Ben Zeynep, 25 yaşındayım Annem Yonca ile mütavizi bir hayatımız varken günün birinde başka bir aile çıkıp bana gerçek ailem olduklarını söylediler. Hayatım o andan itibaren değişti.
Peki Ya yıllardır aşık olduğum adam Tolga onu sevdiğimi sanarken k...
Kır Çiçeklerim yeni bir bölümle daha karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Bir önceki bölümü erken attığım gibi bu bölüm için de sizi fazla beklettiğimi düşünmüyorum. Yazma hevesim oldukça bölümleri erkenden atmaya çalışacağım. Okuma ve Oy sayılarını arttırmaya gayret edelim lütfen. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hepinizi kocaman öpüyorum. 😘😘😘
Rabia Deniz KONUK.
~Kerem~
Gözüme ilişen güneşle istemsizce gözlerimi kırpıştırdım. Doğrulup saate baktığımda 12 ye geldiğini görünce bir hızla yataktan kalktım. Bugün kafenin ilk günüydü ben ilk günden işe geç kalmıştım. Tamam belki kafenin patronuydum. Ama patron da olsam çalışan elemanlarıma kötü örnek olmamalıydım öyle değil mi? Yoksa benden örnek alıp işi boşlayabilirlerdi. Geç kalınmasından hoşlanan patronlardan değildim.
Kısa bir duşun ardından kot bir Jean giyinip lacivert lakozumu giyinip erkeksi parfümü mü taktıktan sonra hızla aşağı indiğimde annem ve yengemin salonda kahvaltı yaptıklarını gördüm.
"Günaydın oğlum."
"Günaydın mı kalmış öğlen olmuş, neden uyandırmadınız beni?"
"Dün gece çok gelmiştiniz Zeynep'le yorgunsunuz dur diye dinlenin istedim."
"Zeynep uyuyor mu hala?"
"Yok o çok erken saatte kalkıp kafeye geçti."
Sahi o neden uyandırmamıştı ki beni? Kafenin ilk gününde kafeye birlikte geçeriz diye düşünmüştüm.
"Ben sana bir kahvaltı hazırlayayım hemen."
"Yok anne geç kaldım zaten orda bir şeyler atıştırırım."
Bunu anneme söyleyeceğim de annem beni aç aç dışarı gönderecek öyle mi? Mümkün değil. Hemen içine bolca malzeme koyup sandiviç ekmeği hazırlayıp elime tutuşturdu. Arabanın içinde yiye yiye kafeye gelebilmiştim.
Güneş gözlüğüyle kafeye giriş yaptığımda bir kaç genç kızın hayran dolu bakışlarımı üzerimde hissetmiştim. Burası aşıklar kafesi ama tek başına gelenler de oluyordu. İlla sevgiliyle gelinicek diye bir kural koymamıştık zaten. İçeriye şöyle bir göz attığım da gerçekten şahane bir eser yarattığımızı farkettim. Duvarlara asılı bir kaç çilek portresi ve aşkı simgeleyen ne varsa her tarafı kaplıyordu. Hatta rastgele seçip astığımız iki sevgilinin aşk dolu bakışları bile. Çalan melodiye kulağımı verdiğimde ise aşkı ifade eden şarkıların çaldığını farkettim. Masalarda ise kırmızı beyaz örtüler üstünde kıpkırmızı güller orda olan herkesi aşk denilen o güzel duyguyu birkez daha tatmayısağlayabilirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
