Kır Çiçeklerim 10 gün aradan sonra yeni bir bölümle daha karşı karşıyayız umarım çok bekletmemişmdir sizi olabildiğince uzun bir bölüm yazdığımı düşünüyorum. Umarım beğenirsiniz. O güzel yorumlarınızı inşallah esirgemezsiniz. Okuma ve oy sayılarını arttırmaya gayret edelim lütfen. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hepinizi kocaman öpüyorum.
Rabia Deniz KONUK
~Kerem~
Zeynep'in son kurduğu cümleyle bir saniyelik aralıklarla Duygu'yla birbirimize baktık. Benim gibi o da şaşırmıştı anlaşılan. Buraya ortak olacağız derken neyi kastetmiş olabilirdi. Yani yaşadığımız yeri bırakıp gelip burada mı çalışıp yaşayacaktık. Kafam iyice karışmıştı. Bir an önce eski haline dönse rahat edebilecektim. Zaten yeteri kadar karışık dolambaçlı bir şekilde yaşıyorken daha fazla karışmasına müsade edemezdim.
"Zeynep dediklerini biraz daha açarak anlatsan daha iyi olmaz mı. Nasıl ortak olmak derken neyi söylemek istiyorsun?"
"Bunda anlaşılmayacak bir şey yok Kerem. Ortak olacağız demek adından da anlaşıldığı üzere ortak olacağız demek işte. Üçümüz el ele verip bu kafeyi daha da büyüteceğiz. Tabi eğer Duygu'da isterse?"
"İyi de nasıl olacak Zeynep? Sizinle çalışmayı tabiki çok isterim ama siz İstanbul'un bir ucunda ben bir ucunda her gün buraya gelmek sizin içinde zor olmayacak mı ben sizi zor durumda bırakmak istemiyorum."
"Duygu haklı Zeynep. Sonuçta buraya taşınacak halimiz yok değil mi? Bizim bir ailemiz var emin ol daha önce de buna benzer bir durumda onlarla karşı karşıya geldim kıyamet kopmak üzereydi. Neyse ki kopmadan söylediğim kelimeleri o gece hafızamda sildim." İkisi de bu lafımın üzerine küçük küçük kahkahalar atmaya başladılar. Zeynep'in gülmesi bizden daha kısa sürdü. Böyle bir teklifte bulunduğuna göre buna uygun yol da çizmiş olması gerekir.
"Biliyorum haklısınız. Öncelikle şunu söyliyim Kerem'in de dediği gibi bizim buraya taşınmamız mümkün değil. Yani aklımın ucundan bile geçmedi buraya taşınmak. Dediği gibi bizim bir ailemiz var üstelik biliyorsun ben onlara çok geç kavuştum. Daha tam alışamadım bile. Yani onlardan ayrılmamı beklemeyin lütfen." Derin bir nefes aldıktan sonra bakışlarını Duygu'ya çevirip uzanıp elini tutarak konuşmaya çalıştı.
"Ben düşündüm ki belki sen bizimle birlikte gelir bizimle yaşarsın." Duygu birşey anlamamış olacakki kaşlarını çattı.
"Anlamadım."
"Anlaşılmayacak bir şey Duygu'cum Eylül'ü de alıp bizimle birlikte gelin. orda yeni bir hayata başlayalım. Büyük bir kafe satın alalım. Kiralıkta değil. Bildiğin bizim hem iş yerimiz hem de evimiz olsun. İsmi de aynı şimdiki gibi ÇİLEK MEVSİMİ olsun. Yine sloganı aşıklar kafesi olmalı bence. Seni bir işin ucundan tutarsın. Ben bir işin ucundan tutarım Kerem bir işin ucundan Eylül'ün bile yaşı küçük olmasına rağmen kafeye katkı sağlayacağından eminim düşünsenize her birimiz bir işin ucundan tutarsak bunu başarabiliriz bu kafeyi geliştirebiliriz."
"Daha büyük bir dükkanı satın almaktan bahsediyorsun Zeynep. Yani maddiyatın neredeyse tamamı sizin cebinizden çıkacak. Ben sabahtan beri size ne diyorum. En yakınım bile olsa kimseye borçlanmak istemiyorum ben."
"Bir daha sakın ağzından çıkmasın o kelime hiç birimize borçlu falan olmayacaksın. Bu teklifi sadece senin için yapmıyorum ben Kerem ve benim geleceğimiz için de büyük bir fırsat bu ömür boyu ailemizin sırtından ekmek yemek istemiyorum eskiden yani bu zengin hayatıma geçmeden önce kendim kazanır kendim harcardım. Şimdi de aynen öyle olsun istiyorum ve bu konuda Kerem'in de benimle aynı fikirde olduğuna hem fikirim öyle değil mi Kerem?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)
RomanceBen Zeynep, 25 yaşındayım Annem Yonca ile mütavizi bir hayatımız varken günün birinde başka bir aile çıkıp bana gerçek ailem olduklarını söylediler. Hayatım o andan itibaren değişti. Peki Ya yıllardır aşık olduğum adam Tolga onu sevdiğimi sanarken k...