sustu.
Başımı ters yöne çevirip gözlerimi kapattım. Onun nefesi boynuma çarparken yerimde rahatsızca kıpırdanıp "soluma tenime ya. Çık şu odadan Cihat".
Başımı çevirip onun gözleri içine baktım. Yüzüme anlamsızca bakarken "yemin ediyorum seni ben öldüreceğim. Böyle zevk ala ala hem de".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİHAT BEY Her Aşk Biraz Ölüm Kokar...
Ficción GeneralKızıl alevler sarmıştı etrafımı, sağ tarafımda celladım var iken, sol yanımda bana hayat diyen adam yaşamak için gözlerimin içine bakıyor ve çırpınıyordu. İçim çekiliyor, kalbim kanıyor ve geçmişimin yalnızlığı yine karşımda duruyordu. Bir uçurumun...