Seokjin ders notlarını laptopuna dikkatlice geçirirken çalışma masasının sağ tarafında duran kahvesinden büyük bir yudum aldı. Kahve bardağını tekrardan yerine koyarken ise bir hayli düşünceliydi. Taehyung'un onu aniden almak için okula gelmesi ve Seokjin'in kardeşi yüzünden Namjoon'la olan öğle yemeğini bir sonraki güne ertelemesinin üzerinden iki hafta geçmişti. Ve Seokjin ile Namjoon o yemeği asla yemedi.
Öğle yemeği şöyle dursun, Seokjin o günden beri Namjoon'u görmemişti bile. Seokjin gri saçlı olanı ertesi gün arayıp onu ektiği için özür dilemiş ve beraber yemek yiyebileceklerini söylemişti ama Namjoon acil bir işi çıktığını söyleyip yemeği iptal etmişti. Seokjin ilk birkaç gün onun meşgul olacağını düşünüp rahatsız etmemek için aramamış fakat Namjoon'dan ses çıkmayınca beşinci günde şansını tekrardan denemişti. O zaman da Namjoon aramasını yanıtlamamış ve ardından beş saat geçtikten sonra ise kısa bir mesaj yollamıştı.
'Kardeşimle ilgili bir mesele var. Seni müsait olunca ararım.'
Ve Seokjin iki hafta geçmesine rağmen onun bir türlü müsait olmadığını fark ettiğinde onu aramaya son vermişti. Belli ki Namjoon onunla görüşmek istemiyordu. Bu düşünce Seokjin'in canını bir hayli yakmış olsa da buna alışkındı. Daha önce birçok defa böyle bir acıyı tecrübe etmişti. Ama en çok akılda kalanı iki tanesiydi.
İlk hayal kırıklığı lise ikinci sınıftayken onunla ilgilenmeye başlayan ve birkaç hafta görüştükten sonra bir anda onu aramayı bırakan üst sınıflardan biriydi. Seokjin sonrasında onun kendisiyle babası istediği için görüşmek zorunda kaldığını öğrenmişti. Zira Seokjin'in babası oldukça tanınan bir iş adamıydı ve onunla iş yapmak isteyenler onun ailesini kullanmakta herhangi bir sakınca görmüyordu. O da babasının baskısına dayanamamış, Seokjin'in güzelliğinden etkilenip bu işe girişmişti. Fakat Seokjin beklediği gibi ona istediğini vermeyince de ipler koptu. Seokjin'in bu ilk aşk acısı zorluydu ama nihayetinde Yoongi'nin de desteğiyle atlatmıştı.
İkinci hayal kırıklığı ise lisenin son yılındayken yaşanmıştı. Seokjin geçmişte yaşadığı o kötü tecrübenin onu hayattan koparmasına izin vermemiş ve Yoongi'nin sporcu arkadaşlarından birinin arkadaşıyla yeni bir ilişki denemesine başlamıştı. Fakat ilişkilerinin daha ikinci gününde çocuk niyetini açıkça belli etmiş ve Seokjin'i güzel bulduğu için onunla yatmak istemişti. Seokjin onu 5. kez reddettiğinde ise ilişkileri sona erdi.
Seokjin iki travmatik denemeden sonra artık denemekten vazgeçmişti. Zira ona yaklaşan herkesin belli bir amacı oluyordu ve Seokjin artık bu durumdan oldukça sıkılmıştı. Ona yaklaşan herkes en başta masummuş gibi görünse de çok geçmeden onun güzelliğinden bir pay almak istiyordu ve Seokjin yüzeyselliklerden o kadar bunalmıştı ki kendisini tamamen bu tarz şeylere kapadı. Artık kimseden hoşlanmak şöyle dursun tanımadığı hiç kimseyle arkadaş bile olmuyordu. Ona yaklaşan tüm insanlarla arasına kalın duvarlar örüyor ve kimsenin kendisini sadece güzel bir yüze sahip olduğu için kullanmasına izin vermiyordu. Bu zamana kadar da bu konuda gayet başarılıydı.
Ta ki iki yanağında da kocaman gamzesi olan gri saçlıya kadar..
Seokjin, Namjoon'un ona diğerleri gibi yaklaşmadığını fark ettiğinde onunla olan mesafeleri çöpe atmış ve uzun zamandır belki de ilk kez yeni birini hayatına dahil etmenin tadını çıkartmıştı. Namjoon'la birlikteyken her şey son derece kolaydı. Sanki olması gereken buymuş gibi giderek birbirlerinin hayatlarına daha fazla dahil olmuşlar ve ikisi de bunu sorun etmemişlerdi. Nasıl olduğunu bilmiyordu ama Seokjin ona güvenmişti.
Fakat Seokjin şimdi odasında oturmuş ders notlarını temize geçerken yanağına düşen bir damla göz yaşını sildi ve üçüncü ama en büyük hayal kırıklığını da sindirmeye çalıştı. Geçen defakilerde bir hayli üzüldüğünü düşünmüştü fakat şu ankiyle kıyaslandığında diğer ikisi hiçbir şeydi. Seokjin'in kalbi o kadar fazla acıyordu ki sadece ve sadece hiçbir şey yapmadan günlerce uyumak istiyordu. Belki bu şekilde zaman geçer ve bu içindeki sancı biraz olsun katlanılabilir bir hale gelirdi.