Kır çiçeklerim 🌼🌼🌼 70. Bölümün şerefine hepinize selamlarımı gönderiyorum. Bunca zamanın ardından nihayet bu kadar uzun bir yol kat edebildim. Tabi bu yolda siz okuyucularımın desteğini asla unutamam. Yine beş günlük aranın ardından yeni bir bölüm daha karşınızdayım. İçimde olan yazma isteğimden sizi fazla bekletmek istemeyip hemen yazıp bitirdim. Yine oldukça uzun bir bölüm sizi bekliyor benden söylemesi. Şimdilik sizi bu uzun bölümle baş başa bırakıyorum. Okuma ve oy oranlarını artırmaya gayret edelim lütfen. Oy verirken yorum yapmayı da ihmal etmeyelim olur mı canlarım. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle. Hepinizi kocaman öpüyorum. 😘😘😘
Rabia Deniz KONUK
~Zeynep~
Biraz önce olanlar gerçek miydi? O mahir denen pislik adam benim kardeşim gibi gördüğüm kıza tecavüz mü etmeye çalışmıştı? Peki ben ne yaptım? Hiç düşünmeden vazoyu kaptığım gibi o pisliğin başında parçalamıştım. Ne yani ben şimdi birini mi öldürdüm? Katil mi oldum?
"Onu öldürdüm onu öldürdüm, katilim ben!" Bu kahpeliği kendime yakıştırmaktan kaçınsam da inkar etmek bana birşey kazandırmayacaktı. Aksine bu yaptığım şey içeriği kötülük olarak nitelendirilse de ben Zeynep geçmişten beri yaptığım ve yapacağım şeylerin hep arkasında durmuştum. Asla inkar etmemiştim.
Gözlerimdeki yaşları sonuna kadar boşalttığım için akacak bir damla bile gözümde yaş kalmamıştı. Gözlerim de sanki işlevini yitirmek üzereydi. Her an her yer kararacak tarzı bir durumla karşılaşmak üzereydim. Keşke öyle olsa da kararsa bütün herşey aslında kötü bir rüya olsa ve de biraz sonra gözlerimi açtığımda odam da sevdiğim adamın kolların da mışıl mışıl uyurken bulsam kendimi. Bu korkunç rüyadan ne rüyası kabustan bir an önce kurtulsam keşke!
Hava çok fazla sıcak olmasına rağmen duygunun üzerime örttüğü şal soğuk günlerin habercisiydi sanki. Üşümek için kışı beklememe gerek kalmadı, içimdeki korku ve üzüntü bir soğuk rüzgar gibi tir tir titrememe neden oluyordu.
Bir den içinde bulunduğum odanın kapısı açıldı, ve duygu elindeki bir bardak suyu içmem için bana uzattı ama o bardağı tutacak gücüm bile yoktu ki, bu korku bütün gücümü yavaş yavaş emiyordu.
"Hadi Zeynep iç şunu da sakinleş!"
Ellerimdeki titreme ile bardağı zar zor kavradım. Suyu içerken bile boğazındaki düğüm suyun kolayca mideme inmesine izin vermiyordu.
Bardağı tekrar ona uzattığım da alıp bulabildiği ilk boş alana koydu. Boş ta kalan ellerinin ikisi ile de eğilip yüzümü kavradı.
"Daha iyi misin bitanem?"
Şaka gibi ya! İyi olup olmadığımı soruyordu, böyle bir durumda nasıl iyi olabilirdim ki? Tamam benim kadar o da çok üzgün ama üzgün olmamız benim biraz önce o adamın kafasında vazo kırmamın gerçeğini değiştirmiyordu.
"Nasıl iyi olabilirim duygu? Az önce sende kendi gözlerinle gördün? Ben savunmasız bir adamı öldürdüm, katil oldum." Özellikle katil kelimesinin üstüne basarak söylediğimde biraz önce akacak tek bir damla bile kalmadığını söylediğim göz yaşlarım yavaşça kendini yeniledi.
Duygu da ağlıyordu üstelik. Yaklaşarak önce alnıma sonra yanaklarıma öpücükler kondurarak başımı göğsüne sertçe bastırdı. Ben Zeynep DURAN hayatı boyunca içindeki merhametten bir karıncayı incitmekten bile kaçınan kadın, şimdi bir insanın ölümüne sebep olmuştu, üstelik bunu bizzat kendi elleri ile yaparak ölümünü gerçekleştirmişti. Bunu bir saniye olsun düşünmekten kendimi alı koyamıyor olmam hıçkırarak ağlamama sebep oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)
RomanceBen Zeynep, 25 yaşındayım Annem Yonca ile mütavizi bir hayatımız varken günün birinde başka bir aile çıkıp bana gerçek ailem olduklarını söylediler. Hayatım o andan itibaren değişti. Peki Ya yıllardır aşık olduğum adam Tolga onu sevdiğimi sanarken k...