Kır Çiçeklerim biliyorum bana çok kızgınsınız, yani tam bir aydır bölüm atmıyordum, doğru bayram telaşı, başka işler derken hep aksadı kusura bakmayın. Ama biliyor musunuz beklediğinize değecek uzunlukta bir bölüm var karşısınızda bu bölüm şu ana kadar ki en uzun bölüm diyebilirim size. 7100 kelimeden fazla inanabiliyor musunuz. Oku oku bitmeyecek inanın. Şimdilik sizi bu bölümle baş başa bırakıyorum. Okuma ve oy oranlarını arttırmaya gayret edelim olur mu? Oy verirken yorum yapmayı da ihmal etmeyelim lütfen. Bir sonraki bölüm de görüşmek üzeri dileğiyle. Hepinizi kocaman öpüyorum. 😘😘😘
Rabia Deniz KONUK
~Zeynep~
Kerem bu işe karışmamam gerektiğini, bu işin erkek meselesi kız kıs mı karışmaz gibi maço ağızlı gibi boş laflarla evde kalmam için baskı yapsa da, böyle durumlar da o maço ise ondan çok daha fazla maço olmaya niyetliydim. Niyeti apaçık ortada, tolganın yanına gidip kavga etmeden Zarayı alıp geleceğini söylese de ona inanacak kadar gerizekalı değilim. Bas bayağı kavga edecek Tolga ile belli. Buna müsade edemezdim. Tolga ve Kerem'i de düşünüyordum tabi ama bu kavga da en çok kardeşim Zara'nın canının yanacağını tahmin edebiliyordum. O bizden küçük böyle kavgalı gürültülü şeylerin onun ruh sağlığını bozmasını istemiyordum.
Evden çıkmadan önce babam ve amcam da gelmek istediler ama Kerem kendi ısrarlı çabaları ile onları yerlerinde durmaları konusunda ikna edebilmişti. Tabi ben dışında az öncede dediğim gibi o ikna kabiliyetini benim de üzerim de denemeye kalktı ama ben kolay kolay teslim olmadım tabi.
Burdaki ilk baş görevim tolganın evini bilmediği için ona yolda kereme navigasyonluk yapmaktı. Gideceğimiz yolu tek tek sokak sokak ben tarif ederken keremde gözünü yoldan ayırmıyordu.
"Daha çok var mı Zeynep?"
"Şu sokaktan hemen sağa dön..."
Tolganın evine nihayet varabildik kapıyı defalarca çalmamıza rağmen açan olmamıştı. Zaten içerinin ışıkları da yanmıyordu.
"Geç kaldık işte Zeynep bizim geliceğimizi anlayıp hemen tası tarağı toplayıp ortadan kaybolmuşlar."
"Keremciğim bir sakin ol lütfen."
Kerem de ben de böyle kapıyı yumruklayıp Tolga ve Zara'nın adını bağırırken bütün mahalleyi başımıza toplamayı akıl etmemiştik ne yazıkki.
Akşamleyin bilmem nereden gelen eski komşularımız dan bir kaçı beni görünce "a Zeynep kızım boşuna kapıya vurma. Tolga ve annesi artık burda yapamıyorlar."
"Yaşamıyorlar da ne demek, nereye gittiler peki?"
"Bir kaç gün önce ana oğul taşındılar burdan. Tolganın ölen babasından oğluna büyük bir miras mı ne kalmış galiba ellerine para geçince kaçıp kurtuldular bu mahalleden."
Komşuları şaşkın bir vaziyette dinlerken bazısı kem gözlerini üzerimdeki pahalı kıyafetlerde gezdiriyorlardı. Bazısı ise özellikle bekar grubunda olan o sümüklü yellozlar yanımdaki şu yakışıklı ya alacak gözle bakıp süzüyorlardı. Ama bende sevgilimi onlara verecek göz var mı? Yok tabiki. Kimisi de ikimizi böyle görünce kulaktan kulağa fısıldayıp duruyorlardı.
"Hadi ablacım hadi film çevirmiyoruz burda, hadi iyi akşamlar herkes evine." Kereme bak sen hele dışardan geldi ama buranın insanını kendi mahallesinden kovuyor. Özellikle demin gülen yüzlerin gülmesi Kerem sayesinde yarım kalınca onların o gülen yüzünü kısa bir süreliğine de olsa ben devir aldım. Bütün mahalle yavaş yavaş uzar ken kerem le Tolga ile Zara yı nasıl bulacağımıza dair fikir alış verişinde bulunduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)
RomanceBen Zeynep, 25 yaşındayım Annem Yonca ile mütavizi bir hayatımız varken günün birinde başka bir aile çıkıp bana gerçek ailem olduklarını söylediler. Hayatım o andan itibaren değişti. Peki Ya yıllardır aşık olduğum adam Tolga onu sevdiğimi sanarken k...