Kır çiçeklerim 🌼🌼 yeni bir bölümle daha karşınızdayım sonunda. Bu sefer biraz daha uzun sürdü farkındayım. Çalıştığım için bölümler eskiye göre biraz daha geç gelebilir, ama elimden geldiğince erkenden yazıp atmaya çalışacağım. Daha öncede bahsettiğim gibi, finale 5, 6 bölüm birşey kaldı, bence olabildiğince acele etmeye çalışıyorum. Finalden sonra inşallah bir sonraki Zeyker hikâyelerinde görüşeceğiz. Şimdilik bu bölümle sizi baş başa bırakıyorum. Okuma ve oy oranlarını arttırmaya gayret edelim lütfen, okurken oy kullanmayı da ihmal etmeyelim olur mu? İyi ve bol okumalar dilerim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hepinizi kocaman öpüyorum. 😘😘
Rabia Deniz KONUK
~Zeynep~
Yeterince kabardığından emin olunca fırından keki çıkardım. Duygu da pastanın kremasını soğuması soğuması için dolaba koydu, kek şu an çok sıcak olduğu için kremayı hemen üzerine sürmek iyi olmazdı.
Doğum günü olan bay kim bilmiyorum ama içimde ona karşı tuhaf rahatsızlıklar vardı, şimdi ne alaka belki diyeceksiniz alt tarafı doğum gününde kafenin sahiplerini de görmek istemiş, ne var ki bunda, çok misafirperver olduğu burdan anlaşılıyor diyeceksiniz ama işin garibi şu ki, doğum günü olan kendisi pastasını dilediğine göre hazırlayıp süsleyeceğiz tamam, duygu da aynen böyle sormuş o bayana bayan ne demiş inanırsınız benim için farketmez, pastamı sizin zevkinize bırakıyorum, gerçekten çok garip bir kadın.
Pastanın sosu yeteri kadar soğuyunca dolaptan alıp masanın üzerine koydum. Duygu da bu arada kek kesme teli ile keki 3 parçaya ayırmaya çalışıyordu.
"Duygucum onu ben hallederim sen en iyisi meyveleri küçük küçük parçalara ayır."
Duygu elindeki kek kesme telini bir yere bırakarak buz dolabını açıp içinden bir büyük kase çıkardı. Az önce kremayı dolaptan alırken bu kaseyi fark etmemiştim. Duygu gülerek kaseyi bana doğru uzattığında içinde çilek, muz, kivi, daha başka bir kaç meyvenin küçük küçük parçalara ayrılmış bir şekilde kasede olduğunu gördüm.
"Hangi ara da hallettin bu işi duygu ya?"
"Sabah siz gelmeden önce, kadın doğum günü pastasını size bırakıyorum deyince bende meyveli yapalım diye düşündüm."
Duygu kaseyi tezgaha bırakırken bende arkamı ona dönerek kollarımı tezgaha dayadım.
Duygu kremayı kekin üzerine sürmek için çekmeceyi açıp spatulayı çıkardı, kremadan biraz almaya yeltenirken benim bu durgun halimi görünce şaşırarak spatulayı tezgaha geri bıraktı.
"Zeynep sen iyi misin?"
"İyiyim, niye sordun?"
"Birden bire böyle durgunlaştın da, canını sıkan birşey varsa anlatabilirsin?"
Ellerimi tezgahtan çekerek yerimde dik durmaya başladım, duygu karşımda bu tuhaf hareketlerime anlam vermeye çalışıyor, şimdi ortada hiçbir şey yok, içindeki sıkıntıyı ona anlatıp ta onunda içine kurt düşürmek istemiyorum ama bana öyle bir bakışlar atıyordu ki, derdimin ne olduğunu söylemeden peşimi bırakmaz ben arkadaşımı tanımaz mıyım?
"Zeynep hadi anlatsana ne oldu?"
"Duygu ya sen bu kadını tanıyor musun?"
"Hangi kadını?"
"Hangi kadını olacak canım, bu akşam doğum gününü kutlamak için buraya gelen kadından bahsediyorum. Daha önce hiç gördün mü?"
"Yo hayır görmedim, ilk kez bu sabah kafeye geldi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Mevsimi🍓🍓🍓 (Kitap Oluyor)
RomanceBen Zeynep, 25 yaşındayım Annem Yonca ile mütavizi bir hayatımız varken günün birinde başka bir aile çıkıp bana gerçek ailem olduklarını söylediler. Hayatım o andan itibaren değişti. Peki Ya yıllardır aşık olduğum adam Tolga onu sevdiğimi sanarken k...