Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)

52-NİKAH ŞAHİDİ

Kır Çiçeklerim 🌼🌼🌼 yine bir haftalık aradan sonra yeni bir bölümle daha karşınızdayım. Yine upuzun bir bölüm sizleri bekliyor. Beğeneceğinizi ümit ediyorum. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Okuma ve oy sayılarını arttırmaya gayret edelim lütfen. Okurken yorum yapmayı da ihmal etmeyelim olur mu? Bir sonraki bölümde görüşmek üzere dilerim. Hepiniz kocaman öpüyorum. 😘😘😘

RABİA DENİZ KONUK

~Zeynep~

Şu an öyle karmaşık bir durum yaşıyordum ki ne söylemeyi bırak ne düşünmem gerektiğini bile bilemiyordum. Elimden gelen tek şey dakikalardır karşımda dut yemiş bülbül gibi duran İpek, ve de aynı zamanda benimde ondan bir farkım olmaksızın ipekin karşısında gözlerinin içine bakacak kadar bile cesaretim yoktu. Cesaret demeyelim de derman mı yoksa başka birşey mi şu an adını dahi koyamıyordum. İki kolumun parmaklarını birbirine dolamış birbirleri ile oynamalarına izin veriyordum. İpekle desen nereden baksan altı aydır yüzünü görmeyi bırak en küçük bir haber bile anlamamıştım. Yurt dışına gittiğinde sosyal medya hesabını dondurmuştu. Ali'yi desen onu bildim bileli sosyal medya ile işi olmazdı. Sonra zaten aklımdan uçup gitmiş şu kafe içerisindeki hal ve hareketleri tuhaf müşteriler ile ilgilenmek ten hiç birşeye fırsat bulamamıştım ki, belki anımsamadığım o kategorinin içerisinde çocukluğumdan beri arkadaşım olarak gördüğüm ipeğin bile bulunmasının sonucunda beni nankör olarak bile görebilirsiniz ama Kerem'le az daha ayrılmamıza sebep olduğu için İpek'e halan daha o kadar kızgınım ki onunla bu yaşımıza kadar geçen arkadaşlık sevgim bile ona olan kızgınlığımı ve de kırgınlığımı yok edemedi.

"E Zeynep daha da nasılsın?"

Ben iki kelime etmeye cesaret bulamadım ama İpekin cesareti biraz daha üstün geldiği için benden önce davrandı. Bu değişen birşey değildi. Çocukluğumuz dan beri bir rekabet haline girdiğimizde çoğunlukla hep benden önce harekete geçerdi.

"İ-iyi nasıl olayım, senin de gördüğün gibi çalışıyorum."

"Buna pek çalışmak denmez ki?"

Bu da ne demek di şimdi? Zaten görür görmez ipekte bazı değişiklikler sezmiştim. Fiziğinden başlayıp kılık kıyafetleri de ipek ezelden beri böyle şık giyinirdi doğru ama görmeyeli iyice açılıp saçılmış. Hemde marka olanlardan. Tabiki değişen tek şey üzerindeki marka kıyafetler değildi, hal ve hareketleri de işe önce şu üstü kapalı konuştuğu cümlenin anlamını bulmaya başlamam gerek.

"Anlayamadım?"

"Yani demek istiyorum ki, Türkiye'nin en meşhur, ilginç, sıradışı, bütün herkesin görüpte hayran kalacağı kafeler zincirinin sahiplerinden birisin. Bu kadar elemanın arasında kalkıp müşterilerle ilgilenmen açıkçası biraz tuhaf geldi. Yani tamam daha önceki hayatında bir çok müşteri gelip geçti ama o zamanlar sadece çalışan basit bir elemandın şimdi ise sahibisin."

İpekin bu söylediği şey tıpkı havasından gerin gerin gerinen tiki concon kızların karşısındaki insanları ezmek için kurduğu cümlelere benziyordu. Hemen hemen 6 aydır görüşmüyorduk kendisiyle ama bu 6 aylık zaman dilimi bile ipekte bir çok değişim meydana getirmiş bu gerçekten çok belli idi. Yalnız ben en iyi sen tanırsın ipekcim doğru benimle rekabet edince benden hep önce harekete geçersin ama en arkadan bile  hızla gelip seni geçerim.