Seokjin banyodan çıktı ve üzerinde sadece iç çamaşırıyla durduğunu hatırlayarak odanın içinde kıyafetlerini aramaya koyuldu. En son hatırladığı kadarıyla yerde duruyorlardı ve dün gece bir ara o duş almaya giderken Namjoon kıyafetleri toplamıştı. Fakat nereye koyduğuna dair Seokjin'in herhangi bir fikri yoktu.
Namjoon birkaç dakika sonra odaya geri döndüğünde ise Seokjin'i yatağın ucunda düşünceli bir şekilde otururken bulmuştu.
"Yemeklerimiz geldi." dedi Namjoon gülümseyerek Seokjin'e doğru yaklaşırken. Hemen sonrasında da ilerideki gardıroba doğru yürümüş ve kısa bir süre karıştırdıktan sonra elinde tuttuğu beyaz tişörtle birlikte geri dönmüştü. Seokjin henüz ağzını bile açamadan önce tişörtü onun başından nazikçe geçirdi ve arkasından onun kollarını da geçirmesine yardımcı oldu. "Eşyalarını kirli sepetine attım."
Seokjin gülümsemiş ve ardından Namjoon bu kez de gardırobun diğer tarafına yönelirken ayağa kalkarak komodinin üzerindeki telefonunu almak için hareket etmişti. Tam bu sırada Namjoon ise eşofman altlarından birini çıkardı ve tekrardan sevgilisine doğru döndü.
Seokjin tam karşı tarafta dikilmiş elindeki telefona bakıyordu. Üzerinde Namjoon'un oldukça büyük beden olan tişörtü vardı ve tişört neredeyse dizlerinin bir karış üzerine kadar geliyordu. Ayakları tamamen çıplaktı. Namjoon bir an için kendine engel olamayarak onu baştan aşağı süzmüştü. Düşüncelerinin gittiği yönü engellemek istercesine başını iki yana hızlı hızlı salladı ve Seokjin'in ona doğru dönmesini beklemeye koyuldu.
"Yoongi defalarca aramış." dedi Seokjin kaşlarını çatarak ekrana bakarken. "Taehyung da.. Bir şey mi oldu acaba?"
"İstersen ara sevgilim." dedi Namjoon kendi fikrini öne sürerek. "Belki önemli bir şey vardır."
"Gruptan mesaj da atmışlar. Önce orayı bir kontrol edeyim." dedi Seokjin ekranı hızlıca tuşlarken. "Eğer önemli bir şey yoksa Yoongi'yi aramak istemiyorum. O kararından dönmeden önce yelkenleri suya indirmemem lazım."
"Benim için de böyle hesaplar yaptın mı?" diye sordu Namjoon tek kaşını kaldırarak gülümserken. Seokjin bu sorusu üzerine bakışlarını ilk kez telefondan çekmiş ve karşısında dikilerek onu izleyen sevgilisine bakmıştı.
"Sen aradığında açmamak için telefonu sessize aldım." dedi Seokjin dürüst bir şekilde yanıt verirken. "Sesini duyarsam kesin dayanamazdım."
"O zaman sonradan neden aradın beni?"
"Çünkü yine dayanamadım."
Namjoon onun söylediklerine gülmüş ve ardından Seokjin bakışlarını yeniden telefonuna çevirmişti. Sonrasında mesaj gruplarına girdi ve yazılanları hızlıca okumaya başladı.
'Yoongi:
Seokjin neredesin? Neden telefonlarıma cevap vermiyorsun?
Taehyung:
Abi hadi Yoongi Hyung'a cevap vermiyorsun çünkü bunu hak ediyor. Peki ya ben? Bir tanecik kardeşine neden böyle trip yapıyorsun?
Yoongi:
Kes sesini Taehyung! Jinnie lütfen aramalarımı görüyorsan beni ara. Seninle konuşmak istiyorum.
Taehyung:
Evet lütfen ara abi. Seni çok özledim. İnan bana eve geldiğinde kocaman bir portreni yapıp, yatağımın tam karşısına asacağım. Doya doya bakmak için.