55- Onlara Kanıtlayacağım

532 40 16
                                    


Cuma günü gelip çattığında Seokjin sabah erkenden öğretmenlik yaptığı lisenin mezuniyet törenine katılmıştı. Artık bir seneyi daha geride bırakmışlardı ve son sınıf öğrencileri de bugün üniversite hayatına atılmadan önceki son lise günlerinin tadını heyecanla çıkartıyorlardı.

Önce okul müdürü kısa bir konuşma yapmış ve daha sonrasında da son sınıf öğrencileri adları anons edilir edilmez sahneye yürüyüp mezuniyet diplomalarını almışlardı. Ortama son derece pozitif bir hava hakimdi. Bütün öğrenciler ve onları izlemek için törene katılan veliler, son derece mutlu ve hevesli görünüyorlardı. Seokjin okulun kalabalık toplantı salonuna göz gezdirirken kendi kendine gülümsemişti.

Çoğu için yepyeni bir kapı aralanıyordu ve Seokjin onların hayatına az da olsa katkıda bulunmaktan memnundu. Öğretmenliğin işte tam da bu yanını çok seviyordu. 

Seokjin salonun arka tarafında dikilirken, az sonra diplomalarını eline alan bir grup öğrenci etrafını sarıp onunla fotoğraf çektirmek istemiş ve o da bu isteği kırmayarak memnuniyetle kabul etmişti. Fakat bu onayı büyük bir öğrenci seline neden olmuş ve birkaç dakika sonra onunla fotoğraf çektirmek isteyen koca bir grup öğrenci etrafına toplanmıştı. Seokjin ise kimseyi kırmamak adına herkesle fotoğraf çektirmeye razı oldu. 

Ne kadar geçtiğini anlayamadığı bir süre sonra gözleri oldukça tanıdık bir öğrencisine ilişmişti. Jungkook elindeki diplomayı sıkı sıkı tutmuş ve yüzünde tavşan dişlerini tamamiyle gözler önüne seren gülümsemesiyle birlikte ona doğru geliyordu. Seokjin onu gördüğünde gülümsemeden edemedi. Jungkook onunla yaptığı anlaşmaya harfiyen uymuş, okulun son dönemini büyük bir ciddiyetle bitirmişti. Hatta birçok dersinin notu şu anda hatrı sayılır bir biçimde yükselmişti.

"Merhaba Jungkook." dedi Seokjin gülümsemesi genişlerken. "Mezuniyetini tebrik ederim."

"Teşekkür ederim." dedi Jungkook tatlı bir ifadeyle Seokjin'i süzerken. "Size verdiğim sözümü tuttum Bay Kim."

"Öyle." diye onayladı Seokjin kafasını aşağı yukarı sallarken. "Tutacağını biliyordum. Başardın Jungkook. Artık resmi olarak liseden mezunsun."

Jungkook Seokjin'in sözlerinden sonra bariz bir mutlulukla gülümsemiş ve hemen arkasından hevesli bir şekilde konuşmuştu.

"Biz de birlikte foroğraf çekilebilir miyiz? Lütfen."

"Tabi ki çekilebiliriz." dedi Seokjin nazikçe gülümseyerek. Tam bu sırada Jungkook'un anne ve babası ve Jimin ikilinin yanlarına gelmişti. Herkesin yüzlerinde son derece mutlu bir ifade mevcuttu.

"Merhaba Bay Kim." demişti Bay Jeon onu görünce kocaman gülümserken. "Sizi gördüğümüze sevindik."

"Ben de öyle." 

"Jungkook'un mezuniyetini görebilmemiz sizin sayenizde oldu." diye araya girdi Bayan Jeon minnet dolu bir gülümsemeyle Seokjin'e bakarken. "Size ne kadar teşekkür etsek az."

"Jungkook bana verdiği sözü tutmasaydı eğer bunu başaramazdık." dedi Seokjin öğrencisine gülümseyerek. "Bundan sonra da eminim ki böyle hatalar yapmayacaktır."

"Kesinlikle." diye onayladı Jungkook yüzündeki hayranlık tamamen dışarı yansırken. Bu cevabı ve aptalca mimikleri Jimin'i güldürmüştü. O, Seokjin'i yarınlar yokmuşçasına süzerken, araya giren ses ise herkesin dikkatini dağıttı.

"Jungkook? Al bakalım." dedi Namjoon elindeki su şişesini çocuğa doğru uzatırken. "Su istemiştin."

"Teşekkür ederim Namjoon Hyung." dedi Jungkook onun uzattığı pet şişeyi alarak. Jungkook şişeyi açıp kafasına dikerken, Namjoon onun yarım kalan işini tamamlamak istermiş gibi gözlerini Seokjin'e dikmişti.

NOTICE MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin