69-GÜL BAHÇESİ 🥀🌹

93 16 0
                                    

Kır çiçeklerim 🌼🌼🌼 Yine beş günlük aranın ardından yeni bir bölüm daha karşınızdayım. İçimde olan yazma isteğimden sizi fazla bekletmek istemeyip hemen yazıp bitirdim. Yine oldukça uzun bir bölüm sizi bekliyor benden söylemesi. Şimdilik sizi bu uzun bölümle baş başa bırakıyorum. Okuma ve oy oranlarını artırmaya gayret edelim lütfen. Oy verirken yorum yapmayı da ihmal etmeyelim olur mı canlarım. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle. Hepinizi kocaman öpüyorum. 😘😘😘

Rabia Deniz KONUK

~Kerem~

"Çekilsene kardeşim be, merak etme hızına bakılırsa senin de işin acele benimki kader acele olabilmesi mümkün değil."

Bir yandan kaza yapmayayım diye direksiyonu çevirirken diğer yandan da aceleden bütün trafik kurallarını hiçe sayıp bütün arabaları geride bıraktığım halde bir tek şu önündeki kırmızı Porschenin sahibi olan dangalakın önüne geçemiyordum. Ben ne kadar hız yaparsam yapayım arabayı kullanan dangalak onunla yarış yaptığımı falan zannediyor herhalde ki öne geçmeme müsade etmiyordu.

Yan taraftaki şeridin boşaldığını görünce frene yüklenip hemen yan şeride geçip az önceki dangalakla aynı hızda gitmeye başladım. Kafamı çevirip acaba bu arabanın sahibi olan dangalak kim diye başımı yan çevirip bir bakayım dedim ama ben az önce bu arabayı kullanan herife dangalak demiştim öyle değil mi? Herif olsaydı bu dediğimin arkasında dururdum ama ne bileyim bu kırmızı Porsche yi kullananın bir bayan olduğunu?

Genç ve güzel kadınlar yeri gelir zaten bu tür araba yarışlarına yarış tutkunu erkeklerden bile daha fazla ilgili olur zaten. Biraz sonra tıpkı benim yaptığım gibi başını çevirip beni gördüğün de ifadesinden anladığım kadarıyla beni yarışa davet ediyordu.

Kusura bakma güzel bayan, şu an canımdan çok sevdiğim kadının peşine düşmüş olmasaydım belki sana sadece bir tek turluk yarış için şans verebilirsim ama şansına küs artık. Hem zaten seninle yarışa girmeye kalksam Zeynep'in gazabına uğrayabilirdim. Tekrar kusura bakma ama ölmek için henüz çok gencim.

Zeynep demişken gerçekten de onun peşine düşmüştüm. Haber vermeden o Nazan denen kadının evine gittiği için zaten çok kızgınım ona. Oraya niye gittiğine de zaten anlam veremiyordum. Yoksa eline o kadar belge tutuşturduğum halde hala o kadının annesi yonca olduğuna mı inanıyordu. Eğer ki böyle bir düşüncesi varsa bu sefer kararlıydım. Yarın ilk işim Zeynep'i bir psikoloğa göstermek olacaktı.

Neyseki eve varana kadar hiç bir trafik polisiyle karşılaşmadım. Gece gece aksiyonun en büyüğünü yaşarken küçük te olsa başka bir aksiyon ile savaşacak gücü kendimde bulamıyorum.

Çok şükür Nazan hanımın evine varabilmiştim. Hava bütün gün günlük güneşlik olmasına rağmen arabadan iner inmez yağan yağmurla ağzımdan istemeden de olsa bir küfür çıkmıştı. Yani yanlış anlaşılmasın Burdaki küfür  başımdan aşağı beni ıslatırcasına yağmakta olan yağmur değil elbette. Bizzat kendi şanssızlığıma küfretmiştim.

Acaba Zeynep yine kadını üzecek şeyler mi söylemişti. Umarım çok geç kalmamışımdır. Koşa koşa evin kapısına kadar gelip kapının bir önce açılması için yumruklama ya başladım.

Kapı aniden açılınca hizmetçinin "Kerem bey durun!" Demesini bile duymazdan gelerek evin içine girdim. Salonda olabileceklerini düşünüp oraya ilerledim ama karşılaştığım insan Zeynep yerine genç bir kızdı. Tam emin değilim ama bu kadın Nazan hanımın kızı aynı zamanda Zeynep'e de kafede asılan kız olmalıydı.

Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin