Kır Çiçeklerim 🌼🌼🌼 yeni bir bölümle daha karşınızdayım çok şükür. Aslında bu bölümü çok erken atacaktım ama çok fena hasta oldum. Kılımı kıpırdatacak halim bile yoktu. Lütfen anlayışla karşılayın. Zaten upuzun bir bölüm var yine. Okurken hayal kurmayı da ihmal etmeyin lütfen. Okuma ve oy oranlarını arttırmaya gayret edelim lütfen. Okurken yorum yapmayı da ihmal etmeyelim olur mu? Kimse yorum yapmıyor ben gerçekten çok üzülüyorum. Çok emek harcıyorum çünkü yazarken. Beni anlayacağınız ümit ediyorum. Şimdilik bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle. Hepiniz Kocaman Öpüyorum 😘😘😘
RABİA DENİZ KONUK
~Zeynep~
Elim yine her gün olduğu gibi yavaş yavaş kapı koluna doğru uzanıyordu. Günlerdir her seferinde çok kez elim o kola gitse de çevirmeye bir türlü cesaret edememiştim. Şimdi de cesaretimin çok fazla olduğunu söyleyebilmem mümkün değil ama kendini olabildiğince zorlamam gerekiyor.
Yavaş yavaş kolu indirip aynı şekilde yavaş yavaş Aralık olan kapının açılmasına izin verdim. İçerdeki görüntü asıl görmem gereken kişiyi ve de onun yürek acınası ifadesini görünce içimden kendime karşı saydırmadığım hakaret kalmadı. Daha bir kaç gün öncesine kadar bize bu yaşattığından dolayı bütün suçun kendisinde olduğuna inanırken şimdi ise bütün bu yaptıklarının cezasını kendi başına çekerken aslında onun böyle olmasında benim de payımın olduğunu biliyordum.
Deminden beri karşısındayım ama gözleri sanki başka bir boyutta aslında görmek istediği şeyi görüyor gibi bir hali vardı. Neyseki normal boyuta geri dönmek içinde çok fazla beklemedi. Gözleri gözlerimi farkedince az önce düşüncenin hakim olduğu ve de başka boyutlarda olan gözleri şimdi sadece öfkeye bürünmüştü.
Bir hızla yataktan doğrulup "çıkar mısın dışarı lütfen?" Parmağı ile de kapıyı işaret etmeyi de unutmadı tabiki. Haline ne kadar üzülsem de az önce duyduğum dan dolayı gülmemek elde değil di. Küçük küçük kahkahalar atarak biraz daha yanına yaklaşıp yatağını kenarına oturdum.
"Neden gülüyorsun?"
"Sen az önce bana dışarı çıkar mısın dedin değil mi? Yanlış duymadım?"
"Evet de ne bu söylediğim de bu kadar gülünecek ne var hala anlamadım?"
"Anlamaman gayet normal çünkü benimde kişiliğimde tıpkı senin ki gibi bazı değişiklikler meydana gelse idi son söylediğim cümleyi bende sorgular olmazdım."
"Ne saçmalıyor sun sen ya?"
"Saçmaladığım falan yok Zara, sen diyordum değiştin diyorum hemde öyle böyle değil eskiden tanıdığım o hırçın kız nerde şimdi yüzüne baktığımda işte bu kız benim kardeşim dediğim de çekinmediğim kız nerde? Sen az önce bana çık demedin çıkar mısın dedin rica ettin seni ilk tanıdığım zamanlar ağzından asla çıkmaz dediğim kelimeler şimdi bir bir dökülüyor. Ve inan bana ben senin bu halini daha bir sevdim."
Öylece bir süre yüzüme baktı. Söylediklerimin doğru olduğunu gayet iyi bildiğine eminim. Daha sonra derin bir nefes alıp kollarını göğsünde birleştirdi başını başka yöne çevirip yüzüme bakmamayı denedi. O sırada sol yanağındaki hafif kızarıklık dikkatimi çekti. İlk başta neden olabileceğini anlamasamda daha sonra kendi yarattığım eserin aslında utanılacak asla bana yakışmayacak bir şey olduğunu anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)
RomanceBen Zeynep, 25 yaşındayım Annem Yonca ile mütavizi bir hayatımız varken günün birinde başka bir aile çıkıp bana gerçek ailem olduklarını söylediler. Hayatım o andan itibaren değişti. Peki Ya yıllardır aşık olduğum adam Tolga onu sevdiğimi sanarken k...