Kır Çiçeklerim 🌼🌼 6 günlük aradan sonra yeni bir bölümle daha karşınızdayım. Bu hikayeye başlayalı 2.5 sene civarı oldu, çok severek yazdım, ama her hikayenin bir sonu olduğu gibi bu hikaye de de artık sona yaklaşıyoruz. Finale sayılı bölümler kaldı. Ama beni bu yolda hikayemi yazmamda yanımda olan siz değerli KIR ÇİÇEKLERİME 🌼🌼 ne kadar teşekkür etsem az. Eminim bir sonraki hikayelerim de de beni yalnız bırakmacağınıza şüphem yok.Sözü çok fazla uzatmayacağım. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Okuma ve oy oranlarını arttırmaya gayret edelim lütfen, olurken yorum yapmayı da ihmal etmeyelim olur mu? Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle. Şimdilik hoşçakalın. Hepinizi kocaman öpüyorum 😘😘
Rabia Deniz KONUK
3 AY SONRA
~Zeynep~
Zaten heyecandan elim ayağım birbirine girmişti, bir de şu nikah memuru imza öncesi yapmak zorunda olduğu konuşmayı uzattıkça uzattı. Nihayet konuşmanın sonlarına doğru geldiğini anladık.
"Evlenmeniz de kanunların önünde hiçbir sakıncası yoktur. Bir de şahitlerimizin ve konuklarımızın huzurunda evlenmek isteyip istemediğinizi sözlü olarak sormak istiyorum." Dedikten sonra elinde tuttuğu mikrofonu kendi dudaklarından çekerek ilk önce benim dudaklarıma doğru uzattı. "Siz sayın Zeynep Duran, iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan kendi isteğiniz ile sayın Kerem Duranı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
Heyecanım o kadar arttı ki nerdeyse altıma etmek üzereyim, cevap vermeden önce titreye titreye kereme doğru baktığım da anlamsız gözlerle bakıyordu. Kulağına doğru eğilerek "Nikah memurunun sorusunu duydun? Kararsız kaldım sevgilim. Sence ne cevap vermeliyim?"
Sorduğum sorunun ne kadar mantıksız olduğunun farkındayım tabi ama en heyecanlı anında keremi deli etmek te çok hoşuma gidiyor ne yapayım.
"Kararsız kalmak ne demek Zeynep, tabiki evet diyeceksin." Derken sesinde oluşan ufak tefek sinirden de hediye etmeyi ihmal etmedi.
"Hadi ya, hayır desem olmaz mı?"
"Zeynep ciddi misin? Şaka mı yapıyorsun, bak şaka ise gerçekten hiç komik değil."
"Ha evet ha hayır ne farkeder, önemli olan bu önemli soruya bir cevap vermem değil mi?"
Keremi sinir edeceğim diye, sessizce yaptığımız tartışmayı o kadar uzattık ki, nikah memurunun aynı soruyu bir kez daha sormasıyla ancak geçen zamanı farkedebildik.
"Tekrar soruyorum, siz Zeynep Duran iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan kendi isteğiniz ile sayın Kerem Duranı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
Benim bu keremi deli etme çabalarımı biraz daha devam ettirirsem eğer zavallı sevgilim deli değil zır deli bile olabilirdi. Etraftaki insanların aralarında geçen fısıldamalara inat hemde hala cevap vermemiştim.
Kerem telaş içinde "Zeynep herkes bize bakıyor, lütfen artık evet der misin?"
Her olayın bir sonu olduğu gibi benim çıkardığım bu küçük ayrıca komik olayın da daha fazla uzamadan sonunu getirdim. Nikah memurunun uzattığı mikrofona eğilerek çıkabilecek en yüksek sesimle "eveeeeeet." Diyerek haykırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)
RomanceBen Zeynep, 25 yaşındayım Annem Yonca ile mütavizi bir hayatımız varken günün birinde başka bir aile çıkıp bana gerçek ailem olduklarını söylediler. Hayatım o andan itibaren değişti. Peki Ya yıllardır aşık olduğum adam Tolga onu sevdiğimi sanarken k...