Kır Çiçeklerim uzun bir aradan sonra yeni bir bölümle daha karşınızdayım. Umarım çok beğenirsiniz. Okuma ve oy oranlarını arttırmaya gayret edelim lütfen. Oy kullanırken yorum yapmayı da ihmal etmeyelim. Hepinizi kocaman öpüyorum. 😘😘😘
RABİA DENİZ KONUK
~Zeynep~
Saat epey ey geç olmuştu. Duygu ve diğerlerinin bulunduğu odaya bir göz attığında çoktan uyuduklarını farkettim. Canım ya kızına sımsıkı sarılmış hiç bırakmayacak mış gibi sarmış sarmalamıştı. Özellikle uyurken bile yüzünde mutlu bir gülümseme olur ya bazı insanlarda. Gün içinde yaşadığı mutluluğun devamını bile uyurken asla kaybetmezdi. Yeterki uyku halindeyken o mutluluğunu yok edecek korkunç kabuslar bilinç altına işlemesin. Şimdiki yüz halinde ise gayet mutlu görünüyordu. Rahat bir uyku uyuduğu ise apaçık ortadaydı. Yıllar sonra doğup büyüdüğü evde, aynı odada, aynı yatakta uyumak ona farklı bir anlam yüklemiştir. Onun bu mutlu haline bende çok mutlu olmuştum ama birden yüzümün buruk bir hal almasına da ne yazıkki engel olamadım. Ben Zeynep Durandım. Duranların büyük kızıydım ama Duranların o evinde gözlerimi açmamıştım. Benim de doğduğum büyüdüğüm ev vardı. Yonca annem ölene kadar o evde onunla beraber mutlu mesut yaşıyorduk. Şimdi düşünüyorum da doğduğum büyüdüğüm eve ayak basmayalı ne kadar uzun bir süre geçmişti. Kendi yatağımda uyumayı bile özlemiştim. Evin içindeki eşyalar bile benim yokluğuma hala alışamamışlardır kesin. İstanbul'a döner dönmez en azından geçmişime sadık kalıp doğduğum evin özlemini gidermek için uzun bir süre sonra eski evimize bir adım atmaya karar verdim. Şimdilik üzüntümü bir kenara bırakmak zorundaydım. Ezgi ve Nisanın üstünün açık olduğunu farkedince hemen üstlerini örtüp yavaşça ikisini de öptükten sonra odama geçtim. Biraz sonra olacakları hala kafamda tartamıyordum. Neler olacağı konusunda en ufacık bir fikrim yoktu. Zaten en son yaşadığımız anı sizde biliyorsunuz. Kerem ve ben öpüşürken Bulut'un aniden odaya girip bizi o vaziyette görmesiyle öylece kalakaldık. Bizden bir açıklama beklediği ortadaydı. Ama dilimiz sanki kilitlenmiş ağzımızdan en küçük bir kelime bile çıkmasına müsade etmiyordu. Ben hala aynı pozisyondaydım ama Kerem biraz daha kendine gelince Bulut ile kendisini yalnız bırakmamı söylediğinde hiç itiraz bile etmeden odadan dışarı çıktım. Şimdi odanın önünde yaklaşık yarım saattir bekliyorum hayır ne konuştuklarını da merak ediyorum ama hem kapı kapalı hemde o o kadar kısık konuşuyor olmalıydı lar herhalde ki, dediklerinin hiçbirini duyamıyordum. İçeri girip girmemek arasında kalmıştım daha fazla bu eziyete dayanamayıp içeri girdiğimde gördüğüm görüntü beni şaşırtmaya birebirdi. Kerem ve Bulut az önceki sessiz hallerinden çıkmış gülerek konuşuyorlardı. Tamam bu görüntü çok hoşuma gitti ama böylesini tahmin etmemiştim.
"Girebilir miyim?"
"Gel güzelim. Gel."
Yavaş ve de şaşkın adımlarla Kerem'in yanına geçip oturduğumda Kerem bir elini omzuma atıp yaklaşarak başıma öpücük kondurdu. Şaşkınlığım üstüne şaşkınlık ekleniyordu. Ne söyleyeceğimi ne düşünmem gerektiğini bilemiyordum.
"Güzelim kafanda bir sürü soru işareti var farkındayım? Ne söyleyeceğini hatta ne düşünmen gerektiğini bile bilemiyorsun onun da farkındayım." Yuh! Ama ya, Kerem sanki düşüncelerimi okumuş gibi az önce içim geçenleri bir çırpıda söyleyi verdi.
"Yani biraz şaşırdım tabi, sizi böyle görmeyi beklemiyordum. Daha başka şekilde olacağını düşünmüştüm."
"Zeynep eğer karşımızda şu an senin kardeşin benim de kuzenim yıllarca abilik yaptığım çocuk Bulut değilde bir başkası olsaydı eğer o düşündüklerin her ne ise az çok tahmin edebiliyorum. Bütün bunları şu an yaşıyor olabilirdik. Göz hizamla bulutu hedef aldığımda gayet rahat sakin ve de güler yüzlüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)
RomanceBen Zeynep, 25 yaşındayım Annem Yonca ile mütavizi bir hayatımız varken günün birinde başka bir aile çıkıp bana gerçek ailem olduklarını söylediler. Hayatım o andan itibaren değişti. Peki Ya yıllardır aşık olduğum adam Tolga onu sevdiğimi sanarken k...