Seokjin sabah uyandığında yatağında mutlulukla gerindi ve yatağından kalkıp önce duşa girdi, ardından da üzerini giyindi. Saçlarını özenle kuruttuktan sonra ise kahvaltı hazırlamak adına mutfağa doğru ilerlemişti.Bu sabah her zamankinden daha huzurlu ve keyifliydi. Namjoon'la olan tüm belirsizlikler onu oldukça yormuş ve Seokjin bunu henüz fark edebilmişti. Artık üzerinde hissettiği o koca yük tamamen ortadan kalkmıştı ve Seokjin kendisini bir kuş gibi özgür hissediyordu.
Kahvaltılıkları hazırlayıp masaya yerleştirdikten sonra saati kontrol etmek için telefonunu eline almış ve hemen sonrasında ise yaklaşık yarım saat önce Namjoon'dan gelen bildirimin üzerine heyecanla tıklamıştı.
'Günaydın :) Uyandığım en güzel sabah olabilir bu..'
Seokjin mesajı okuduktan sonra gülümsedi ve hemen ardından parmaklarını ekrandaki klavyenin üzerinde hızlıca gezdirdi.
'Günaydın Namjoon :)'
Seokjin telefonunu tezgaha bıraktıktan sonra kahve makinesini çalıştırdı ve ardından Yoongi ve kendisi için bardak çıkardı. Telefonunun mesaj sesi duyulduğunda ise bardakları tezgaha dikkatlice bırakmış ve telefonunu tekrardan eline alıp, bildirime tıklamıştı.
'Dün gece rüya değildi değil mi? Biz her şeyi konuştuk ve sen bana beni sevdiğini söyledin?'
Seokjin onun yazdıklarını okurken küçük bir kahkaha attı ve Namjoon'un bu şapşal hallerini ne kadar çok sevdiğini düşünüp iç çekti. Onu görmek istiyordu. Dün gece görüşmelerine rağmen onu özlemiş olması normal miydi bilmiyordu ama Namjoon'u cidden özlemişti.
'Evet. Hiçbir şey rüya değildi. Hepsi gerçek.'
'İnanamıyorum hala.'
'O halde bir daha söyleyeyim: Seni seviyorum.'
'Mesajını okurken az daha telefonumu düşürüyordum. Aniden söyleme şöyle şeyler.'
Seokjin bu kez daha büyük bir kahkaha atarken Yoongi mutfağa girmiş ve ona ters ters bakarak ardından da sandalyesine oturmuştu. Seokjin hızlıca Namjoon'a cevap yazdı ve daha sonra da Yoongi'yle ilgilenmeye karar verdi.
'Nasıl şeyler? Seni sevdiğimle alakalı şeyler mi, yoksa sana aşık olmamla ilgili olanlar mı?'
"Günaydın." dedi Seokjin kocaman gülümseyerek, kendisine trip atan arkadaşına bakarken. Yoongi ise huysuz bir ifadeyle kafasını sallayarak düz bir şekilde yanıtlamıştı.
"Günaydın."
"Benim kediciğim bana kızgın mı?"
"Kediciğin seni tırmalayacak haberin olsun." dedi Yoongi gözlerini kısarak. "Eğer cidden anlatacakların beni tatmin etmezse, yapacaklarımdan kork Kim Seokjin."
"Merak etme." dedi Seokjin arkadaşının omzunu okşarken. "Her şeyi anlattığımda bana hak vereceksin."
"Öyle umuyorum."
Seokjin öten kahve makinesine doğru ilerleyerek düğmesine basmış ve ardından telefonunun mesaj sesiyle birlikte dikkati yeniden dağılmıştı.
'Cidden.. Bana kalp krizi geçirteceksin.'
Seokjin, Namjoon'un son attığı mesaja bakıp kıkırdadı ve ardından da yeni bir cevap yazdı.
'O halde bugün okulda yüz yüze görüşeceğimize göre, yanımda ambulans da getirmeli miyim? Yoksa bunu kaldırabilecek misin?'