Kır Çiçeklerim merhaba yeni bir bölümle daha karşı karşıyayız. Yine çok beklettim farkındayım ama umarım beklettiğime değen bir bölüm olmuştur. Okuma ve Oy sayılarını arttırmaya gayret edelim lütfen hepinizi kocaman öpüyorum.😘😘😘RABİA DENİZ KONUK
~Zeynep~
Sevgili Günlük bugün Kerem'i görmeden geçirdiğim 12. Gün. Biliyorum yaza yaza senide bayağı bir yordum. Bütün dertlerimi sanki zorundaymışsın gibi anlatmaya devam ettim, ama beni de anlayacağını ümit ediyorum. İçimdeki sıkıntıları ancak birşey leri yazıp çizerek az da olsa dindirebiliyorum. İçimde öyle bir sıkıntı var ki sanarsın ki bir volkan var içimde kendimi tamamen bıraktığım an patlayacak mış gibi. Aslında keşke patlasa da beni de bu sıkıntı dan kurtarabilse. Kerem'le olduğum zamanları ne kadar inkar etsem de o zamanları yeniden yaşamak için neler vermezdim. 2 haftadır onsuz geçirdiğim zamanlarda neler yaşadıklarımı bir ben, bir sen, bir de Allah'tan başka bilen hiç kimse yok. Ara ara rüyalarımda gördüğüm anlar bile oldu en azından rüyalarımın bana merhameti olmalı ki; onu her gördüğümde kötüye dair en ufacıcık birşey olmadı. Hatta dün gece ki rüyamı sana anlatmadım değil mi? Aynen şöyle oldu. Önce kendimi bir çimenlerin üzerinde oturmuş vaziyette buldum. Üzerimde çiçekli bir elbise. Havanın ferahlığı, kuşların cıvıltıları, yemyeşil çimen kokusu beni benden almaya yetmişti Vallaha! Biraz geriye yaslanıp güneşin yüzümü parlatmasına izin veriyordum ki; yüzümün üzerindeki o yumuşacık eli hissetmemek başımı o güzel elin sahibine çevirdiğim an beni benden alan yeşil gözlerle karşılaştım. Yüzümdeki elini tutup önce okşayıp sonra öpücükler kondurmuştum. Yaklaşıp alnıma derin bir öpücük kondurduktan sonra çimenlerin üzerinde daha önce görmeyipte birden bire nasıl ortaya çıktığını anlayamadığım piknik sepeti belirdi. O an anlamıştım herkesten uzak sadece ikimizin olduğu bir yerde piknik yapmakta olduğumuzu. Sepetten çıkardığı kurabiyeleri ağzıma verirken bende aynı şekilde onun ağzına veriyordum. Ve bir anda nasıl olduğunu anlamadım ama bana beni sevdiğini söyledi. O an o kadar tuhaf oldum ki gerçekte de onunla sevgiliyken ben defalarca yüzüne söylememe rağmen bir kere olsun bana "Seni seviyorum" dememesine rağmen rüyam da o an öyle değildi. Söylemeye üşendiği kelimeyi hiç durmadan yüzüme söylüyordu. Tam ona bende diyecektim ki bir anda kendimi uyanmış vaziyette buldum. Daha doğrusu annemin sabah sabah o dama gelip beni uyandırmasıyla o harikulade rüyam son buldu. Oysa o an hiç uyanmamak için neler vermezdim. Gerçekte bizim kaderimiz de kavuşmak lügatı geçerli olmadığı için sadece rüyalarda kavuşmamıza hiç bir engel yoktu.
Günlüğüme durmadan içimden ne geçerse yazmaya devam ederken kapının tıklanma sesiyle hemen günlüğümü kapatıp çekmeceye koydum. Yazarken kendimi tutamayıp akıttıpım göz yaşlarımı da hızlıca sildikten sonra ancak cevap verebildim.
"Zeynep hanım kahvaltı hazırda;"
"Tamam Esra'cığım çıkabilirsin,, geliyorum hemen."
Hemen üzerimdeki pijama takımından kurtulup rahat edebileceğim şeyler giyindim. Çok hafif bir makyaj da yaptıktan sonra aşağıdakileri daha fazla bekletmemek adına hemen aşağıya indim. Zaten iki haftadır Kerem'le birlikte onlarında yüzünü gördüğüm yoktu. Her seferinde kaçarcasına odama kaçtım. Sorduklarında ise türlü türlü bahaneler üretip görüşmeyi reddediyordum.
En sonunda aşağı indiğimde masada gördüğüm kişiyle ayaklarım beni ileriye taşıyamadı. Şu iki haftadır yüzüne hasret kaldığım sima ya koşup boynuna sarılmak için neler vermezdim. Bir yanım ne kadar sevgi dolu aşık olsa da bir yanımda bir o kadar kırgındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)
RomansaBen Zeynep, 25 yaşındayım Annem Yonca ile mütavizi bir hayatımız varken günün birinde başka bir aile çıkıp bana gerçek ailem olduklarını söylediler. Hayatım o andan itibaren değişti. Peki Ya yıllardır aşık olduğum adam Tolga onu sevdiğimi sanarken k...