Seokjin, Hyung Shik'in başının etini yemesine tabi ki dayanamayıp, ikna olmuştu. Fakat aklında Namjoon'a bu konuyu nasıl açacağına dair en ufak bir fikri bile yoktu. Bu nedenle Hyung Shik'le olan buluşmasından geri döndüğünde düşünceli bir hali vardı.
"Yoongi?" diye seslendi salonun koltuklarından birine oturmuş, mesajlaşan arkadaşının dikkatini çekmek için. "Sana bir şey soracağım."
"Nedir?" diye sordu Yoongi, elindeki telefonu yanına bırakıp, ardından oturduğu yerde Seokjin'e dönerek. Seokjin ise düşünceli bir şekilde konuya girmişti.
"Hyung Shik bugün beni Ji Wook konusunda darladı."
"Yine mi?" diye sordu Yoongi gözlerini devirerek. "Şu çocuğu yatağa atamadı diye hırs yaptı resmen."
"Ben de öyle düşünüyordum ama duygularında ciddiymiş."
"Hyung Shik'te tek bir ciddi hücre bile olmadığına dair her türlü iddiasına varım."
"Bilmiyorum." dedi Seokjin iç çekerek. "Durduk yere böyle söylemez. Ama bir yandan da aklımda soru işareti kalmıyor da değil."
"Gidip Ji Wook'u bu konuda darlasın o zaman. Ne diye senin başının etini yiyor?"
"Ji Wook'u ikna etmem için."
"Sen mi edecekmişsin?" diye sordu Yoongi gülerek. "Kendi işini kendi görsün."
"Dışarıdan tarafsız birinin yorumunun, Ji Wook'un ona bir ilişki yaşamaları için şans vermesini sağlayacağını düşünüyor." diye açıkladı Seokjin ciddi bir ifadeyle. "Çok da mantıksız sayılmaz hani."
"Evet ama böyle bir insan yok." dedi Yoongi kaşlarını havaya kaldırarak. "Sen de dahil hepimiz maalesef ki o kımıl zararlısının arkadaşı konumundayız. Yani bu bizi tarafsız yapmıyor Seokjin."
"Ben de aynısını söyledim." dedi Seokjin kafasını aşağı yukarı sallayarak. "Ama Namjoon tarafsız sayılırmış. Hatta Ji Wook'un yakın arkadaşı olduğu için de bu konuda söyledikleri daha etkili olurmuş."
"Doğru." dedi Yoongi de kafa sallayarak. "Namjoon bu konuda etkili olabilir. Sonuçta en yakın arkadaşlarımızın fikirleri bizi her daim etkiler. Ve de Namjoon oldukça rasyonel ve mantıklı biri olduğu için, bu etki iki ile çarpılıyor."
"İyi anlaşmanıza pek alışamadım." dedi Seokjin gülerek. Yoongi ise sırıtıp gözlerini devirmişti. "Her neyse."
"Gidip Namjoon'la mı konuşacak?" diye sordu Yoongi alaycı bir tavırla. "Az önce söylediğim mantık ve rasyonellik durumu Hyung Shik için avantaj olsa da, aynı zamanda da en büyük dezavantaj olacak desene. Namjoon aklını kullanabilen biri olduğu için arkadaşını bizimkinden uzak tutmak adına Antartika'ya bilet hediye edebilir. Geçmiş olsun."
"Namjoon bu konuda ne düşünür bilemiyorum tabi ama ben de seninle aynı fikirdeyim."
"Bırak yalvarsın o zaman Namjoon'a." dedi Yoongi keyifli bir gülümsemeyle birlikte arkasına yaslanarak. "Onu ikna etmesi birkaç yılı bulur. Bizim kımıl zararlısında da o kadar sabır yok zaten. Bu iş başlamadan tarih olacak gibi görünüyor."
"Hyung Shik'in bunun için de bir fikri var." dedi Seokjin iç çekerek. "Namjoon'u Ji Wook'la konuşması için benim ikna etmemi istiyor."
"İstediği zaman nasıl da kafası çalışıyor ama." dedi Yoongi anında lafı yapıştırırken. "Kımıl zararlısına da bak sen, tüm iq'sunu bu iş için kullanmış belli ki. Ne yapacaksın peki? Konuşacak mısın?"