32-Kafenin Büyük Açılışı

312 96 2
                                    

Kır Çiçeklerim yine uzun bir bölümle karşınızdayım. Biliyorum yine çok beklettim. Ama inanın bazen vaktin olmuyor. Bazen yazasım gelmiyor. Bazen de ilham perim gelmiyor.😂 Neyse umarım bölümü beğenirsiniz. Okuma ve oy sayılarını arttırmaya gayret edelim lütfen. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere. Hepiniz kocaman öpüyorum.😘😘

Rabia Deniz KONUK





~Kerem~

Güneş ışığının gözüme ilişmesiyle rahatsız olup yavaş yavaş gözlerimi aralamıştım. O kadar çok uyumuştum ki sabahın ne kadar çabuk geçtiğini farkedememiştim. Önce üzerimdeki ağırlığın sebebini anlayamadım. Başımı çevirip baktığımda bana sıkıca sarılan Zeynep'i gördüm. Önce yanlış gördüğümü sanıp gözlerimi tekrar geri kapatıp bir kaç saniye geçtikten sonra geri açtım. Demek ki yanılmamışım, hayal değil miş demek ki, 2 haftadır bir yanlış anlaşılma sonucu benden uzaklaşan, kokusuna hasret kaldığım biricik güzelim yanı başımday dı. Her şeyi kafam da tartıp dün geceyi hatırlamaya çalıştım. Evet dün gece ateşlenmiştim, Zeynep'in yanıma gelip bütün gece beni iyileştirmek için çırpındığını hatırlıyorum. Zeynep'ten biraz uzaklaşıp ona taraf döndüm. Bir elimi başımın altına koyarken bir elimle de elimi yüzünde gezdirip saçlarını okşuyordum. Dün gece olanlar gözümün önüne geliyorda sonra ağzından hiç düşürmediği o iki kelimeyi bir kere daha söylediğini hatırladım. Ve galiba çok halsiz dim ama benim ona "seni seviyorum" dediğimi hatırlıyorum. Evet belki ilk defa söylemiştim daha önce hiç ağzımdan çıkmamıştı çünkü emin olmadan ona böyle bir umut vermek istememiştim. Şimdi ise herşey değişti artık emindim. Ben bu hırçın kızı seviyordum işte seviyordum. Sevmeseydim eğer onu görmediğim bu iki hafta içinde yaşayan bir ölü haline gelebilir miydim hiç? Zeynep'ten önce çok sayıda kızla ilişkim oldu ama hiç birine Zeynep le beraber hissettiğim şeyleri hissetmedim. Kızlar genelde benim için sadece zevk uğrunaydı. Onlar bana gelirdi bense kimisine gider kimisinde kaçardım. Ama Zeynep'leyken öyle değildi işte gözümü kapatıp açtığımda yanımda görmeyi istediğim tek kızdı o benim. Ben aşka inanan biri değildim aslında ama yıllar öncesinden kendime bir söz vermiştim. Eğer o varlığını inkar ettiğim aşk denilen o kavram bir gün beni de etkisi altına alırsa ona olan sevgimi söylemekten kaçınmam diye. Belki de bu yüzden onunla geçen o güzel zamanlarımda duygularımdan tam emin olmadığım için bende ona "seni seviyorum" demekten kaçındım.

O kadar güzeldi ki sanırsın ki şu an bir meleğin yüzünü okşuyordum. Bu güzel anımı bozan aklıma gelen o sinir bozucu gündü.

Flashback.

Sinirden kum torbasına yüklenmiştim. Ali den alamadığım o hıncımın acısını kum torbasından çıkartıyordum. Çok yorulmuştum. Başımdan aşağıya terler boşalırcasına akıyordu. Ama buna rağmen kum torbasını yumrukla Aktan vazgeçemiyordum. Ne kadar vurursam vurayım hala sinirim geçmiyordu. Telefonumun çalma sesiyle bir küfür savurup kum torbasına son bir yumruk attıktan sonra zır zır çalan telefonumu açmaya gittim. Zara'nın aradığını görünce açıncası önce açsam mı açmasam mı diye bir çelişki de kaldım. Sonuçta Zara durup dururken beni aramazdı. Muhakkak bir çıkarı vardı ararken. Şu an onunla uğraşacak değildim açıkcası telefonu kapattıktan sonra tam geri kum torbasına gidecek tim ki ikinci bir çalıştan sonra iyice sinirlenmiştim. Hızla telefonu alıp.

Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin